"Ben bugüne kadar doğru dürüst hiçbir şey başaramadım. Ama en azından, herkesin saçmalıklarını not ettim." - Mark Twain"

Deneme > Yaşam

karışık

Kimler En Acımasız Eleştiri Yapar?

Başarısız... Beceriksiz... Yetersiz insanlar...
Başarılı... Becerikli... Yeterli kişileri eleştiriyorlar hep!
Neden mi yapıyorlar?
Hasetlerinden? Evet...
Saplantılı egolarından? Evet...

üzgün

Hep Eylül Oluyor Dokununca

Değişen ne yüzümüzden başka, kuşların ölümünden, eskidikçe gençleşen hüznün renginden, saçlarımıza konan bulutların sesinden ıssızlığını yitirmiş tren istasyonların kederinden, içimizde göveren çocuğun çığlığından, dudaklarımıza iliştirdiğimiz ıslıkların sahipsizliğinden, gözlerimize düşen kırılganlıklardan, yakamızda bir çiçek gibi itina ile taşıdığımız yabancılığızdan gayrı …

karamsar

Hayatta

Yaralar alıyoruz hayatta, kanıyor yüreklerimiz ve biz bu yaraları iyileştirmeye çalışırıyoruz acılarımızı dindirmek için, sanki bir daha yara almayacakmışız gibi…

üzgün

Sır Dolu Papuçlar

Daha düne kadar kullanılmakta olan papuçların sanki yarın yeniden giyilecekmişcesine tertemiz silinmiş boyanmış bir şekilde sokağa terk edilmesinin bir nedeni olmalı, öyle değil mi?

üzgün

Hiçbirşey Olmak Üzerine

Nasıldır zaman bilirsin, acımasızlığı gözlerinden damlar...Nasılda suskundur kini öfkesi, nasılda beyazdır hissedilmesin diye ateşi...Zamanı en iyi sen bilirsin, birde ben... Ben... Bir gece vakti parmaklarından çığlıklar içinde kayıp düşen arnavut kaldırımlarına bu şehrin ve darmadağın olan ben...Hatırlarsın uluyan bir rüzgar tam o anda; taşın bağrımı deldiği ve beni

olumlu

Lal Muhabbet/ler

Konuşmanın, tanışmanın getirisi olarak aramızda bağlar kurduğumuz insanlar kadar, bir kelime dahi konuşmadığımız bir çok insan ve varlıkla aramızda en az konuştuklarımız kadar sağlam bağlar kurarız. Zaten bazen kelimeler muhabbeti törpüler, sükut da cilalar... Ve yine bazı semtler, camiler, mezarlıklar, bazı binalar vardır ki onları bir bahane bulup

düşündürücü

Uz/un Yoldan Geliyorum

Ben, topraktan gelen
ve ateşte pişen su’dan yaratıldım
Ben insan’ım.
Bir günümün içinde bin günüm geçer
Bir acımdan benim bin acı çıkar

olumsuz

Yaşama Verilmiş Kısa Bir Molada, Geçişlerin Önemini Kavramak

Sıcak... Çok sıcak ! Haziran ki; alışkın değilim bu ay da, böylesi sıcağa. Çünkü Haziran, tatlı bir geçiş ayı. Baharın, bir meltem yumuşaklığında yaza geçişi... Öyle olmasına öyle de fakat bu yıl; bir meltem yumuşaklığında geçmedik de bahardan yaza, yazın ortasında bulduk birdenbire kendimizi. Hem öyle ki; sersemletici

düşündürücü

Yaşam Üzerine Denemeler - 1

Yıllar önceydi, genç bir üniversite öğrencisiyken ben, yolda bir Amerikalı anne ve çocuk yürüyordu önümde.
Annenin kucağında büyük bir alışveriş çantası.
3 yaşlarındaki güzelim kız çocuğu yere düşüverdi birden. Elbette kaldırmak için atıldım ben!..
Gülümseyerek dedi ki anne "no..."
Hayır

nostaljik

Aşk'ın Adı

Tek bir şeyin cevabını bulamıyor insanoğlu. AŞK... tanımı yok, formülü, çaresi, ilacı, zamanı yok. Hipermarketlerde herşey satılırken onu bulmak imkansız raflarda...

olumlu

Basit Olmayı Becerebilmek…

Basitlikten kastım “ucuz” olmak değil… Yalın olmak…
Basitlik, maalesef, hiçlik toplumumuzda…
Oysa…
Basit olmayı becerebilmek başlı başına bir mesele, her ne kadar önemsenmiyorsa bile… Hatta, hafifsenme nedeniniz olsa bile.

KİTAP İZLERİ

Yırtıcı Kuşlar Zamanı

Ahmet Ümit

Ahmet Ümit'in Yeni Romanında Hafıza Bir Suç Mahalli Ahmet Ümit, sevilen karakteri Başkomser Nevzat'ı bu kez en karanlık dehlizlere, kendi zihninin tekinsiz koridorlarına sürüklüyor. Polisiye
İncelemeyi Oku
Başa Dön