İşte Bu.
Aşktan, umuttan, kendinden vazgeçmiş insanları düşününce, onlar adına üzülüyorum.Oysa; Aşktan , umuttan hele de kendinden vazgeçmek nasıl da hastalıklı bir hadise
"9 Kasım 2025 mü? Ne yani, 2024'ün fiyaskolarını hala temizlemeye mi çalışıyoruz?" – **Kurt Vonnegut** (kurgusal)"
"9 Kasım 2025 mü? Ne yani, 2024'ün fiyaskolarını hala temizlemeye mi çalışıyoruz?" – **Kurt Vonnegut** (kurgusal)"
Aşktan, umuttan, kendinden vazgeçmiş insanları düşününce, onlar adına üzülüyorum.Oysa; Aşktan , umuttan hele de kendinden vazgeçmek nasıl da hastalıklı bir hadise
Bırakılanlar taşımış bu ağır yükü. Hükümsüzlüğün ensesinde adalet aramışlar.
İşte başladı her yaşam parçasında var olan o gelişim süreci şimdi ayrılık acısı için başlamıştı. Kuruluş, yükseliş, duraklama ve çöküş. Bu cümle belki de komik gelmiştir şu anda size ya da çok saçma. O zaman hadi buyurun eğer yüreğinizle karşılaşmaya cesaretiniz varsa. Zamanın en eski yaralarını gül kokulu
Aşkı anlatmak istedim, aşkı farklı anlayanlara, aklımın erdiği, dilimin döndüğü ölçüde.
Benim ışığımı yansıtacak , güç bulacaktınız bu ışıktan. Hep öyle yapmadınız mı bugüne kadar? Bense, diğer zavallı benler gibi, kendi işığıma pervane olacak, bir öpücüğe köle olacaktım. Siz, beni tüketip bir başka bene geçerken, ben arkanızda bıraktığınız gecede yeniden ayağa kalkmaya çalışacaktım çelimsizce.
İnsan hep bir şeyler görür hayatı boyunca. Ama o iki gözünün sevdiğini görmesi kadar güzel bir şey olmasa gerek.
Ben sana yalan söyledim, sevdim ama sen bilemezdin. Yazı yazanların kaderidir yalnızlık yıllar yılı bitmek tükenmek bilmeyen...
Halil Cibranda aynı şeyi söylemiyor mu ?
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil.
Onlar Hayatın kendine duyduğu hasretin oğulları ve kızları
Onlar sizinle gelirler ama sizden değil.
Sizinle birlikte olsalar da size ait değil
İlk ben yazayım istedim.Sonrada sizler başlarsınız yazmaya.Sevgi çok güzel bir şey.Sizde sevginizi anlatın.Bekliyorum.
Biz aşkı yaşıyoruz.
O nedenledir ki, istediğimiz zaman istediğimiz yerde, istediğimizi, istediğimiz gibi yapıyoruz, kimseden korkmuyor, çekinmiyoruz.
Duvarlara vurdum, düşüncelerimi... Haykırdım içimsizliğimi...
Bakmadın, duymadın, anlayamadın beni...
Seninleyken hayat mayın tarlasında en çok bombayı bulmaya çalışırken yenilmekten bile zevk almak gibi. Sırf seni görebilmek için sabahın köründe kalkıp hazırlanmaya çalışmak, karlı bir günde seni ansızın karşımda görmek kadar heyecan verici. Her an, sende
...
Yas tutuyorum.
Küçük kara kalbim ritmi bozuk hıçkırıklarla sarsılıyor; fakat gözyaşının tadını unuttum ben.
...
aşka inanıp,sonralarda kandığını sanan herkese ithaf olunur...
Sema Kaygusuz