..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacý deðil miyiz!" -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > Yeþim




28 Aðustos 2005
Dedem  
Yeþim
...tek bir idealim vardý: “Dedem gibi olmak”...


:BFGG:
Dedem mükemmel biriydi. Hani herkesin hayatýnda hayran olduðu, benzemeye çalýþtýðý biri vardýr ya; iþte benim için o “biri” dedemdi. Ona duyduðum hayranlýk çok küçük yaþlarda baþlamýþtý. Çocukla nasýl çocuk olunacaðýný çok iyi bilirdi. Beni alýr, eðlence merkezlerine götürür, en sevdiðim çikolatalarý getirir, masallar anlatýrdý. Yaþým büyüdükçe dedem de benle beraber büyüdü. Ergenlik çaðýna geldiðimde bana anneannemle evlenmeden önce aþýk olduðu kýzý, yaptýðý çapkýnlýklarý anlatýr oldu. Yirmili yaþlara geldiðimde ise beraber barlara gider, tekila içer, elektronik müzik dinler olduk. O kadar karizmatik biriydi ki, onu kýzarkadaþýmla ilk tanýþtýrdýðým gün, masada kendimi yapayalnýz hissetmiþtim.

Herkesin bir ideali vardý. Üniversite sýnavýnda yüksek puanlar tutturmak, kariyer yapmak, en taþ hatunlarla takýlmak, evlenip çocuk sahibi olmak... Benimse tek bir idealim vardý “Dedem gibi olmak”.

Hemen hemen her haftasonu buluþurduk. O bar senin, bu bar benim gezerdik. Bu haftasonlarýnýn birinde saat on ikiye gelirken ona dedim ki: “Ýstersen sen git artýk, ben seni arabana kadar geçireyim” “Niye?” dedi þaþkýn bir ifadeyle, çünkü haftasonlarý çýktýðýmýzda genellikle o býrakýrdý beni arabasýyla eve. “Ben bir yere davet edildim oraya bir uðramak istiyorum çünkü,” dedim. “Böyle mi olduk þimdi?” dedi hafif bir gülümsemeyle. “Sen orada sýkýlýrsýn, yani daha doðrusu biraz aðýr gelir sana orasý...” dedim pis pis sýrýtarak. ”Kubrick*’in filmini izlemiþtin di mi sen?” diye sordu. “Eyes Wide Shut mý? Onu beraber izlemiþtik ya,” dedim. “Ha doðru... Öyle bir partiye mi gidiyorsun yoksa sen?” diye takýldý muzýr muzýr ve hemen ekledi “ve beni götürmüyorsun? Aþkolsun,” “Yok caným ne Eyes Wide Shut’ý yav, ne diyosun? Arkadaþlar evde parti veriyorlarmýþ bir yarým saat, bir saat uðrayýp, oradan doðru eve gideceðim iþte... Hem yarýn sabah iþlerim var, geçe kalamam istesem de...” dedim ciddi bir tavýrla. Dedemin de benle gelmesini istemiyor deðildim, ama evinde davet edildiðim insanlar uzaktan bir arkadaþýmýn arkadaþlarýydý. Hem nasýl insanlar olduklarýný bilmiyor, hem de dünyanýn en kafa adamý bile olsa, nasýl olduðundan emin olmadýðým bir ortama dedemle gidip, onlara tedirginlik yaþatmak istemiyordum. “Ýyi ben de lokala gidip, briç oynayayým bari” dedi çok þirin bir tavýrla. Az önce bu yaþa gelip de, yaþanmamýþ yüzlerce þey varken, hala ömrünü briç oynayarak geçirebilen eski arkadaþlarýna nasýl üzüldüðünü anlatan bu adama “E öyle yap bari,” diyemedim. Zeki ihtiyar.

