Öykü
The Waltz Of Utopia…
Boşlukta sallanmaktansa, bir patikadan sıvışmalıydım zaman kaybetmeden.
Kapı I
Öteki tarafı görerek; –bu da duvarın üzerinde henüz karşılaşmadığım çatlakların, oyukların, deliklerin ortaya çıkmasıyla söz konusu olabilir– gördüklerimden birinin belki de birkaçının bu kapıdan geçmiş ya da geçebileceklerden bir tanesi veya daha fazlası olabileceği avuntusuna düşmedim. Çünkü eğer kapı açılmayacaksa ve ben içeriyi bir şekilde görebiliyorsam veya aynı
KİTAP İZLERİ
Mai ve Siyah
Halid Ziya Uşaklıgil
Soğuttu Kadını
soğuk ve ayazın bacak aralarından sızışı gibiydi hayat.
kasıklarda titrer, dudaklarla sövülürdü belki de!?
Çocukluğumun Yeşil Durağı
Çocukluğumun yeşil sokağı, annemin sabun kokulu elleri, yanaklarıma batan babamın kirli sakalı, güvende olduğum, sığındığım, bahçesinde güller açan evim... Her yolculuk bir şekilde götürür beni oralara. Yaşlı ceviz ağacına tırmanıp dalların yaprak
Vira Vira
Sıradan bir balık avı. Sıradan insanlar. Peki hepsi böyle sıradan mıydı?
Ölüm Haberleri
Gazetedeki ölüm haberlerine bakarken fark ettim. Senden önce boğazlananların, kesilenlerin veya ezilenlerin sonunun hazırlanışının hemn hemen aynı oluşunu.Pusu, elde ediş ve son.Ölüm hep vardı ne kadar kanlı o kadar....
Üçlü Hayat
Zaman, Korku ve Sevgi her an her yerde. Hangisi ile yaşamaya karar vermek ise kişisel bir tercih.
Yakup Ağa/ Aslanhane Camisinde Namaz
Eski Ankara sokaklarında dolaşan Yakup ağa'nın kendi ağzından öyküsü
Et Suyuna Bulgur Pilavı
İşte tam da o sırada korkunç bir patlama sesi duydum ve yerimden sıçradım. Bu ses bir bombanın ya da tüpün patlaması kadar şiddetli değildi; ne var ki, tıpkı beklenmeyen bir anda patlayıveren bir balon gibi tedirgin ediciydi.
Bir Bağışın Öyküsü
Ödemiş’te çoğu kimse tarafından bilinmeyen bir leylek vakfının varlığını yıllar önce çıkardığımız Ödemiş Efe dergisinde yayımlamıştık. Bu vakfın amacı, çeşitli yollarla yaralanmış ve uçamayacak durumdaki leyleklerin bakımını üstlenmek ve onları iyileştikten sonra göç yollarına salıvermektir.
Kirman
Uzun iriyarı , kapkara sakalı bir adam. Başı sarıklı, ayaklarında kara lastik, pantolonu yün çoraplarının içinde. Topuğundan dizine kadar çorabını iplerle sarmış. Sırtında kara uzun bir palto. Dev gibi bir adam. Adam dingin, duru bir sesle “Muallim evde mi?” diye soruyor. Şaşkın bakıyorum yüzüne. Ne dediğini anlamıyorum.
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20
KİTAP İZLERİ
Yaşadığım İstanbul
Selim İleri







