..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Prensiplerden hoþlanmam. Önyargýlarý yeðlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Modern > Yeþim




18 Aralýk 2004
Randevu  
Yeþim
Yaþamayý seviyoruz, peki ya sevdiklerimiz olmasa?


:BGFG:
“Yaþamak istiyorum” diye baðýrýyordu yaþlý kadýn...Yaþamak istiyordu.
Nedenini kendi bile tam bilmemecesine... Bunun için nedenleri vardý elbet: kuþkularý vardý kendiyle ilgili, telafi edilmemiþ hatalarý vardý henüz; daha gençti, yetmiþ beþ yaþýndaydý sadece, (komþusu Muzaffer Haným seksen üç yaþýndaydý ve hala tek baþýna Kapadokya turlarýna katýlacak kadar saðlýklýydý) dondurma yemeyi çok seviyordu, antep fýstýklýyý bilhassa; ya ölürse? bir yýldýr her perþembe izlediði dizideki Aslý ve Ahmet’in düðününü izleyemeyecek miydi, oysa geçen hafta Ahmet kýza evlenme teklifi ettiðinde nasýl da sevinmiþti... baþka korkularý da vardý elbet: bilmediði bir yere gitmekten korkuyordu, evet evet sonunun ne olacaðý hakkýnda en ufak bir fikri yoktu. Sonra, börtü böcekten hayatý boyunca korkmuþtu, lisedeyken okulun en güzel kýzýnýn o olduðu konuþulurdu, bu bedenin topraðýn altýna girmesine, böcekler tarafýndan yenmesine nasýl razý olabilirdi ki? Tüm bunlarýn olmamasý için (!) tüm aðrýlara katlanmaya razýydý. Aklýna bunun eninde sonunda olacaðý geldi... Ertelemeliydi... Belki daha þuursuz olduðu bir zaman olmalýydý bu korkunç randevu. Ama þimdi deðil. Belki endiþelerini yenmesini saðlayacak seminerlere katýlýp, kitaplar okumalýydý. Ama þimdi deðil.

Doktorla gözgöze geldiler. Bu kez baðýrmadan, az önceki densiz davranýþýný telafi etmek istercesine çok uysal ve nazik bir sesle: “Yaþamak istiyorum doktor bey oðlum” dedi. Genç doktor gülümsedi: “Görevimiz bu teyze, biz elimizden geleni yapacaðýz” dedi.

Ameliyat bitiminde doktor bekleme odasýna, Ayfer Haným’ýn kýzý Aysel’in yanýna geldi: “Ameliyat oldukça zor geçti, ama bundan sonrasý daha da önemli. Yüzde otuz gibi bir yaþama þansý var”. Aysel soru sormadý ve göz yaþlarýna engel olmadý.

Sonraki günlerde Ayfer Haným hayati tehlikeyi atlattý. Belli ki, yaþama baðlýlýðýydý onu kurtaran. Aðrýlarý vardý, tüm gün yatmaktan sýrtý yara olmuþtu. Kullandýðý aðrý kesiciler uykusunu getiriyor, hemen hemen tüm gün uyuyordu. Bu durum birkaç ay sürdü. Bu sürenin sonunda Ayfer Haným evin içinde yüreyebilecek, temel ihtiyaçlarýný kendi kendine görebilmeye yetecek kadar toparlandý. Kýzý Aysel, bu duruma hem hayret ediyor, hem de seviniyordu.

Aradan bir yýla yakýn süre geçti. Ayfer Haným yavaþ yavaþ bakýcýsýyla birlikte konu komþuya gider hale geldi. Haftada iki onu ziyarete gelen kýzý ve torunlarý yazlýkta olduðu için hepten caný sýkýlýyordu. Birkaç arkadaþý dýþýnda herkes bir yerlere gitmiþti. Tüm gün torunlarýný ve kýzýný düþünüyor, onlarla ilgili planlar yapýyor, hatta bazen hayallere dalýyordu.