On dakika içinde kendimizi Cihangir’de eski bir apartmanýn önünde bulduk. Zaman biraz emrivaki yapma zamanýydý. Kapýyý þarhoþ bir kýz açtý. Deli gibi gülüyordu. Odadakilere laf yetiþtirmekten, yüzümüze bile bakmamýþtý. Kapýyý açýp direkt içeri arkadaþlarýnýn yanýna gitti. Ýçeriden gelen müziðin sesi o kadar yüksekti ki, gayriihtiyari kapýyý kapadým. Ayakkabýlarýný çýkarmaya çalýþan, çakýrkeyif dedeme gerek yok iþareti yaptým. Koridoru ortamý yumuþatma planlarý yaparak yürüdüm. Odadakilere þöyle bir bakýp, “Merhaba, ben Volkan... Simge’nin arkadaþý” dememle, insanlarýn topunun yüzündeki kayýk ifadeyi farketmem eþzamanlý gerçekleþti. Dedem odaya girmeden önce, bir kaç saniye kazanýp bu sarhoþ kafayla düþünebilmek için kapýda dikilip, onun odaya dalmasýna engel olacak þekilde kapýnýn önüne dikildim. Ýþte o an içimi bir endiþe kapladý. Dedem hayatta en güvendiðim dostum, en yakýn arkadaþýmdý. Ama ya bir laf edecek olursa ne yaparým diye paniðe kapýldým. Orada öylece dikilip kaldýðýmý farkedebilenlerden birisi: “Gelsene içeri. Simge içki almaya çýktý, gelir bir beþ dakikaya” dedi. Çaresiz içeri girdim dedemle beraber. Ýçerisi oldukça kalabalýktý. On-on beþ kiþi koltuklarda oturuyor, geriye kalanlar da ya yerde oturuyor, ya da ayakta dikiliyordu. Farklý bir alemde olmasýna raðmen, odaya yeni bir enerjinin girdiðini hissedebilenlerden biri þaþkýn bir ifadeyle bana baktý, ve yanýnda oturan arkadaþýna diz attý. “Selam ben Volkan, Simge’nin arkadaþý...” diye yineledim. “Bu da Fazýl,” dedim yanýmdaki genç ihtiyarý göstererek. O sýrada yan gözle dedeme baktým. Sevecen bir ifadeyle “Merhaba” dedi, elini uzatarak. Bizi farkedenler belli ki dumur yaþýyor, ama bir yandan da sormaya cesaret edemiyorlardý. Piþmandým buraya geldiðim için, insanlarýn rahatýný bozmuþ olma hissinin verdiði suçluluk duygusuna kapýlmýþtým. Geyik muhabbetlerinin yerini, fýsýldaþmalar almýþtý. Ya da bana öyle geliyordu. Dedem gayet rahat bir tavýrla az önce tokalaþtýðý elemana “Alkol var mý?” diyerek gülümsedi. Belli ki evin sahibinin yakýnýydý, o koltuða daha önce defalara oturmuþ bir havasý, rahatlýðý vardý. Eleman yerinden kalkmaya yeltendi. “Yok yok sen otur, nereden alabileceðimi söyle” dedi dedem. “Buzdolabýnda, mutfakta...” diye cevap verdi eleman. Dedem oda kapýsýndan çýkar çýkmaz, eleman bana döndü “Ne iþ?” dedi. “Dedem” demekle yetindim. “Hep böyle çýlgýn partilere mi gidersin dedenle?” dedi kinayeli bir tavýrla. “Çýlgýn parti demek... Gitmem aslýnda, biz bir barda içiyorduk, Simge arayýp çaðýrdý...” dedim ki dedem elinde iki bira þiþesiyle içeri girdi. “Rahat ol dostum...” diyip göz kýrptýðýmda, üzerimde birkaç çift göz hissettim. Bu gözler, gözken kulak olmaya çalýþan, müziðin yüksek sesinden konuþtuklarýmýzý duyamayan ve merakla bize bakan gözlerdi. Bu merak, çok geçmeden, salgýn bir hastalýk gibi odadaki tüm gözlere bulaþtý. Hatta bir ara DJ kabinine bile bulaþmýþ olmalý ki, müziðin sesi biraz alçaldý. Derken, nihayet, ellerinde enerji içecekleri ve vodka ile Simge içeri girdi. “Selam millet ben geldim!” derken kalabalýk içinde ayakta dikilen beni ve yanýmdaki ihtiyarý farketti. “Volkannn!” diyerek gereðinden fazla bir samimiyetle bana doðru koþtu. “Naber Simgecim, bu Fazýl... dedem...” dedim. “Merhaba Fazýl Bey... az önce dýþarýdayken, bir mesaj gelmiþti telefona, þaka sanmýþtým,” dedi. Dedem elini uzatýp “Fazýl” dedi, bu tarz bir ortamda ‘bey’ kelimesini duymaktan hoþlanmadýðýný ima ederek. “Ne mesajý yav?” diye sordum. “Bir arkadaþýn geldi, dedesiyle... diyordu mesajda... senin geldiðini tahmin ettim de, dedeni tahmin edemezdim tabii,” dedi gayet rahat bir tavýrla ve hemen ardýndan bir kahkaha patlattý. Onun bu rahat tavrý bana cesaret verdi. Dedem, Simge ve ben mutfaða gidip kendimize enerji içecekleri ve vodkayla birer içki hazýrladýk.

Ýçeri girdiðimizde küçük bir grup insanýn sarma sigara içtiðini gördüm. Az evvel dedemin içki sorduðu elemanýn gruba yaklaþýp, el uzatmasýyla sigara o gruptan çýkýp, birkaç kiþinin daha dudaklarýna daha deðdi. Gruptaki elemanlardan biri þakayla karýþýk bir sesle “Eee orospu mangalýna çevirdiniz. Aðýz tadýyla takýldýrtmadýnýz adamý, var þurada alýn yapýn kardeþim” dedi.

Daha önce bir kez denemiþliðim vardý bu mereti, ama dedemle birlikteyken ilk kez böyle birþeyle karþýlaþýyordum. Ne yalan söyleyeyim, dedemi buraya getirmek istemememin en önemli nedenlerinden biri de bunun olmasýndan korkmamdý. Ama ok yaydan çýkmýþtý bir kere. Safa yatmaya çalýþarak, Simge’ye dönüp “O içtikleri nedir? ” diye sordum. Dedem alaylý bir bakýþ attý ve Simge’nin cevap vermesine izin vermeden “Haydi bakalým, bu kadar yeter, toparlan gidiyoruz” dedi. Sonra da kahkaha atarak “Ne demek ‘o nedir’, adamlar ot içiyor iþte. Hiç denemedin mi yani sen þimdi?” dedi. “Aðzýmý arýyor uyanýk çakal” diye geçirdim içimden ve “Yooo...” diyerek dedeme hayatýmýn sayýlý yalanlarýndan birini söyledim. “E dene bakalým o zaman. Bir kez denemekle alýþmazsýn nasýlolsa.” “Yok” dedim “istemez... Yarýn sabah iþlerim var benim... Hatta yavaþtan kaçalým derim”. “Peki... karar senin” dedi dedem. Dedemi benimsemiþ olacaklar ki içlerinden biri “Daha saat erken be abi” bile dedi. Ýnsanlara iyi eðlenceler diledik ve çýktýk.

Ýstiklal Caddesi boyunca yürüdük. Konuþmuyorduk. Ben kafamý toparlayýp düþünmeye çalýþýyordum. Dedem “Hop delikanlý! Pek bi durgunlaþtýnýz” diye sataþtý. Çakýrkeyf bir hali vardý. “Yok” dedim “Düþünüyordum da...”
“Neyi?” diye sordu. “Bu geceyi” dedim. Hemen ardýndan “Ýlginç bir geceydi di mi?” diye sordum. “Hayata geniþ açýdan bakarsan deðildi aslýnda...” dedi. “Nasýl yani?” diye sordum merakla... “Koskoca galakside, dünya adýnda bir gezegende, insanlarýn ismini Türkiye koyduklarý bir ülkede, Ýstanbul denilen bir metropolde on binlerce evde yüz binlerce insan eðleniyordu bu gece. Biz de... ben binlerce Fazýl’dan ve sen binlerce Volkan’dan biri olarak - yani acýkan, susayan, çiþi gelen yaratýklardan biri olarak- o evlerden birine uðradýk. O evde, farklý ýrklardan oluþan, farklý dilleri konuþan insanlarýn deðiþik isimler verdikleri, birþeyler içiliyordu. Diðer gezegenlerde baþka yaratýklar hakikaten varsa ve bizi görüyorlarsa, bayaðý eðleniyorlardýr aslýnda. Hele ki kaðýda birþeyler sarýp, ucunu yakýp, dumanýný içimize çekip, kafa bulduðumuzu, sonra da onun esiri olabildiðimizi görüyorlarsa...” “Hele de buna para denilen þeyden verdiðimizi ve bu parayý bir uðraþ, bir emek karþýlýðýnda kazandýðýmýzý ve bunu aptallaþmak uðruna elden çýkardýðýmýzý görüyorlarsa hakikaten de ne komikmiþ yav...” diyerek sözünü böldüm. “Farkýnda mýsýn bilmem ama insanlar bu aptallaþmaya eðlenmek diyorlar Volkancým. Sana dene istersen dedim: bunu doðru bulduðumdan deðil yanlýþ anlama... sana olan güvenimden belki de... Ben de denemiþtim gençlik yýllarýmda bir kez. Sonra üzerinde düþünüp kendi doðrularýmý kendim bulmuþtum. Sen de bana benziyorsun...”
‘Sen de bana benziyorsun’ lafý yüzümde kocaman bir gülümsemeye dönüþtü o an. “E hadi o zaman gidelim son bir tekila içelim, uzaylýlarý eðlendirelim” diyip bir kahkaha patlattým.


