Pazar Haykırışlarım - 3 -
sevmiyorum… sevmiyorum… sevmiyorum sensiz ne pazarları ne başka zamanları…
\*anlamak istemediğin bu kadar basit bir cümle işte\*
"Yazmak, intihar etmek için çok tembel olanların kendini oyalama biçimidir. Ben de o tembellerdenim." - Franz Kafka"
"Yazmak, intihar etmek için çok tembel olanların kendini oyalama biçimidir. Ben de o tembellerdenim." - Franz Kafka"
sevmiyorum… sevmiyorum… sevmiyorum sensiz ne pazarları ne başka zamanları…
\*anlamak istemediğin bu kadar basit bir cümle işte\*
Biliyor muydun?... Meşeler, çok güçlüdür. Kökleri, toprağın derinlerine iner ve yayılır. Meşenin bu derinliğe doğru dalışını ve çeperlere açılımını aynı esirgemezlikle kucaklar toprak... Ve ağaç, büyük bir güvenle birleşir toprakla. Güven duymadığı peliti, toprak istemez; pelit güven duymazsa, sereserpe veremez kendini toprağa.
Biriciğim herşey sensin ve herşeye sen layıksın. İyiki varsın.
''Korkunun olduğu yerde aşk yoktur cesarettir sevmek'' der bir özlü söz. Cesaretin varsa vatanını seversin ve ölüme bile gözünü kıpmadan gidersin, arslan yürekli Mehmetçik'ler gibi. Cesaretin varsa beğendiğin bir kıza aracılar yolu ile değil de, gider kendin söylersin''Seni Seviyorum''diye. Cesaretin varsa edebiyata, şiire ve yazmaya, çalışmaya, yüreğini koyarak
En yaşayamadıklarımı kat bunların içine
Satır satır uzasın yaşattırdıkların
Yazamadıklarımı yaşat ki
Sevgi denen şey satırlara sığmasın
Biri olsa hayatımızda, ama öyle biri olsa ki başka kimse olmasa bile hiç yalnız hissetmesek kendimizi. O gittiğinde de sanki hayatımızdan herkes gitmiş, her şeyimizi kaybetmiş gibi hissetsek; yerine kimi, neyi koysak dolduramasak boşluğunu. Ama keşke o hiç gitmese
Niye aşık oldum ki sana... Ne güzel hayatımı yaşıyordum... Bencilce... Hesap vermeden... Özgürce...
Kolay olmuyor zamanın geçmesi sensiz
Odada sen yokken kalakaldım nefessiz
Kalp durdu duracak tekliyor nedensiz
İşte o an geliversen öylesine sebepsiz
Arada gel yanıma, arada bak gözlerime. Gözlerinde hayatı bulayım yine. Sonra yine çeker gidersin nasıl olsa, bu sefer de şiirler tutar beni ayakta.
Çok sevdiğini söylediği halde birbirine hakaret eden, saldıran, aşağılayan, üzen; maddi ve nefsani çıkarıyla çatıştığında anında sırtını dönen kişilerin yaşadığının adı tutku değildir. İman etmeyen kişi gerçek aşkı-hak dinlerden gelen tutku kavramını- duymuştur; bilinç altında onu arar, ancak bulamaz. Mümin ise bunu bilinçaltında bilir ve en önemlisi yaşar,
belki de ben abartıyordum bilmiyorum, belki çok şey bekliyordum aşktan. beklentilerim karşılanmadıkça da karalara bürünüyordum, sevda rengini yitiriyor artık ben kararıyordum
Sabahları dingin bir mavi deniz edasında olurdu gözleri,
Oysa kadının hiç mavi gözlü bir sevgilisi olmamıştı
o güne kadar,
Nasıl huzur bulunurdu, yeni yeni öğreniyordu
derinliklerinde mavilerin...
Kimisi inanır kimisi inanmaz ilk görüşte aşka...Her iki görüşe de saygı duymak lazım. Gözlerde başlıyorsa herşey, bakışlar hemen kendini belli eder. Gözbebekleri büyür, bazen ter basar, cümle kurmada zorlanabilir insan, dili damağı birbirine yapışır, belki karşınızdaki insanda aynı durumdadır. Kimi zaman hissedersiniz, kimi zaman hissedemezsiniz bunu...
Uzaktan belli belirsiz duyduğum müziklerin, acı notaları
içimi acıtıyor,
Yokuş yukarı koşmanın sonrası gibi yorgunum
Bir kıyamet koşturmacası, sen beni görmüyorsun, ben seni
arıyorum,
Bense bir gün karşımdakini anlamaya çalışmak yerine, kendimin anlaşılmasını beklemeyi deneyeceğim. Bunun için ne kadar yaşlı olursam olayım. AG
Söz vermiştim artık yazsam da yaşamadan yazmayacağımı. Çünkü o öğretmişti yaşamadan yazılanların bir tesiri olmayacağını. Yasemin kokulu odaların gecesinde onun iri gözlerine bakmaktan alamıyordum kendimi. Gah, gözlerimizin ıslak ışıklarını buğusuna kaptırdığımız sıcak çayı ben, bir avuç kuru üzümü o yerken düşünüyorduk.