Aysel, eþi Murat, kýzlarý Cansu ve Simge Bodrum’da tatil yapýyorlardý. Ayfer Haným sýcak havanýn ona dokunacaðýný doktorunun söylemiþ olmasýna raðmen bu sene onu götürmeyi teklif etmedikleri için damadýna ve kýzýna biraz bozulmuþtu.

Aðustos ayýnýn sonlarýna doðruydu. Telefon çaldý, arayan Aysel’di. Ayfer Haným bu telefonu beklemiyordu çünkü bugün onun arama günü deðildi. Daha evvelsi gün konuþmuþlardý.
“Annecim nasýlsýn?
“Fena deðilim, nasýl olayým iþte... Biraz aðrým var. Siz gelmiyor musunuz artýk?”
“Ben de onu söylemek için aradým, bu akþam yola çýkýyoruz. Yarýn sabah ordayýz. Öðleden sonra uðrarým sana. Evdesiniz di mi?”
“Nerede olacaðýz, evdeyiz tabii... Hadi size iyi yolculuklar”
Bu konuþmanýn ardýndan Ayfer Haným yardýmcýsýna seslendi: “Perihan yarýn öðleden sonra Aysel gelecek, birþeyler hazýrla e mi? Þöyle kek falan.”

Ertesi gün, öðleden sonra saat iki gibi evde çikolatalý kek kokularý hakimdi. Ayfer Haným, gelen giden olmayýnca üç’e doðru Aysel’in evini aradý. Kimse cevap vermeyince, cep telefonunu denedi. Kapalýydý. Dört oldu, kapýnýn zili hala çalmamýþtý. Ayfer Haným sinirli bir þekilde Perihan’a “Bu kýz çocukken de böyleydi, geç gelir beni merakta býrakýrdý” dedi. Damadý Murat’ýn cebini aradý bu kez. O da kapalýydý.
Endiþeli bir sesle “Perihan, sen ne dersin? ne yapsak, ben baya merak ettim bunlarý” dedi.
O sýrada çalan telefona yanýnda duran Perihan Haným cevap verdi. Arayan genç bir sesti.
“Siz Ayfer Teyzenin bakýcýsý mýsýnýz? Ýyi oldu sizin açmanýz , Söyleyeceklerimi sadece dinleyin yanýt vermeyin” dedi.

Ayfer Haným telefonun yanýna gelmiþ. “Kim o? O kim? Aysel mi?” diye soruyordu.
“Deðil, telefon bana, size deðil, rica etsem çayýn altýný kapayabilir misiniz Ayfer Anne” dedi Perihan.
“Evet buyrun” dedi Perihan. “Ben Tuna, Aysel’in iþ arkadaþýyým. Murat, Aysel ve çocuklar gelirken yolda kaza geçirmiþler. Aysel’in cüzdandan benim kartvizitim çýkýnca beni aramýþlar. 9 Eylül Üniversitesi Hastanesini aramanýz gerekiyor hemen” diyerek telefonu kapattý.
Perihan þaþkýn bir þekilde “Oldu iyi günler” diyebildi.
“Ayfer Anne, benim hemen bir çýkmam gerekiyor, gelince anlatýrým, yarým saat içinde buradayým” demesiyle, kapýnýn sesinin duyulmasý bir oldu.

Merdivenleri ikiþer üçer çýkarak üst kattaki komþunun kapýsýný çaldý. “Mediha Haným dün Aysel Haným arayýp bugün yazlýktan döneceklerini, öðleden sonra bize geleceðini söylemiþti, aradýk eþinin de kendinin de cebi kapalýydý. Tam merak etmiþken, ne yapsak diye düþünürken bir telefon geldi. Telefondaki ses kötü geliyordu. Ýyi ki de ben açmýþým. Arayan Aysel Haným’ýn iþ arkadaþýymýþ, kaza geçirmiþler, hastaneyi aramam gerekiyor. 9 Eylül Üniversitesi Hastanesini. Ayfer Anne’nin yanýndan aramak istemedim ”
“Aaa hayýrdýr... inþallah ciddi bir þey yoktur...Ara bakalým.”
“Var mý sizde 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin telefonu?” diye sordu Perihan.
“Yok, bilinmeyen numaralarý arayýp soralým” diye cevap verdi Mediha Haným.