*Kubrick: Stanley Kubrick. Amerikalý yönetmen. En önemli filmlerinden olan “2001: Space Odyssey” için þöyle bir yorumda bulunmuþtur: “Eðer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altýna þöyle yazsaydý ona nasýl deðer verebilirdik ?: ‘hanýmefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladýðý bir sýr var’ bu izleyiciyi gerçeðe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasýný istemiyorum."

AGUSTOS 2005

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ileri ingilizce 2den özgür:)...
Gönderen: süreyya özgür uygur / Ýstanbul/Türkiye
22 Haziran 2006
hocam elinize saðlýk insan okurken yaþýyor hem de teþekkür borçluyum size bu siteyi tanýmamý saðladýðýnýz için þuan bir þiirim ana sayfa da yayýmlanmakta ve mutluyum.yazýlarýnýz takibimde:)sevgilerle...

:: Harikaydý
Gönderen: Orkun Levent BOYA / Ankara/Türkiye
7 Eylül 2005
Tebrik ederim.... Çok büyük bir keyifle okudum... Film þeridi gibi gözümün önünden babamla yaptýklarýmýz geçti...Teþekkürler... Sevgi ve saygýlarýmla....




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yeraltý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Welcome To Kay-ýp-bedenler Kulubü

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
20 Aralýk 2012*
Gölge
Beyoðlu ve Ben
Ýntihar
P - Lastik
Tez
Randevu
Kýrmýzý
Biz: Bekleyenler
Didem'in 3. Doðumgünü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayaletperest [Þiir]
Mesih [Deneme]
Savunma Mekanizmasý [Deneme]
Film Þeridi [Deneme]
Aþka Dair Monolog [Deneme]
Terk [Deneme]
Post Modern Putperestlik [Eleþtiri]
Bu Ýşte Bir 'Yanlışlık' Var [Eleþtiri]
Aþkýn Ömrü 300 Yýldýr [Eleþtiri]


Yeþim kimdir?

Okuyucularýmý þaþýrtmak ve yüzeysel olmayan tarzda düþünmeye yönlendirmek en büyük hedefim. Güneþin muhteþem batýþý, kuþ, böcek tasvirleri, sevgi pýtýrcýklarý bana göre deðil… Güneþ gökyüzünde, kuþlar aðaç dallarýnda zaten yeterince güzel… Ben dünya üzerindeki en karmaþýk þeyi insan psikolojisini eþelemekten ve bunu yazýlarýma aksettirmekten büyük keyif alýyorum. Üzerinde çok fazla yazýlmýþ, çizilmiþ, fazla tartýþýlmýþ konular bana göre deðil. Yazarken edebiyat yapma kaygým yok. Soyut olan düþüncelerimi, karakterler vasýtasýyla somutlaþtýrmak amacým. Yazdýklarýmý anlaþýlmasý zor bulanlar var. . . Çünkü ben yazarken kendi hayal gücümü ya da kurgu yeteneðimi ispatlamak adýna yazmýyorum; -kendi hayalgücüm bana yetiyor, fazla bile geliyor! -Okuyucuya hayal gücünü zorlatmayý hedef alýyorum. "Eðer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altýna þöyle yazsaydý ona nasýl deðer verebilirdik ?: 'Hanýmefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladýðý bir sýr var' bu izleyiciyi gerçeðe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasýný istemiyorum" (Stanley Kubrick)

Etkilendiði Yazarlar:
Ayn Rand, Dostoyevski, Sarah Kane, Annem, Bent, Smoke City, Beyoðlu, desteðini hep hissettiren Ýzzet Harun Akçay


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeþim, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.