"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

Hikâye

“Bir hikâye yazıyordum. kahramanı sendin bu hikâyenin. Zamanı üç boyutuyla kuşatıyordu güzelliğin. Ben çaresiz kalemim kaditti. Oysa sen, alabildiğine albenili, alabildiğine kayıtsızdın...”

yazı resimYZ

Bir efsane kadar gizemliydin,
Bir gül kadar alımlı,
Ve ismin gibi güzeldin,
Gülüşün gül kokuyordu.
Güneş seni gördüğü için mutluydu.
Ben güzelliğini destanlaştırıyordum yüreğimde.
Gülüşün iz bırakıyordu can evimde.
Yüreğimi yaralıyordu kirpiklerin.
Yüreğimden sen sızıyordun kan yerine.
Seni gördüğüm her anı kutsal biliyordum.
Güzelliğini görüyordum bütün güllerin renginde.
Sonra bir şiir oluyordun, sevda üstüne aşk üstüne.
Ben, aşkın özsuyunu içiyordum,
Elâ gözlerinden.
Sen yine öyle güzel, öyle alımlı, öyle kayıtsız duruyordun...
Her saniye, her salise yüreğimde sen vuruyordun...
Bir gül gibi seviyordum seni,
Zemheride sensizlikten üşüyordum.
Ben mevsimleri şaşırdım senin yüzünden.
Beş mevsim cemre diye yüreğime sen düşüyordun...

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön