..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Merve Yýldýrým




4 Eylül 2003
Denizkýzý ve Þövalye  
Merve Yýldýrým
Duygularýný gizlemeye ve kýrýlmamýþ görünmeye çalýþýyordu ama dokunsalar aðlayacak gibiydi adam. On beþ sene boyunca ayný yastýða baþ koyduðu karýsý ile günün birinde bu konuyu tartýþacaðýný hiç düþünemezdi.


:BAIF:
- Demek artýk bitti, öyle mi?

Duygularýný gizlemeye ve kýrýlmamýþ görünmeye çalýþýyordu ama dokunsalar aðlayacak gibiydi adam. On beþ sene boyunca ayný yastýða baþ koyduðu karýsý ile günün birinde bu konuyu tartýþacaðýný hiç düþünemezdi. Diðer birçok evlilik gibi bu da sarsýlmaya baþlamýþtý iþte. Henüz boþanmak deðildi niyetleri, sadece bir süre ayrý yaþamaya karar vermiþlerdi ama adam bu fikrin boþanmaktan pek farklý olmadýðýný, sonuçta nasýl olsa karýsýný tamamen kaybedeceðini düþünüyordu. Bu kararý ortaya atan karýsýydý. Kadýn, adamýn yoðun iþlerinden ötürü kendisini ihmal etmesinden þikayetçiydi. Durumu kocasýna söyleyince adam ona hak vermiþ, ondan özür dilemiþ ve kendisine bir þans daha tanýmasýný istemiþti. Kadýn adama bu þansý vererek bir hayal kýrýklýðýna daha yol açmaktansa, iliþkilerine bir anlamda biraz ara vermeyi tercih etmiþ ve bir süre evden ayrýlmak istediðini söylemiþti. Biraz özgür kalmak, nefes almak ve düþünmek istiyordu. Adamýn bu üç kelimelik özetine bir yorum getirdi:

- Bak her þey bitti demek istemiyorum. Evet, ayrýlýðýmýzýn sonunda ne olacaðý konusunda hiçbir fikrim yok. Ama þimdilik baðlarýmýzý tamamen koparmayý da düþünmüyorum. Ýhmal edilmekten yoruldum. Seni çok sevdim. Her zaman sevdim. Oysa sen, sana en çok muhtaç olduðum zamanlarda bile yanýmda yoktun. Sebep daima aynýydý: iþ, iþ, iþ. Ben senin zengin olma hýrsýyla gece yarýlarýna dek çalýþmaný istemiyorum. Para, pul, davetler, renkli yaþam beni hiç ilgilendirmiyor. Aklýmda, kalbimde tek bir þey, tek bir insan var, o da sensin. Ama benim istememle olmuyor. Yanýmda bulamadýktan sonra, bir erkeði seviyor olmanýn ne anlamý var, söyler misin?

Kadýn çok nadir sigara içerdi. Aþýrý sýkýldýðý anlarda. O anda da yüzünü þehre tepeden bakan kocaman balkon camlarýna dönerek bir sigara yaktý. Ta içine kadar, derin bir nefes çekti sigaradan. Tüm vücuduna yayýlmasýný istiyormuþ gibi uzun bir süre bekledi ve onu boðan sýkýntýlarýný kusarcasýna býraktý nefesini. Açýk gri bir duman aðzýndan cama doðru hýzla uçtu ve daðýlýp gitti. Ne kadar zorlanmýþtý bu kararý verirken. Hala seviyordu ama aþk uðruna kendini feda etmeye hazýr deðildi.

Bütün þehir ýþýl ýþýldý gözlerinin önünde. “Þu evlerin her birinde birileri bir þeyler yaþýyor, paylaþýyor. Kaçý gerçekten mutlu bu insanlarýn? Kaç tanesi bulmuþ aradýðýný beraberliðinde? O sihirli mutluluk deðneði, eðer varsa, kaç sevgiliye dokundu kim bilir? Bildiðim tek þey, bana dokunmadýðý.” Sigarasýndan ilki kadar derin bir nefes çekti. Geri döndü ve kocasýyla göz göze geldi. Adam bir an bir sigara dumaný bulutunun ardýnda kaldý. Duman daðýldýðýnda hala ayný ifadesiz gözlerle karýsýna bakýyordu. Böyle anlarda onu sözlerle etkileyemeyeceðini biliyordu, yine de son kez kendini affettirmeyi denedi.

- Sana kýzmýyorum, kýzamam, çünkü haklýsýn. Seni ihmal ettiðimi, bir iþkolik olduðumu, gözümü para hýrsýnýn bürüdüðünü inkar etmiyorum. Ama çok piþmaným. Kaç defa özür diledim senden. Daha ne yapayým, önünde diz mi çökeyim?

Karýsý hiçbir savunma þansý tanýmayan sert bir ses tonuyla cevap verdi:

- Ben tanrýça deðilim. Kararým da kesin. En az bir iki ay bu evden ayrýlacaðým. Adresimi bilmeyeceksin tabi. Benim belirleyeceðim bir tarihte bir araya gelir durumumuzu görüþürüz. Bu arada beni görebilmek için iþyerime gelmeni de kesinlikle istemiyorum. Eðer sen iþlerini evliliðine göre düzenlemeyi becerebilirsen, ölünceye dek karýn olmaya hazýrým. Yoksa þunu bil ki ben kaybedersin.

Sigarasýný söndürdü ve yavaþ adýmlarla salonu terk etti. Adam hayatýnýn en korkunç gecesini yaþýyordu. “Ben ne kadar aptalým! Sevdiðim tek kadýný neredeyse kaybediyorum. Kahrolasý iþim yüzünden. Onsuz neyin önemi var ki? Milyarlarým olmuþ ne çýkar. Onu kazanacaðým. Ýþimin caný cehenneme!”

Ertesi sabah kadýn eþyalarýný bir çantaya yerleþtirdi. Salona girdiðinde kocasýný o büyük camýn önünde þehri seyrederken buldu.

- Hoþça kal.

Adam karýsýna döndü. Gözlerinin altýndaki morluklar ve yüzündeki yorgun ifade geceyi uykusuz geçirdiðini açýkça gösteriyordu.

- Ne diyebilirim ki? Sensiz ne bu evin, ne de yaþamýmýn anlamý var. Korkunç bir kabus görüyor gibiyim. Bu olanlara nasýl dayanabileceðimi bilmiyorum.

Kadýn yine o acýmasýz ses tonuyla konuþtu:

- Beni artýk sözler etkilemiyor. Sevgini davranýþlarýnla göstermelisin. Umarým ayrý yaþadýðýmýz günler süresince bunu öðrenirsin.

- Þundan emin olmaný istiyorum. Deðiþmek için elimden geleni yapacaðým çünkü istediðim son þey seni kaybetmek.

Kadýn “Her þey sana baðlý” dercesine baktý kocasýna ve hiçbir þey söylemeden gitti.
Karýsýnýn ardýndan dakikalarca kapýya takýldý adamýn gözleri. Sanki bakýþlarý ile onu geri getirebilirmiþ gibi. Koca þehir birden dar gelmeye baþlamýþtý. Sevdiði kadýný tekrar görebileceði güne dek onun istediði gibi biri olabilmek, en azýndan iþini biraz olsun geri plana atabilmek için her þeyi yapmaya hazýrdý.

Kadýn hemen o gün iyi bir otele yerleþti. Kendisine ait bir iþi de vardý zaten ve hayatýna kaldýðý yerden devam edecekti. Bir iki hafta bu þeklide sürdürdü yaþamýný. Sonra birden bir süre için þehirden ayrýlmanýn iyi olacaðýný düþündü. Ýþlerini birkaç hafta onsuz yürüyebilecek þekilde düzenledi. Kýsa bir süre sonra kendini güney sahillerinde buldu. Ýhtiyacý olan þey buydu iþte: deniz, güneþ ve uçsuz bucaksýz kumsallar. Mümkün olduðu kadar, geride býraktýklarýný düþünmemeye karar verdi. Bu kararýný kolay kolay uygulayamayacaðýný nereden bilebilirdi ki?

Herþey, otelin balkonundan havuzu seyretmekte olan biri tarafýndan fark edilmesiyle baþladý. Bir kadýnla tanýþýp birkaç gün hoþça vakit geçirmek niyetinde olan biriydi bu. Adam kadýný uzun uzun inceledi. Gerçekten alýmlý bir kadýndý, kolayca dikkat çekecek simsiyah uzun saçlarý ve koyu mavi gözleri vardý. Adam uzaktan bu kadarýný göremiyordu tabi ama yine de hoþlanmýþtý ondan. Beyaz tahtalardan birine uzanmýþ güneþleniyordu kadýn. Üstünde gözlerinin mavisinden ve ona çok yakýþan bir mayo vardý. “Herhalde yalnýzdýr” diye düþündü adam “hemen gidip tanýþmalýyým”. Böyle konularda çok rahattý, gözüne birini kestirdi mi, o iþ bitmeliydi. Hýzlý çapkýndý sözün kýsasý. Vakit kaybetmeden mayosunu giydi ve havuz kenarýna indi. Ýki tane meyve kokteyli alarak kadýna yanýna gitti ve hemen söze girdi.

- Bir içki iyi gider, deðil mi?

Kadýn güneþ gözlüklerini çýkardý ve eli gözlükle birlikte havada kaldý. Karþýsýnda, nerede ise iki metre boyunda, geniþ omuzlu, kumral, yeþil gözlü muhteþem bir erkek duruyordu.,

- Sanýrým, dedi. Teþekkür ederim.

Sesi ne adamý yaklaþtýðýna piþman edecek kadar soðuk, ne de arýyormuþ da bulduðuna sevinmiþ gibi davetkardý. Sadece, böyle bir nezaketi geri çeviremeyeceðini düþünmüþtü. Adam da çapkýn olmasýna çapkýndý ama iþi asla sululuða götürmezdi. Söze devam eden yine o oldu.

- Otele yeni mi geldiniz?
- Evet, dün akþamüstü. Ya siz?
- Benim geldiðim de iki gün oldu. Ben burayý çok beðendim. Her þey harika.
- Öyle görünüyor. Umarým eðlendiriciliðinin yaný sýra dinlendiricidir de.
- Dinlenmeye mi ihtiyacýnýz var?
- Sizin yok mu?
- Pek sayýlmaz. Sakin yerler beni sýkar. Ben topluluklarýn insanýyým.
- Peki, iki gündür ne yapýyorsunuz? Eðlenebildiniz mi?
- Yalnýz baþýma mý? Yo, hayýr. Birkaç kiþiyle tanýþtým, hepsi o.
- O halde nasýl her þey harika diyebiliyorsunuz?
- Ben genelde otelin imkanlarýný kast etmiþtim. Üstelik artýk sizinle de tanýþtým.

Son cümleyi kadýnýn gözlerinin içine bakarak söylemiþti.

Kadýn adamýn mesajýna karþý kayýtsýz ama kendinden emin bir tavýrla konuþtu.

- Bu küçük sohbeti gözünüzde bu kadar büyütmeyin.
- Yoksa benden hoþlanmadýnýz mý?
- Ne ilgisi var? Hem daha sizi doðru dürüst tanýmýyorum bile. Ya göründüðünüzden çok farklýysanýz?
- Nasýl görünüyorum ki?
- Açýk konuþmak gerekirse...

Kadýn itiraf edip etmemekte kararsýz kalmýþtý. Ama adamdan etkilendiðini kabul etmek zorundaydý. Adam cevabýn gerisini merak etmiþti.

- Niye sustunuz? Devam edin.

Söylemekten baþka çare yoktu.

- Açýk konuþmak gerekirse, fiziksel bir kusurunuz yok ve kadýnlara hitap etmeyi de çok iyi biliyorsunuz.
- Yani?
- O kadar. Ýki dakika içinde size aþýk olmamý beklemiyorsunuz herhalde.
- Hayýr, onu demek istemedim elbette, ama yanlýþ anlamadýysam benden hoþlandýnýz.
- Bu sizin için bu kadar önemli mi?
- Bir erkek bir kadýnla ilgileniyorsa, kadýnýn üzerinde býraktýðý izlenimi önemser.
- Evet, bunu tahmin etmek zor deðil.
- Hala sorumu cevaplamadýnýz.
- Cevabýmý çoktan tahmin etmiþ olmalýsýnýz.
- Bu, evet anlamýna mý geliyor?

Kadýn yine o kayýtsýz sesiyle cevapladý.

- Evet, sizden hoþlandým ama hepsi bu ve bu sizi benim için özel biri yapmaz.
- Ýstediðim bu deðil zaten. En azýndan þimdilik.
- Ben yine de fazla ümitlenmemenizi öneririm. Ýlk tepkiyi olumlu görünce karþýsýndakini avcunun içine aldýðýný sanan erkeklerden hoþlanmam.

Adam havanýn birden gerilmesinden korktu.

- Pekala, niyetim sizi kýzdýrmak deðildi. Havuza girelim mi?
- Olabilir.

Tedbirli olmalýyým, diye düþündü kadýn. Biraz daha yüz verirsem sonu kötü olacak. Fena biri deðil, ama erkeklere asla güvenilmez.

Çok güzel yüzüyordu kadýn. Adamla yarýþtýlar ve berabere kaldýlar. Adam çok þaþýrmýþtý bu duruma ve kadýný tebrik etti. Ýleriki saatler için söz almayý da ihmal etmedi.

- Akþamüstü barda buluþabilir miyiz? Size bir içki ýsmarlarým.
- Ýçkiden hoþlanmam, ama isterseniz sohbet edebiliriz, dostça.
- Duvarý yýkmak zor olacak.
- Onun adý duvar deðil, ilk tanýþtýðým insanlarla arama koyduðum mesafe.
- Öyle olsun. Altý buçukta barda buluþalým. Ne yapacaðýmýza sonra karar veririz.
- Tamam, dedi kadýn ve uzaklaþtý. Adam için durum gittikçe daha ilgi çekici oluyordu.

Kadýn saat tam altý buçukta bardaydý. Adamý bir sandalyede kendisini beklerken buldu. Üzerinde bütün kaslarýný ortaya çýkaran yeþil bir tiþört ve bir blucin vardý.

- Merhaba, dedi kadýn. Ne zamandýr buradasýnýz?
- Bir iki dakika oldu. Gelecek olan sizseniz, biraz beklemenin ne önemi var?

Kadýn bu komplimana hafif bir gülümseme ile karþýlýk verdi. Ayný anda fark ettiði bir ayrýntý ile titrediðini hissetti. Adamýn kullandýðý koku kocasýnýn da en sevdiði kokuydu. Kendini niye birdenbire garip hissetmiþti ki? Yüzünü adama çevirdiðinde, bir çift yeþil gözün sabit bakýþlarla onu süzdüðünü fark etti. Adama gerçekten yakýþýklýydý. Özellikle þu an tiþörtü ve gözleri bütünleþmiþti sanki. Kadýn bir anda öylesine dalýp gitmiþti ki adamýn ona ne yapmak istediðini sorduðunu duymadý bile. Adam kadýnýn baþka þeyler düþündüðünü anladý.

- Neler geçiyor o güzel kafanýzdan?
- Ah pardon. Öylesine dalmýþým iþte.
- Dünyaya dönün de ne yapacaðýmýza karar verelim.
- Fark etmez. Yürümeyi seviyorsanýz sahilde yürüyebiliriz.
- Tabi, kalkalým o halde.

Oteli sahile baðlayan taþ yoldan geçerek kumsala gittiler. Adam sürekli olarak önünde yürüyen kadýný inceliyordu. Beyaz uzun bir elbise giymiþti kadýn. Sýrtýný kaplayan saçlarý pýrýl pýrýldý. Kumsalýn denizle birleþtiði yere geldiklerinde kadýn durup adama döndü ve o yeþil, delici bakýþlarý buldu karþýsýnda. Ayaðýndaki sandaletleri çýkarýp eline aldý ve ýslak kumlarýn üzerinde küçük ayak izleri býrakarak yürümeye devam etti.

- Niye sürekli bana bakýyorsunuz?
- Rahatsýz mý oldunuz?
- Sadece merak ettim.
- Etrafta seyretmeye deðer baþka bir þey yok da ondan.
- Böyle konuþmaya devam edecekseniz, dönelim.
- Pekala afedersiniz. Bu sözlerin sizi kýzdýrdýðýný biliyorum ama elimde deðil. Ýsterseniz baþka þeylerden konuþalým.
- Ne gibi?
- Mesela en sevdiðiniz uðraþýnýz, tabi iþiniz dýþýnda.
- Çalýþtýðýmý kim söyledi?
- Vaktini boþ geçirmeyecek kadar akýllý bir kadýnsýnýz. Büyük ihtimalle bir iþiniz vardýr.
- Evet, var. Bir butik iþletiyorum. Ya siz?
- Mühendis. Ýnþaat mühendisi.

Birden “Siz de mi?” diyecek oldu kadýn. Sonra bu sözün ardýndan adamýn diðer mühendisin kim olduðunu sorabileceðini düþünerek vazgeçti. Nedense evli olduðunu söylemek istemiyordu. Bu, hem ayrýlýðý konusunda sorulara sebep olacaktý, hem de adamý uzaklaþtýrabilirdi. Gerçi bu iliþkiyi ciddiye almýyordu ama, bu adamla arkadaþ olmak ve öyle kalmak hoþuna giderdi.

