Dünyada yaþayan insanlarýn büyük çoðunluðu için hayat sadece bu dünyayla sýnýrlýdýr ve ölümle birlikte herþey sona erecektir. Bu yüzden kendilerini sadece bu dünyanýn meþgalelerine adar, ahiretleri için hiçbir þey yapmazlar.
Bazý insanlar ise ahirete inanýrlar ancak inandýklarý halde Allah yolunda yaþamak yerine dünya hayatýnýn dýþta görünenine kapýlýrlar ve gaflet içinde yaþarlar.
'Onlar, dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardýr.' (Rum Suresi, 7)
Þeytanýn telkini ile iyi insan olmak, kimsenin hakkýna tecavüz etmeden yaþamak bu insanlarýn zihniyetine göre cennete girmek için yeterli sebeplerdir.
'Artýk dünya hayatý sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatýcý(lar) da sizi Allah ile aldatmasýn.' (Lokman Suresi, 33)
Þüphesiz bunlar Allah'ýn sevdiði davranýþlardýr ancak kesinlikle yeterli deðildir. Ýnsanlara Kuran'ý Kerim aracýlýðýyla yapýlmasý gerekenleri bildiren Yüce Allah her amelin karþýlýðýný eksiz vereceðini Ali Ýmran Suresi 57. ayette þu þekilde bildirir: "Ýman edip salih amellerde bulunanlarýn ecirleri eksiksiz ödenecektir. Allah, zalim olanlarý sevmez."
Çok uzak gibi görünen ölüm ve sorgulama anýnýn aslýnda çok yakýn olduðunu her gün duyduðumuz ölüm haberlerinden anlayabiliriz. Kimse yeni bir güne baþlarken o gün öleceði ihtimalini düþünerek baþlamaz. Allah, vakti dolan her insanýn bir sebep dahilinde canýný alýr. Deprem, trafik kazasý ya da hastalýk... Hiç bitmeyecekmiþ gibi gelen dünya hayatý hiç umulmayan bir zamanda ve beklenmedik bir nedenle sona erdiðinde derin gaflet uykusundan uyanýþ gerçekleþir ve artýk herkesin görüþ gücü keskinleþir.
'Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; iþte Biz de senin üzerindeki örtüyü açýp-kaldýrdýk. Artýk bugün görüþ-gücün keskindir.' (Kaf Suresi, 22)
Ölümle birlikte sorgu baþlar ve dünya hayatýný oyalanmayla geçiren insanlarýn tümü derin bir piþmanlýða gömülür.
'Ýnsanlarý sorgulama (zamaný) yaklaþtý, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar.' (Enbiya Suresi, 1)
Sorgulama Aný:
Hesap gününde her birey tek baþýna sorguya çekilecek, ortaya iyilikleri ve kötülükleri tartan hassas teraziler konacak, ve kimse haksýzlýða uðratýlmayacaktýr.. ' Biz ise, kýyamet gününe ait duyarlý teraziler koyarýz da artýk, hiçbir nefis hiçbir þeyle haksýzlýða uðramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak Biz yeteriz.' (Enbiya Suresi, 47)
Hesap anýnda herkesin eline dünyadayken yapýp ettiklerini bildiren amel defteri verilecektir. ' Artýk kimin kitabý sað yanýndan verilirse. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek. Ve kendi yakýnlarýna sevinç içinde dönmüþ olacaktýr. Kimin de kitabý ardýndan verilirse,O da, helak (yok olmay)ý çaðýracak. Çýlgýn alevli ateþe girecek.' (Ýnþikak Suresi,7- 12) Ayrýca sorgulama anýnda insanlarýn iþitme - görme duyularý ,elleri, ayaklarý ve derileri þahitlikte bulunacaktýr. 'Sonunda oraya geldikleri zaman, iþitme, görme (duyularý) ve derileri kendi aleyhlerine þahitlik edecektir.' (Fussilet Suresi, 20)
Hayatýný sadece kendi nefsini doyurmakla geçiren tüm insanlar zorlu bir sorgulama sonucunda cehenneme sevkedilecek ve sonsuza kadar azap içinde yaþayacaklardýr. 'Ýnkar edenler, cehenneme bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapýlarý açýldý ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: "Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karþýlaþacaðýnýzý (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" Onlar: "Evet." dediler. Ancak azap kelimesi kafirlerin üzerine hak oldu. Dediler ki: "Ýçinde ebedi kalýcýlar olarak cehennemin kapýlarýndan (içeri) girin. Büyüklüðe kapýlanlarýn konaklama yeri ne kötüdür.' (Zümer Suresi, 71-72)
Hayatýný sadece Allah yolunda ve O'nun rýzasýný gözeterek yaþayan insanlar ise kolay bir sorgulamadan sonra sevinç içinde cennete girecek ve sonsuza kadar orada yaþayacaklardýr. 'Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarýndan, eþlerinden ve soylarýndan 'salih davranýþlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapýdan girip (þöyle derler:) "Sabrettiðinize karþýlýk selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel.' (Ra'd Suresi,23- 24)
Sonsuz bir yaþama karþýlýk dünya hayatýný sahiplenmek yýkýlacak bir yarýn kenarýna ev kurmak gibidir. 'Binasýnýn temelini, Allah korkusu ve hoþnutluðu üzerine kuran kimse mi hayýrlýdýr, yoksa binasýnýn temelini göçecek bir yarýn kenarýna kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateþi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluða hidayet vermez.' (Tevbe Suresi, 109)

Altuð ÖZTÜRK