EÞÞEKTEN ÇEKTÝÐÝ

Baþlýða bakýpda Ali ya da birbaþkasýný kastederek eþþek dediðim yok, haþa, bu eþþek Zekere emminin gerçek eþþeði.
Hoþ, öyle desem bile pek garip kaçmaz, çünkü, nasýl severler bizim orda çocuklarý ’eþþeðin, sýpasý, ayýnýn dölü, itin boku,tavuðun götü’ vb. gibi. Bunlar azarlama, kýzma yerme olduðu gibi ayný zamanda sevme sözcükleridirde. ‘Vay eþþeðin sýpasýna bak yav, böyümüþde garþýmda laf ediyo kerata’ gibi....
Eþþek o zaman hekesin olduðu kadar Zekere emmiminde eli ayaðý, ulaþým aracý, yük hayvaný, nereye gitse onunla, onun için ona gözü kulaðý gibi bakmakta.
Sen bugün nasýl arabana bakýyor, yaðýný suyunu eksik etmiyor, arasýra rektefeye götürüyorsan, o zaman, o insanlarda öyle bakacak tabi...týmar edecek ýslýkla...
Malýn davarýn suyunu, yemini kim verirse versin, Zekere emmi hergün birkaç defa girer, ötekiler ne ise de, eþþeðin yemliðine yeniden bakar, suyunu yeniden verirmiþ, bir anlamda vefa borcu, ne de olsa eli ayaðý...tarlaya, baða bahçeye ulaþým. Bi ulaþým ki Melih Gökçek’in ulaþýmýndan daha seri...
Amma eþþekte son zamanlarda bir hal var, eskisi gibi deðil, huysuzlanmakta ve haftada en az bir kez Zekere emmiyi tekmelemekte, canýný yakmaktadýr. Ne yapsýn emmi, tanýyanlar ve duyanlar bilir Zekere emminin meþhur ve belki de kullandýðý tek bir küfürü var, diþlerini sýkar, sadece dil ve damak arasýndan okkalýca; ‘’dinini s......ðim demekten baþka.
Eþþek, karanlýk sýðýrlýðýn hemen baþýnda, ilk giriþtedir, bak iþe bak ,eþþek baþ köþeyi kapmýþtýr, ama yinede adama tekme atmakta. Adam ikinci kez, suyunu vermekte, yemini vermekte, üstelik ikincisinde yemine arpa yada kepek katýlmakta, ama o ne yapar, emmi çýkarken bacaklarýna tekme savurur, hem de kaç tane... Vay eþþek vay ....
Bu durum son zamanlarda sýklaþmakta, hadi haftada bir düþürüyorsun adamý, tabi bu durumda eþþeðin suçu yok, orda Ali ürkütmekte, (hani ben olsam ben bile ürkerim) ama bu sefer niye böyle yapmaktasýn ula mendebur...
Ula ne dedim ben, Ali dedim deðilmi; Ali.
Ha iþte Ali, þimdi akan sular durmalý, insanoðluda bir düþünmeli, hele bu Zekeralin Ali olunca, la valla bunda bir bit yeniði olmasýn, yoksa niye durduðu yerde eþþek adamý tekmelesin. Ýt iken it bile yal veren sahibine saldýrmazken, eþþekdeki bu tutum niye....
Ali daha sonra baþkalarýna anlatýr bu durumlarý hýnzýrca, eh, o anlattýðýna göre ben niye anlatmýyayým, sizden saklý tutacak deðilimya...
Ali her dayaðý yedikten sonra, intikam ruhuyla yanýp tutuþur, biliyor ya bir de babasý ne zaman sýðýrlýða girecek, o, hemen babasýndan önce girer sýðýrlýða, saklanýr eþþeðin yemliðinin altýna, iki elinde iki deynek, yani sopa, tam pozisyonda, ortalýk hem karanlýk, hem de Zekere emminin gözünün feri yayaþ yavaþ çekilmekte olduðundan seçemez her karartýyý, adam yemi döker, suyu verir, sýrtýný sývazlar, yalancýkdan da bir þaplak sýrtýna arkasýna bakmadan, baksada karanlýk, tam çýkacak, peþ peþe çifte, hem bacaklarýna hem de kalçasýna... bir daha, bir daha...Can havliyle nasýl demesin adam; ‘kör olasýca, soyka kalasýca, dinini s....ðim’ diye.

Ýþte böyle sürer gider Zekere emmi ile Ali’nin halleri. Biri rahmetli, diðerinin kulaklarý çýnlýyasýca...
Devam eder de ben devam edemiyeceðim;
Birincisi, yattýðý yerden doðrulsa, bana, gel yanýma, beni millete malamat ettin, dinini s....ðim dese, hadi bu ne ise de...
Ýnterneti varmý bilmem ama ya birisi bu dediklerimi –gerçek olmasýna gerçek de - Ali abiye yetiþtirse.....
Vah halime benim...