"Yaş Otuz Beş"
Zaman, kıymeti en çok bilinmesi gereken hayat kaynaklarından biri olmalıdır. Zira zamanın tehiri olmadığı gibi, kazası da olmamaktadır.
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
Zaman, kıymeti en çok bilinmesi gereken hayat kaynaklarından biri olmalıdır. Zira zamanın tehiri olmadığı gibi, kazası da olmamaktadır.
Hayatın gizeminin, heyecanının anlarda gizli olduğunu ve bu anları gerçekleştiğinde hep bir korkuyla düşüncelerle yaşayamadığımızı fark ettim. Bunun üzerine biraz naçizane fikirlerimi y
Sessiz geceyi bölen çığlıkla yeni doğan bebeğin ağlamasıdır yaşamak. Her şeyi akışına, oluruna bırakmaktır yaşamak yolunu bulan su misali.
O akşam çeyrek asırlık bir adam olmasını kutlayamadık. Ağladık... Bizi tam yirmi beş sene boyunca sadece mutlu eden bir varlığın bir daha dönmemek üzere gidişine ağladık.
"İzin vermeli kuru bir ayrılığa, ölüm alıp gitmeden bırakmasını hissetmeli... Sevmeli daha çok sevenden ve ne varsa bize dair yaşlanmadan yaşanmalı..."
Seni sevmenin günahını çekebilirim, mutluluğu yaşayamadım ellerinde-beni şiirler gibi dökemezsin kağıtlara, açılırsam yaprak yaprak dökülmem yalnızlığa-ölürüm...
Ne zamandır seninle şöyle karşılıklı oturup, iki kadehin birbirine değdikten sonra çıkardığı sesi duymamıştık. Hep başka şeylerle geçti namussuz akşamlar.
Biliyor musun en son kime aşık oldum? Bi anlatsam karşındakinin ben olduğuma inanamazsın. Gerçi o da geçti gitti ya…Vurgun vurgun üstüne…
Yalnız, her insanın içine işlemiş bir olgu ve yalnızlığa savaşım.
kendini saydam ve her an eriyebilecek bir kar tanesi gibi güzel ve eşsiz mi hissediyorsun?sen aslında hiç bir şeysin,çünkü sahip olduğun varlıklar gün gelip sana sahip olmaya başlarlar.sonra ne mi olur?önce uyuyamamaya başlarsın,ardından çevrendeki herşey
Hatırlarımızı tazelemeli ve geçmişin tozlu raflarındaki yaşananları yeniden inelemeli ve keşke demiyeceğimiz huzursuzluk kokan günlere dönmemeliyiz. eğer yanlışsam lütfen bizide bilgilendirin...
Bildiğimiz hayat, oyun oynadığımız sahne ve sahnede oyunu başarıyla icrat etme çabası ve insanlara izleyebileceği bir oyun sergileme midir ?
Semboller hayatın insana yansıyan yüzüdür. Bu yüzün berrak, akılcı, faydalı, estetik ve çekici olması onun hayattaki anlamını daha da derinleştirmektedir.
Yarın 8 Mart... Yarın, yine bizler bir yerlerde Dünya Kadınlar Günü'nden söz edeceğiz. Kadının hayatta aktif rol alması gerektiğinden bahsedeceğiz. Kadınlarımızın sorunlarını konuşacağız. Kadınlar Günü diye bir günün varlığından haberi bile olmayan Cemile
Us ayrı bir kimliksizliği büyütmeye başladığında kayboluyor tüm anılar.... ve kesintisiz bir acıyla yamyassı olmuş ruhuna yaptığın işkenceler giderek anlamsızlaşıyor orada...
"Güz güneşi nazlıdır, öyle her daim göstermez kendini. Kül rengi bulutların ardına saklanıyor şimdilik. Keyfi yerindeyse öğlene doğru bir selam eder belki..."
Sevişmemiz devam ediyordu. İkimizinde soluk soluğa kalacağımız o son ana kadar durmayacaktık. Koşuşturur gibi tatlı bir telaş içinde, belli belirsiz iniltilerimizle..
İskender Pala