Bilinmeyen numaralar servisinden telefon numarasýný öðrenen Perihan hemen hastaneyi aradý.
“Ýyi günler, akrabalarým kaza geçirmiþ, ordaymýþ diye haber aldýk. Kimle görüþebilirim?”
“Bir saniye, isimleri alayým?”
“Aysel, Murat, Cansu ve Simge Aksever”
“Bir saniye lütfen, sizi baþhekime baðlýyorum.”
“Ýyi günler, akrabalarým kaza geçirmiþ, onun için aradým” diye yineledi Perihan.
“Evet efendim, malesef” dedi baþhekim.
“Nedir doktor bey, ciddi birþey mi var?” dedi Perihan.
“Evet efendim malesef, baþýnýz saðolsun...”
“Nasýl yani Aysel Haným öldü mü?” diye çýðlýk attý Perihan.
“Malesef buraya geldiði zaman kendisini kaybetmiþtik zaten...”
“Trafik kazasý mý?”

“Evet, malesef”
“E peki ya Murat Bey, çocuklar?”
“Çocuklardan birini, Cansu Aksever’i ameliyata aldýk. Yoðun bakýmdaydý ama bu sabah onu da kaybettik. Baþýnýz saðolsun hanýmefendi” dedi baþhekim.
“Olamaz, nasýl olur...” diye çýðlýk attý ve yere yýðýldý Perihan.

Birkaç dakika sonra gözlerini açtýðýnda Mediha Haným bileklerini kolonyayla ovalýyor, Perihan’ýn yüzüne su serpiyor bir yandan da “Ah bahtsýz Ayfer... ah garibim ah” diyerek aðlýyordu.

Perihan ”Ne yapacaðýz þimdi Mediha Teyze? Nasýl söyleyeceðiz bunu Ayfer Anne’ye” dedi ve aðlamaya baþladý.

Aþaðý beraber inmeye ve durumu yavaþ yavaþ, alýþtýrarak söylemeye karar verdiler. Ýçeri girdiklerinde Ayfer Haným koltuðuna oturmuþ, parmaklarýný çýtlatýyordu.
“Merhaba Ayfer” dedi Mediha Haným.
“Hoþgeldin, Aysel gelecekti, gelmedi, cebi de kapalý onu merak ettim. Siz kapýda mý karþýlaþtýnýz?” dedi.
“Yok... Ayfercim, Ayseller yolda bir trafik kazasý geçirmiþler. O yüzden gelememiþ Aysel.”
“Nasýl yani? Trafik kazasý mý? Sen nereden biliyorsun? Nasýllarmýþ? Nerdelermiþ?”
“9 Eylül Üniversitesi Hastanesinde” diyebildi Mediha Haným, diðer tüm sorularý duymamazlýktan gelip, biraz süre kazanmaya çalýþarak.
“Allah’ým... Durumlarý nasýlmýþ? Yaralanmýþlar mý?”
“Evet, yaralanmýþlar... Anladýðým kadarýyla oldukça ciddi bir kazaymýþ”
“Bismillahirrahmanirahim... Perihan hemen hastaneyi ara kýzým...”
“Ayfer Anne aradýk biz hastaneyi...”
“Ne dediler peki... Nesi varmýþ kýzýmýn, torunlarýmýn, damadýmýn? Yoksa?”
“Yoðun bakýmdalarmýþ...” dedi Perihan üzgün bir sesle.
“Hemen ara konuþmam lazým biriyle”
“Annecim, Murat Bey malesef... ölmüþ.”
Ayfer Haným “Ne Murat ölmüþ mü? Olamaz...Gencecik adam... Ah caným kýzým, torunlarým benim...” diyerek aðlamaya baþladý.
O esnada gözgöze gelen Mediha Haným ve Perihan ne yapacaklarýný bilemez halde birbirlerine baktýlar. Ayfer Haným aðlýyordu. Perihan içeri gidip bir bardak su getirdi. Salonun giriþinde rafta duran kolonyayý da çaktýrmamaya çalýþarak kaptý. Mediha Haným ve Perihan tekrar gözgöze geldiler.
Perihan Mediha Hanýma hadi dercesine bir iþaret yaptý. Mediha Haným bunun üzerine: “Biliyorum çok zor... Seninle otuz yýllýk komþuyuz, artýk arkadaþtan öte olduk. Aysel’in çocukluðunu bilirim. Ýnan benim için de çok zor Ayfer bunlarý söylemek... ama yapmak zorundayým, sen inançlý bir kadýnsýn, güçlüsün... hepimizin gitceði yer eninde sonunda orasý biliyorsun...”
Ayfer Haným aðlamaya devam ederek “Evet ama Murat daha çok gençti” dedi. Bu sözler Mediha Hanýmýn yüreðini burktu, ve dayanamayýp aðlamaya baþladý. “Ayfer hepsini kaybettik, yalnýzca Murat deðil...”
Ayfer Haným bir çýðlýk attý. Bir yandan kendini yere atmýþ aðlýyor, bir yandan da baðýrýyordu. “Bu imkansýz!!! evladým... Aysel... güzeller güzeli kýzým benim... caným, kaným... yaþam kaynaðým... meleklerim: Cansu’m, Simge’m, yapamazsýnýz, bu kadar erken hepiniz... hepiniz birden... Olamaz!!! Yalan söylüyorsunuz!!! Bu nasýl bir dünya? Bu nasýl bir kader? Allah’ým, Allah’ým... herþeyim, herþeyim bir anda... yok oldu... Yaþamak istemiyorum!!!”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
20 Aralýk 2012*
Biz: Bekleyenler
Didem'in 3. Doðumgünü
Böcek