- Yine daldýnýz.
- Sizi sýkmaya mý baþladým?
- Hayýr, rica ederim. Ayný þeyi ben soracaktým size.
- Bunun sizinle bir ilgisi yok. Bazen iþimi düþünüyorum, hepsi bu.
- Boþverin þimdi iþinizi. Sahi biz daha birbirimizin adýný bile bilmiyoruz.
- Bana denizkýzý diyebilirsiniz.
- Gerçek adýnýzý niye saklýyorsunuz?
- Bazen esrarengiz olmak güzeldir.
- O halde siz de bana þövalye deyin.
- Pekala, þövalye. Kulaða hoþ geliyor.
- Denizkýzý kadar hoþ olamaz.

Kadýn yine gülümsemekle yetindi. Bu iþ nereye sürükleniyordu böyle? Durup dururken bu adamý kendine aþýk etmenin ne anlamý vardý? Aslýnda durumun adam için de bir tür tatil aþkýndan öte bir þey olmadýðýnýn farkýndaydý. Yine de karþýlýksýz bir aþký körüklediði için üzülüyordu. Sonunda ‘Býrak gitsin gideceði yere kadar. Erkekler kadýnlar konusunda bu kadar ince düþünmüyor nasýl olsa’, dedi kendi kendine. Yine de adama arkadaþlýktan öte ümit vermemekte kararlýydý. Adam hala onun peþini býrakmazsa, bu onun sorunu olurdu.

Farkýnda olmadan epey yürümüþlerdi.

- Dönelim mi? dedi adam. Ben acýkmaya baþladým.
- Tabi, bütün sahili bir günde aþmamýz gerekmiyor.
- Akþam yemeðine birlikte gidelim mi?
- Benim için bir sakýncasý yok. Yalnýz size söylemem gereken bir þey var. Tekliflerinizi reddetmememin sebebi sizinle birlikte olmak için deli oluþum deðil. Buraya tek baþýna dinlenmeye geldim. Aslýnda yalnýzlýðý sevmem ama bu tatil için özel sebeplerim var ve size sürekli evet diyorsam bu sadece dostluðunuz için. Farklý yorumlayýp ümide kapýlmanýzý istemiyorum.

Vicdaný elvermemiþti iþte olaylarý akýþýna býrakmaya ve kendini açýklama yapmak zorunda hissetmiþti. Belki de böylesi daha iyiydi.

- Sizi anlýyorum ve zorlamak istemiyorum. Sizden çok hoþlanýyorum ve bunu saklamýyorum da. Ama siz buna karþýlýk vermeye tabi ki mecbur deðilsiniz. Beni biraz daha tanýrsanýz belki seversiniz. Yine de hayýr derseniz arkadaþ kalmak da bana yeter.
- Güzel demek anlaþtýk. Sizinle arkadaþ olmak beni de mutlu eder.

Otele gelmiþlerdi.

- Hava serinledi, ben üstümü deðiþtirmek istiyorum. Yarým saat sonra lobide buluþalým.
- Tamam denizkýzý. Bekleyeceðim.

Adama yarým saat lobide yalnýz oturmaktansa odasýna gidip kendine çeki düzen vermeyi tercih etti. Bu arada olanlarý düþünüyordu. Bir gün içinde her þey ne kadar deðiþmiþti! Dün balkondan seyrettiði kadýn birkaç dakika sonra yemekte onunla birlikte olacaktý. Bir taraftan olanlara sevinirken bir taraftan da kendine kýzýyordu. Baðlanmaya baþladýðýný, onu özlediðini hissediyordu çünkü. Oysa ne yaþam tarzý ne de felsefesi bir kadýnla sürekli birlikteliðe uygundu. Hem çok çalýþýyordu, düzenli bir ev hayatý yoktu, hem de her þeyden, özellikle kadýnlardan çabuk sýkýlan biriydi. En azýndan þimdiye dek. Ne oluyordu ona böyle? Belki bu iliþkisi henüz çok yeni olduðu için böyle düþünüyordu, tanýdýkça sýkýlacaktý belki. Kim bilir, bu muhteþem görünüþün altýndan bambaþka bir kiþilik de çýkabilirdi. Zaten iki haftalýk bir tatildi bu sadece. Sonra herkes yoluna... Geriye kalan ise güzel bir arkadaþlýk ve hoþ anýlar.

Üstüne biraz daha klasik ölçülerde ama ona en az öncekiler kadar yakýþan bir gömlek ve pantolon giydi. Beþ dakikasý vardý. Lobiye indi ve... bu ne acele, denizkýzý oradaydý.

- Merhaba þövalye.
- Merhaba. Harika görünüyorsun.
- Teþekkür ederim. Gidelim mi?
- Gidelim.

Denize bakan bir masaya oturdular. Kadýn bu kez mavi bir bluz ve beyaz pantolon giymiþti. Adam zamanýnýn büyük kýsmýný kadýna bakarak geçiriyordu. Kadýn sonunda dayanamadý.
- Lütfen beni seyretmekten vazgeçer misiniz?
Adam bu ani uyarý karþýsýnda bir an þaþýrdý.
- Pardon, çok özür dilerim. Ama inanýn...
- Elimde deðil diyeceksiniz biliyorum. Siz de þunu bilin ki, hiçbir zaman, özellikle de yemek yerken böyle incelenmekten hoþlanmam. Unutmayýn sevgiliniz deðilim.
- Anlýyorum. Hiç olmazsa resmiyeti kaldýralým.
- Kapanan kapýlarýn yerine yenilerini açmak için çok çaba harcýyorsunuz.
- Baþka çarem var mý?
- Size, pardon, sana þunu söyleyeyim. Þansýný fazla zorlama.

Adam elinden oyuncaðý alýnmýþ bir çocuk gibi suskunlaþtý. Ýki hafta boyu savaþacak mýydý böyle?
Hemen bir konu açmalýydý. Birden farkýna vardýðý klasik yemek müziði ona fikir verdi.
- Klasik müzik sever misin?
- Bazen. Ya sen?
- En sevdiðim müzik türüdür. Bütün gün dinleyebilirim.
Kadýn bir anda kocasýný hatýrlamýþtý. Sabah erken saatlerde bile klasik müzik dinlerdi o. Kendini yine garip hissetmiþti. Sürekli bir þeyle onu geri götürüyordu. Özellikle bu adam...
- Hey, yine mi iþini düþünüyorsun?
- Hayýr, sadece yorgunum. Sanýrým yemekten sonra yatacaðým.
- Beni yalnýz mý býrakacaksýn?
- Bu konuda bir söz verdiðimi hatýrlamýyorum.
- Yo, tabi vermedin. Sadece sahilde mehtabý seyredebiliriz diye düþünmüþtüm.

Eskiden yaz geceleri, kocasý ile villalarýnýn terasýndan mehtabý izlemek en büyük zevkiydi. Yaz tatiline vakit ayýrabildikleri günlerde... Bunlar evliliðinin en özel anlarýndandý. Bu yüzden de, þu an olduðu gibi yorgun olmasa bile, bu güzel anýlara bir baþka erkek sokmak istemiyordu. Belki bir daha anýlarýna yenilerini ekleme fýrsatý olmayacaktý ama olsun.

- Ýnan hiç havamda deðilim. Önümüzdeki günlerde de bir gece manzarasýný seninle paylaþmak isteyebileceðimi hiç sanmýyorum.
- Beni kýrýyorsun.
- Bunun senin kiþiliðinle bir ilgisi yok. Benimle ilgili ve özel.
- Yani sebebini sormamalýyým.
- Memnun olurum. Seninle sohbet edebiliriz. Yürüyüþ yapabiliriz. Ama fazla romantizm istemiyorum.
Adam omuzlarýný silkerek cevapladý.
- Öyle istiyorsan...
- Ayrýca, diye ekledi kadýn. Her anýmýz birlikte geçerse senin için iyi olmaz. Bana baðlanmasý istemiyorum. Unutma, biz arkadaþýz.

Gerçek bütün acýlýðýyla adamýn gözleri önündeydi. Hiç þansý yoktu iþte.

Yemekten sonra ayrýldýlar. Kadýn odasýna gitti ve kendini yataðýna attý. Bu ikisi ne kadar benziyordu böyle. Neredeyse ikiz olduklarýna inanacaktý. Buraya onu birkaç gün için kafasýndan silmeye, dinlenmeye gelmiþti. Ama günde kaç kez aklýna geliyordu. Onu seviyordu, her zamanki kadar, ama eðer döndüðünde her þey eskisi gibi olursa ayrýlacaklardý ve kadýnýn bu tatilde kendini bu sonuca hazýrlamasý gerekiyordu. Oysa durum olmasý gerekenden çok farklýydý. Bunlarý düþünerek uyuyakaldý.

