"Yazmak, bir hayaletle güreşmek gibidir; kazansanız bile, ellerinizden kayıp gitmiştir." – **Franz Kafka**"

Öykü

Alaca Bulaca 1

-Anne bu amca ne yapıyor?
-Boş ver kızım, diyor annesi. Boş ver sen hadi yürü, çabuk.
Küçük kıza adamın ne yaptığını nasıl anlatacağını bilemiyor. Kolayına kaçıyor,
-Boş ver kızım o adamı, diyor yeniden. Teyzen bizi bekliyor. Hadi yürü biraz, çabuk

Kötücül Ruhlar Dergâhı

Bir tespihe dizilmiş son boncuğum ben, ağdalı bir kıvamda dönen, dönen... Karar kılınıp da davet edildiğimde sahneye, sonsuzmuş gibi duran dönüşüm de son bulacak, işte o vakit bana yol görünecek. Ayan beyan anlatılacak ne yapmam gerektiği. Olgun bir meyve gibi düşeceğim dalımdan sonra. Ama önce olgunlaşmam gerekiyor, biliyorum.

yazı resim

Vedasız Ayrılıklardan Selamsız Sürgünlere Yolculuk

Mutluluğun kutusuna doldurulup paketlenen yalancı ayrılıklar yeniymiş gibi satılıyordu kırmızı halılı tezgahların üstünde ve halıların üstündeki o kırmızıların bir önceki hatıralardan kalan son emanet olduğunu bilemezdi daha önce bu yolu kullanmayanlar.Oysa ayrılıklar daha çok yaşıyor insanın toprağa sevdasından.Bu yüzden toprağın son emanetini güller taşıyor hemde en kırmızısından...

KİTAP İZLERİ

Mai ve Siyah

Halid Ziya Uşaklıgil

Bir Neslin Gözyaşı: Halit Ziya'dan "Mai ve Siyah" Bir klasiği, üzerinden geçen bir asırdan fazla zamana rağmen canlı kılan nedir? Sadece türünün ilk örneği olması
İncelemeyi Oku

Bir Cesedin Elini Tutuyorsun

Şimdi gözlerime bakıyor ve bir kelime düşmesini bekliyorsun dilimden.Eskisi gibi elini tutarken parmaklarımı parmaklarına karıştırmamı,nefesimle saçlarını okşamamı bekliyorsun ama dedim ya gözlerime boşuna bakma sevgili;sen artık bir cesedin elini tutuyorsun ve gözlerimden artık sana da kurak mevsimler...

Yağmur

Endüstri toplumları yağmuru sevmez.Bu hastalık bizim topluma da sirayet etti.Ancak bizler hayatımızın en önemli varlık kaynaklarından bu varlığa hem şükran duyduğumuz ve hem de ihtiyacımız olduğundan,ona asla sırt çeviremeyiz.Ancak genç nesil üzerinde bir istatistik yaparsanız hayal kırıklığına uğrarsınız.

Servet Yap Bir Omlet

Kız, mahcup bir edayla, şey yani varsa biraz tuz isteyecektim dedi. Servet istem dışı üzerini yokladı ve yine istem dışı bir hareketle şortunun cebindeki tuzluğu fark etti ve yine istem dışı ani bir hareketle cebinden tuzluğu çıkarıp kıza uzattı. Kız da bu ani hareket karşısında nutku tutulmuş bir

Deniz Sevdası

Bir kulaç yüksekliğinde dalgalar içinde,diz boyu derinlikte dikelmiş turkuaz yeşili beyaz köpüklerle bezenmiş denizi seyrederken,önünde insan boyunda yunuslar sörf yapıyorlardı.Bir tanesini eliyle tuttu.Onun yüzgecini okşuyordu.Çok heyecanlanmıştı.

Ben Bir Ağlasam Kaybederdi Deniz Rengini

İçinde elleri kelepçeli tutuklularla gemiler kalkardı Ankara'dan ve her gemide mahşeri bir kalabalık...İskelede sayısız el sallayanlar;kırılgan gözlerle dalgın dalgın bakmışlıkları giden gemilere.O gidişleri kaldıramayıp gecenin matemine kadar o iskelede çöküp kalanlar;her dönen gemide heyecanla ayağa kalkışları,her gemide daha da kahrolmuşlukları.

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku
Başa Dön