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gölge
Welcome To Kay-ýp-bedenler Kulubü
Beyoðlu ve Ben
Ýntihar
P - Lastik
Tez
Dedem
Kýrmýzý
Gamma
Kayboluþ

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayaletperest [Þiir]
Mesih [Deneme]
Savunma Mekanizmasý [Deneme]
Film Þeridi [Deneme]
Aþka Dair Monolog [Deneme]
Terk [Deneme]
Post Modern Putperestlik [Eleþtiri]
Bu Ýşte Bir 'Yanlışlık' Var [Eleþtiri]
Aþkýn Ömrü 300 Yýldýr [Eleþtiri]


Yeþim kimdir?

Okuyucularýmý þaþýrtmak ve yüzeysel olmayan tarzda düþünmeye yönlendirmek en büyük hedefim. Güneþin muhteþem batýþý, kuþ, böcek tasvirleri, sevgi pýtýrcýklarý bana göre deðil… Güneþ gökyüzünde, kuþlar aðaç dallarýnda zaten yeterince güzel… Ben dünya üzerindeki en karmaþýk þeyi insan psikolojisini eþelemekten ve bunu yazýlarýma aksettirmekten büyük keyif alýyorum. Üzerinde çok fazla yazýlmýþ, çizilmiþ, fazla tartýþýlmýþ konular bana göre deðil. Yazarken edebiyat yapma kaygým yok. Soyut olan düþüncelerimi, karakterler vasýtasýyla somutlaþtýrmak amacým. Yazdýklarýmý anlaþýlmasý zor bulanlar var. . . Çünkü ben yazarken kendi hayal gücümü ya da kurgu yeteneðimi ispatlamak adýna yazmýyorum; -kendi hayalgücüm bana yetiyor, fazla bile geliyor! -Okuyucuya hayal gücünü zorlatmayý hedef alýyorum. "Eðer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altýna þöyle yazsaydý ona nasýl deðer verebilirdik ?: 'Hanýmefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladýðý bir sýr var' bu izleyiciyi gerçeðe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasýný istemiyorum" (Stanley Kubrick)

Etkilendiði Yazarlar:
Ayn Rand, Dostoyevski, Sarah Kane, Annem, Bent, Smoke City, Beyoðlu, desteðini hep hissettiren Ýzzet Harun Akçay


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeþim, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.