Tam Kelimeler Üzerime Yürüyorlardı Ki; Harfler İntihar Etti
“oysa harflerde gizliydi, her şey
göremedik! Yanıldık belki de...”
"Okumak, zihni baştan çıkarır; yazmak ise o baştaki bohçayı sırtında taşımaktır." – Jorge Luis Borges"
"Okumak, zihni baştan çıkarır; yazmak ise o baştaki bohçayı sırtında taşımaktır." – Jorge Luis Borges"
“oysa harflerde gizliydi, her şey
göremedik! Yanıldık belki de...”
Bedenime kefen biçti ellerin de
Ben yine de kıyamadım.
Dokunuşlarına öldüm sevgili.
Kırpma gözünü sen de acıma bana
Sevdaların pınarına kandırma yüreğimi
Elim yüreğimde, yüreğim o kız çocuğunda kaldı şimdi… Söylenmemiş sözlerimi söyleyecek hal kalmadı bende… Bu akılsız ayrılığın bahanesi neydi söyle… Söyle her dem taze kalacak sevdamızı solduran mevsimin adı neydi… Sözündeki taşlara, gözümdeki yaşlara değdi mi söyle… Boş ver be bırak her şeyi… İşte bahar geldi kendini taze
Takvimlere bakmadan soldu saçlarım, uzadı senli gecelere… Sonbahar sızıları yüreğimi kanatırken; gözlerime doğan güneşim, senli günlerim daha bir kıymetli artık… Yanan her gecenin ardından nefesinle buğulanmış camına adımı yazıyorsan, o günüm daha umutlu… Ne olur, her gündoğumu adımı yaz sabahlarına, ne olur bir güneşli sabah daha… Gecelere uzayan
Hadi yarım bıraktığın işi tamamla. Beni can çekişmekten kurtar. Sık son kurşunu da kalbime ÖLDÜR BENİ.
“Yeryüzünde kim bir başkasının – hatta kendinin kalbini tanıyabilir ki?”
Ford Madox Ford’un, “En Acıklı Öykü” adlı kitabının konusu bu sorunun etrafında dönmektedir...
Aşk, tutku, hırs, gizlilik, acımasızlık ve parçalanmışlık vardır bu hikayede...
En acıklı öykü diye başlık atılmıştır bunca güçlü kavramı
YALNIZLIĞI ELLERİME KARANLIK BİR GECE GİBİ VERDİĞİN GÜN SİLDİRDİM KAYDIMI YAŞAMAKTAN.
Gittin...
Denizsiz,siyah kentlerin geceleri uyuyamayan kaldırım bekçisiyim artık,cümlelerim yankı,ellerim ayazında sokakların.
İlk sevgi tepkisi veren organ gözlerdir. Bir başka dalgalını verir, bebeğinin etrafını saran açık deniz yosunları.
Sen daha çok küçüksün çocuk.
Sezen henüz son şarkısını söylemedi ki…
Seni hep yarım hatırlıyoruz, silik hayalin... parça parça küçücük… Binlerce parçasın sen içimizin bulmacasında.
Bir çocuk oluyor avuçlarımda
gece...
Bulut gibi...
Dokunsam yağacak...
Üflesem dağılacak...