"Kitapları yakanlar, çoğunlukla sayfalarına gömülmek ister; yazarlar ise yanmak için kalemi bırakmaz." — Umberto Eco"

Öykü

Ayşecik İle Yasemin Sultan

Ayşecik in babası sarayın sütçüsüydü. Saray yakınlarındaki bir kasabada küçük bir çiftliği vardı. Her sabah saraya taze süt götürürdü. Çiftliklerinden saray rahatça görülüyordu. İki yıldır Ayşecik arada sırada, Baba ben de seninle geleyim. Sarayın nasıl bir yer olduğunu çok merak ediyorum der dururdu. Fakat babası Ayşecik in kaybolacağından

Öpücük Tutkusu...

Sol eli çoktan beri tenini okşayarak aşağılarda dolaşmaktaydı. Sağ elinin altındaki kalp atışları, adeta zonklayarak aşağılarda, bacaklarının arasında atmaya başlamıştı.

yazı resim

Ayran İçen Çocuk

Annesinin sesi ağlamaklıydı, Babası yetiş! Bağır çağır, itele burkuştur ses yok. Oğluma bir şeyler oldu. Belki çığlık atacaktı, onu bile yapamıyordu şaşkınlıktan.

Çapkınım, Hovardayım…

Bir çilingir sofrası kurmuş ki, değmeyin keyfime. Hoş beşi meze edip, raks içiyorum. Kafam olmuş dört köşe, ölüversem, sırıtarak gideceğim. “Hey Allah’ım,” diyorum; “her günümü böyle keyifli geçirtsen ölür müsün?”
Kalkıyorum, bu keyfin üstüne bir de cilalama yapalım, diyerek başlıyorum soyunmaya.

Güneş ve Ölüm (2. Bölüm)

Kaan bir koca yudum bira çekti. Bir sigara yaktı. İçici değildi ama bu ikiliye bazen ihtiyaç duyuyordu. Bu da hayatındaki bir iki lanetten biriydi. İçki neyse de bu b...k sigarayı bırakmalıydı. Ama olsundu. Derin bir nefes çekti.

Keloğlan Bebek Dev

KELOĞLAN BEBEK DEV
Bir varmış, bir yokmuş. Bir Keloğlan varmış. Bol bol yemek yer, bel bel bakınır, yan gelip yatarmış. Anası bir gün kızmış Keloğlan'a:
" A benim kel oğlum. Bütün gün yatmasan, bir işe yarasan, bak önümüz kış, dağdan odun kır getir, benden

Başa Dön