Canımsın
"Belki hayat olmadım ama dünyana bu denli girdimse sen izin verdin ve ben seni bulduğumda yüreğim bomboştu, yaşamın tüm benliğinde hayatı sürüp giderken seni buldum.."
"Kitaplarımı yakmayın; çünkü yakarsanız, o zaman hakikat denen şeyin ne olduğunu bilemezsiniz." - John Milton"
"Kitaplarımı yakmayın; çünkü yakarsanız, o zaman hakikat denen şeyin ne olduğunu bilemezsiniz." - John Milton"
"Belki hayat olmadım ama dünyana bu denli girdimse sen izin verdin ve ben seni bulduğumda yüreğim bomboştu, yaşamın tüm benliğinde hayatı sürüp giderken seni buldum.."
Sörfçü, hayata dair kaygılanmayı kestiğin zaman, hayatın daha iyi gitmeye başladığını savunuyordu ki; bu durumda ben yüksek dozda "kaygı" seviyesiyle olayı baştan kaybetmiş bulunuyordum.Şu an öfke duygusuna da kapılmam yersizlikti ...
Sana yazmak en güzeliydi. Sen güzelliştiriken içimdeki dünyayı, Bir yarım Elma düştü payıma..
Diğer yarısı sen olan...
İki kişilik olmuyor her zaman aşklar o şanslı bilet kimdeyse biletine çok iyi sahip çıksın. Oysaki biz amortiye bile razıyken elinde büyük ikramiyeyle dolaşıyorsun.
her çiçek mevsiminde açar,beni neden erken çağırdın, diye sordu kadın / bilmiyorum,seni bu mevsim yetiştirebilirim sanmıştım ama sen soldun, diye cevap verdi adam...
Çoktan seçmeli soruda ne de çok şık vardı. Bilinen yöntemlerle çözülemiyordu ve şıkları yerine yazıp sonucu aramaktan başka çıkar yol da yoktu. Sadeleştirme yapmayı denemeden sevgilileri yazdım x gördüğüm her yere.
Kaybedince mi daha iyi anlıyoruz , kaybetmeden önce sahip olduğumuz değerleri? Arkasından ağladıklarımız için, yanlarındayken yeterince gülmeyi becerebildik mi ağladığımız içtenlikle?
Susmanın ya da yanında konuşacak birini bulamamanın ne denli zor olduğunu dün çok iyi anladım.Demek ki uzun zamandır bu sıkıntıyı yaşamamıştım. Susmanın zorluğunu, konuşamamanın insana verdiği sıkıntıyı unutmuştum doğrusu.
Ah güneş yüzlü adam, ben sobelendim sense hep saklandın oynadığımız sevgi kılığına girmiş bu saklambaç oyunu boyunca!
bilirsiniz….
her sonun bir tükeniş olduğunu öğretmiştir hayat size...
Aynadan yansıyan güneş ışığı misali nereden geldiğinden çok nereyi aydınlattığı önemli ona göre aşkın
Günlerden hangi gün...Saat yine sabahın kaçı oldu...Gidiyorsan sağlıcakla kal sevgilim...Yok hayır kalıyorsan...ucundan tut!Yükünü ağırlaştırdığın bavullarımın... ( Size temin ederim ki, 'zaman' herşeyin ilacıdır.)
Kafka gibi, bir pencereden bakarız çoğu zaman hayata, böcekten bir libas içerisinde. Hayat o zaman daha ufak gelir bize. Çünkü biz artık acıların yoğuruculuğunda kıvama gelmişizdir. Gelip geçiciyizdir ve hiçbirşeyin önemi yoktur bizim için.
Aşktan aldığımız yaralar süsler göğsümüzdeki nişanı, imrenerek bakar, imrenerek yaşarız hayatımızı...
Çok güzel bir pakete sarıp, üzerini ilginç kurdelelerle süslediğin paketi bıraktığında avuçlarına, bir anda yıkılıvermişti tüm dünyam.
Kelimelere olan doğurganlığımdan yanında susuşum. Seni özlemenin gece on birindeyim. Depresif
korkularısın kaybetmek istemeyişlerimin!
İstisnaların kaideleri bozmadığı dünyamızda tek yapmamız gereken şey , sevdamız için feragat edebilmektir . İnanın , karşılıklı feragat edilen bir ilişkide , size düşen tek şey ; sırt üstü yatıp , aşkın çölde esen serin rüzgarının keyfini çıkarmaktır .
Miden kazınır içinde kalan bir dirhem huzurun açlığıyla. Saklanıp gölgenin belirsizliğine güneşin izini sürdüğüne inanırsın ahmakça.
Aldanışın, gönlünün bulantısı olur, körlüğü olur yazgımın karası gözlerinin.
İhsan Oktay Anar