Ben Bugün Doğmadım ki
Sen sakın doğum günümü kutlama
Benim doğum günüm
Senin bana geldiğin gün bir tanem
"Yazar olmak kolaydır; tek yapmanız gereken yazmak, unutulacak bir şey olmadıkça." — Oscar Wilde"
"Yazar olmak kolaydır; tek yapmanız gereken yazmak, unutulacak bir şey olmadıkça." — Oscar Wilde"
Sen sakın doğum günümü kutlama
Benim doğum günüm
Senin bana geldiğin gün bir tanem
içmeden sarhoşum geceler boyu
sensiz sabahlara erdemi sonu
ay tutuldu gece yıldız uyudu
bir tek senden vazgeçemedim
Önce bana dönüktün. işte o an gözlerin bir ova kadar büyüktü. Sonra yan duruşunu gördüm, gözlerin sanki başımın yanından vızlayıp geçen bir kurşundu. Daha sonra sırtını döndün bana. Giderken arkandan baktım sadece. Bir saç telin düştü kaderime. Öyle ince bir saçın vardı ki, onunla ben, birden koptuk sanki
Ben en çok saçlarına benzerim. Tıpkı onlar gibi bazen bitli, bazen kirli, bazen de, tertemiz olurum. Tıpkı saçların gibi uzar gider yalnızlığım ve hiç kimse okşamaz beni. Saçların gibi kıvrık ve iki büklüm olur bazen hayatım. Dünyaya bir saç teli kadar bağlıyımdır o anlarda. Ha koptum ha kopacağım
İnsanlara zulmeden diktatörler, kim olursanız olun, milliyetiniz ne olursa olsun, sizleri cehennemde görmek için can atan milyonlarca mazlum ve masum insan sabır ile bekliyor hem dünyada hem de ahrette...
Dünyanın tüm acıları bir çiçek olurken, benim mutlu bir kelebek gibi ortalıklarda dolaşmamı kim bekleyebilir?Yüzüm tüm acılara sürtünürken, yanaklarımın yeni yağmış bir karın doldurduğu dağ yamacı gibi olmasını kim isteyebilir?
Bir şairin en güzel dizesini çalarsın, yerine sevgilini koyarsın, çaldığın dizeyi sevgilinin kulağına fısıldarsın, biraz da gözyaşı geçişli gülümseme: aşk-ı şahane…
Aşk, sevişmelerden kalan hüzündür…
Aşık mı olacaksın; diğer tüm dertlerini çareleriyle birlikte unut…
İçinde bulunduğumuz şu mübarek günlerde, dünyanın her tarafında kan ve gözyaşı var. İnsanlarda ki merhamet ve sevgi duyguları rafa kalkmış durumda. Eminim ki Yüce Tanrı olup bitenleri dikkat ile izliyor, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak bunların, yani insanlıktan uzak olanların bir kısmı hemen cezalandırıldığı halde, bir kısmına da
Yüreğimin cümlelerini gözlerine sırtlanan kadın,
Kollarının güçsüzlüğüne bıraktım iki gözyaşı boşluğu çocukluğumu.Kağıttan gemi bile yapamayan ellerimle bir bahar çizdim gözlerinin en küçük bahçesine.Kirpiklerinin ıslaklığına dayanamayan köprülerin dibinde sorguladım ellerinin sıcaklığından yoksun gözlerimi.Sesinin yokluğunu yaşatma bana..Büründüğün yokluğu kaldır üzerinden..Düş senli düşlerime..Geceye yıldızları sererek gel gözlerime..Biliyorum ki; güldün
sevmiyorum… sevmiyorum… sevmiyorum sensiz ne pazarları ne başka zamanları…
\*anlamak istemediğin bu kadar basit bir cümle işte\*
Biliyor muydun?... Meşeler, çok güçlüdür. Kökleri, toprağın derinlerine iner ve yayılır. Meşenin bu derinliğe doğru dalışını ve çeperlere açılımını aynı esirgemezlikle kucaklar toprak... Ve ağaç, büyük bir güvenle birleşir toprakla. Güven duymadığı peliti, toprak istemez; pelit güven duymazsa, sereserpe veremez kendini toprağa.
''Korkunun olduğu yerde aşk yoktur cesarettir sevmek'' der bir özlü söz. Cesaretin varsa vatanını seversin ve ölüme bile gözünü kıpmadan gidersin, arslan yürekli Mehmetçik'ler gibi. Cesaretin varsa beğendiğin bir kıza aracılar yolu ile değil de, gider kendin söylersin''Seni Seviyorum''diye. Cesaretin varsa edebiyata, şiire ve yazmaya, çalışmaya, yüreğini koyarak
Biri olsa hayatımızda, ama öyle biri olsa ki başka kimse olmasa bile hiç yalnız hissetmesek kendimizi. O gittiğinde de sanki hayatımızdan herkes gitmiş, her şeyimizi kaybetmiş gibi hissetsek; yerine kimi, neyi koysak dolduramasak boşluğunu. Ama keşke o hiç gitmese