Özyaþamöyküsü baþka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eþsiz bir araç. -Philip Guedella |
|
||||||||||
|
Eþþek sudan gelinceye kadar.... Yen mi yemen mi, yen mi yemen mi... Her seferinde olduðu gibi zar -zor kurtarýrlar Ali’yi. Ýkiside hýrsýný almýþ, ikiside rahatlamýþtýr, Zekere emmi attýðý, Ali yediði dayaktan. Olan elmalara, portakallara... Dayak bazen rahatlatýr adamý, ama daha çok da ataný... Boþa dememiþler yani; dayak cennetten çýkma!!! diye. Alinin niyeti zaharki cennete gitmek, dayaðýn çýktýðý yere... Ali de bu durum artýk bir alýþkanlýk halini aldýðý için pek aldýrmaz, periyodik bir iþlemdir sanki. Ya iþte yedin dayaðýný, hem babaný rahatlattýn, hem kendin, dursana durduðun yerde. Ali bu dururmu, kim bilir þimdi hangi hainliðin peþinde... Akþam olmuþtur, mal- davar sýðýrlýða, ahýra, tavuklar tüner kümese, yavaþ yavaþ karanlýk çöktüðünden, gördüðü her karaltýya itler ürümeye, havlamaya baþlayýnca millet de çekilir evine. Ali doðruca gelir anasý Senem'in yanýna, anasý evlikde, yine ocaðýn baþýnda, yemek biþiriyo. Ali yediði dayaða doymuþtur ama karný aç; -Ne biþiriyon aba? - Mercimekli pilav... -Aba sen de sanki baþka birþey bilmiyon, her ikigünde bir ayný þeyi biþiriyon, - E get öte sýracalý, içine düþecan gazanýn, -Aba madem pilav biþiriyon, bari zamanýnda getirde sufruya, þöyle aðzýmýzýn dadýynan bi yemek yiyek ýsýcak, - Senin yediðin dayak yetmedi herhal, bi de ben dövmiyeyim þimdi, çekil get baþýmdan, -Aba vallaha doðru diyom gý, senin sufruya getirdiðin aþ hep soðuk oluyo... - Öte get dedim sana, gaynýyan gazana düþecan sýracalý... - Boon yemek sufrada sýcak olsun, hem de çok sýcak, olurmu ana, - He he get sen, zaten sufrayý guruyorlar, get otur... Ali gelir oturur sofraya, yan gözüyle babasýna bakar, daha gitmemiþ kini. Sofranýn baþ ucunda Zekere emmi, Hacý Irbahamý, Memmedi, Velisi, Alisi, en sonunda Rasim’i... Hepsi suskun, hepsi yemeði bekliyor, açlar, taa zabahtan beri telaþdan aþ, ekmek yememiþler, halbuki buðün Peyik bazarý günü, ama Ali her seferinde böyle edince, ne iþtah kalýyor adamlarda, ne vakit. Suratlardan düþen bin parça... Elif ile Hemengül alel acele getirirler, ekmeði, gaþþýklarý, çalkamayý, sufranýn tam ortasýna gocaman bir sini koyarlar, biþen pilav onun içine konacak, o zaman her evde olduðu gibi tek siniden yenirdi. Nerde þimdiki gibi herkesin tabaðý, býçaðý, çatalý ayrý, hem o zaman bizim köye metalden çatal kaþýk girmemiþtir. Çatal zaten yoktur, kaþýk, çömçe hepsi tahta dan yapýlma, tahtadan, hem de gocaman, gocaman amma dýþý cilalý... Baðdaþ kurup oturmuþlar sufraya, hepsi erkek, kadýnlar hem ayrý, hem sonra yerlerdi... Senem eci evlikden çýktýðý gibi, bir bir atlýyarak eþþiði, Ali’m soðuk yemesin diye, getirdiði gibi, gazaný boþaltýr sininye, ortalýkda burcu burcu bulgur kokusu. Sýkýysa baþlasýn biri yemeye, önce evin büyüðü baþlýyacak, baþla sýkýsýysa... Ama Ali bu, baþlarmý baþlar... gaþþýðý daldýrýr, daldýrýr ama Zekere emmi tersinden bakmada... Ali gaþþýðý daha aðzýna götürmeden döner anasýna baðýra- baðýra; - Aba ben sana demiyom mu, sen hep soðuk getiriyon aþý sufraya, bi gün olsun sýcak yiyemiyacakmi þunu... Demesiyle daldýrýr gaþþýðý Zekere emmi pilava, bi gaþþýk dolusu pilavý alýr aðzýna, almasýyla hoplamasý bir olur havýya, galdýrýr baþýný yukarý, sanki damdaki tahtalarý, hezenleri saymakta... uuuffff, puffff, uuufff, puffff, ula, ula,ula, la,la, la, , , ga, ga,ga uuufff.... Yapýþýr kaynar bulgurlar boðaza, yutsa yutulmaz, çýkarsa çýkmaz, yakar dilini damaðýný, sýzlatýr diþlerini, haþlar, daðlar adamýn boðazýný... Ali’nin anasýný kýþkýrtmasý, babasýný tahrik etmesi yine yaramýþtýr iþe, almýþtýr öðlenki dayaðýn öcünü... Bir kez daha dener bacaklarýnýn gücünü, tabanlara kuvvet, fýrlar... Fýrlamasýyla Zekere emmi düþer Ali'nin peþine, bu sefer daha hýzlý... Eh adamcaðýzýn caný, boðazý yanmakta... Hava kararmýþ ya, her karartýya havlayan itin havlamasý, Ali’nin baðýrmalarýna karýþmakta... Eþþek sudan gelinceye kadar... Yen mi yemen mi, yen mi yemen mi... Uslandýmý dersiniz, Bekleyin daha....
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Doðan ÜNAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |