Önce Hayaller Ölürmüş
Kadın bir sigara yaktı...artık kendi sigarasını kendi yakıyordu, gerçi hala elleri titriyordu ama....
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
Kadın bir sigara yaktı...artık kendi sigarasını kendi yakıyordu, gerçi hala elleri titriyordu ama....
Oysa ne ben ona, ne o bana şöyle olursan seni daha çok severim demiştik. Kuraldı bu, farkında olmadan, sana ait olmayana ulaşmanın gizli anahtarlarını bir bir bulmuştuk.
Zaman her saniye ile birlikte ölür, sonra tekrar dirilir. Her ölüm yeni bir diriliştir.Ya hüzünlü yahut da tebessüm örülü.
Neden aşklar hep sonbahar tadında yaşanır bilinmez. İlk yağmurun sevinciyle sokağa çıkılıp doyasıya ıslanmaktır ya işte öyle başlar aşklar…
Mektuplar…Asla vazgeçemediğim bir anlatım biçimi. Zarfa koyup gönderilecek bir adres olmadan, babama yazıyorum , size belki de, ama herkesden önce kendime sanırım..
Derken,derinliğini ve bağlılığını yitiren,yenik ruhlar,aşkın ağırlığına dayanamaz,bir kişiyi nedensiz sevmek fikrini unutmuş olan monoton gözler,yeni gözlere merhaba demek için,yarı yolda bırakır süslü kelimelerini...
"melez,düşünceler bulvarında sıkışıp kalmışlar"bana ne yardımı olucak?
evet istersen her şeyi değiştirebilirsin,istersen eğer görebilirsin ve istersen eğer hep seninleyim,yeterki beni hisset,varlığımı menfi çıkar istemlerinle kirletme...
Hayatımın yollarda geçen yarısına, şimdi dönüp baktığımda, yolların birikip sokak olduklarını görüp keyifleniyorum. Binlerce sokak ismi taşıyor olmanın kendine has renkliliği, kendi çıkmazlarına yenik bir kalbin içinde gökkuşağı çeviremese de, minik gamze
Hayat bu değil miydi özünde, yüreğinin götürdüğü yere gitmek ve gittiğin yerde mutlu olabilmek. Kimsenin ne düşündüğünü, ne hissettiğini, ne dediğini önemsemeden. Dilediğin gibi yaşayabilmek hayatı...
Yaşam içinde yanımda kalan, tek varlık, zamandan peydahlanmış piç bir yalnızlık!
Lafı uzattım yine. Kendi tarihimi bırakacağım bir posta kutusunun önünde duruyorum şimdi. Şu elimde tuttuğum ve toplamı yirmi bir adet olan mektupları birazdan kutuya bırakacağım. Benim posta kutumun, bu ülkede yaşayıp, kendi posta kutusunu yetim bırakan
hadi bembeyaz sıcacık karlar çizelim, adı "umut" olsun.Ve orta yerde bütün gülücükleriyle başı dimdik, gözleri sıcacık bir çocuk kartopu tutsun..
Hayatınızdaki farklılıkları ve size eş edegerleri yada deymeyenleri sizin çözmek veya sizi öğrenmek isteyenlerın yaşamak istekleri başarmak ve başarısızlık nedenleri ve sonuçları
Gaye Boralıoğlu