Adam karmakarýþýk duygular içindeydi. Bu denizkýzý ne garip biriydi. Attýðý her adýmda çelme takýyordu. Kendisi güzel bir tatil geçirmek için çaba harcarken esrarengiz bayan ulaþýlmazý oynuyordu. En iyisi onu bir daha hiç zorlamamaktý.

Ýkisi de çok ilginç rüyalar gördü. Kadýn kendini evinde kocasýyla barýþmýþ ve mutlu görüyordu. Erkekse, güya kadýnla evlenmiþti.

Ertesi sabah kadýn rüyanýn da etkisiyle kahvaltýya inmek istemedi. Biraz odasýnda vakit geçirdi. Öðleye doðru mayosunu giyip kendini denizin rahatlatýcý maviliðine býraktý. Nedense o gün yalnýz kalmak istiyordu. Bir süre için bu isteði gerçekleþti. Ama þövalye onu orada da buldu.

- Sabahtan beri nerelerdesin?
- Serin sularla kucaklaþmak istedim.
- Biraz sohbet edelim mi?
- Ediyoruz zaten.
- Neler yaptýðýný sorabilir miyim?
- Biraz düþündüm ve bazý kararlar verdim.
- Ne gibi?
- Sürekli soru sorduðunun farkýnda mýsýn?
- Evet, çünkü öðrenmek istiyorum.
- Neyi?
- Verdiðin kararlarý.
- Söyleyeyim. Yarýn dönüyorum.

Adam olduðu yerde kalakalmýþtý. Dehþet içinde sordu.

- Ne?
- Bugün burada son günüm.
- Ýyi ama...
- ‘Neden?’ deðil mi? Bu tatil istediðim gibi gitmiyor.
- Terslik benimle mi ilgili?
- Kesinlikle deðil. Diyorum ya, bu özel bir sorun.
- Seni ... bir daha hiç ... göremeyecek miyim?
- Bilmiyorum. Bu çok þeye baðlý.
- Neye mesela?

Kadýn birden ciddileþti.

- Bana ve birine.
- Kime?
- Bunu söylemesem daha iyi.
- Lütfen, beni daha fazla meraklandýrma.
- Ama hiç beklemediðin bir þey bu.
- Her þeye hazýrým.

Kadýn son kez düþündü, zaten gidiyordu, kaybedecek neyi vardý ki? Üstelik bilmek onun hakkýydý.

- O halde söylüyorum. Kocama.

Adam ayakta olsaydý herhalde þezlonga yýkýlmýþtý. Uzandýðý için tam tersi oldu ve birden bir refleksle ayaðý fýrladý.

- Ciddi olamazsýn!
- Ýki gündür hiç bu kadar ciddi olmamýþtým.
- Evli misin, yani, gerçekten?
- Tam on beþ yýldýr.
- Aman Allahým! Ne kadar aptalým.
- Evli birine aþýk olduðun için mi?
- Aþýk olduðumu da nereden çýkardýn?
- Hadi, inkar etme. Basit bir ilgi bir erkeði bu durumda böyle havalara sýçratmaz.

Adam tekrar oturdu.

- Ne hissettiðimi bilmiyorum. Belki aþk. Ama benim kýzdýðým þey durumu nasýl anlayamadýðým.
- Nasýl anlayabilirdin ki?
- Dalýp gitmenden örneðin. Tabi ki kocaný düþünüyordun. Ýþ bahaneydi.
- Biliyor musun, birçok yönden ona benziyorsun. Bana hep onu hatýrlatýyorsun.

Adam sinirli bir ifadeyle konuþtu.

- Ya, nasýl?
- Kokun, mesleðin ve zevklerin.
- Neden gitmek istediðini anladým. Onu özledin.

Adam durakladý. Ýyi de, kadýn niye burada yalnýzdý?

- Bir dakika. Sen niye yalnýzsýn, o nerede?
- Boþver bunlarý. Konuþmak istemiyorum.
- Yoksa ... ayrýldýnýz mý?

Kadýn gizlemek istercesine atladý.

- Hayýr.

Ama yüzü evet demiþti bile.

- Yalnýz kalmak ister misin?
- Önemli deðil, kararým verdim nasýl olsa. Yarýn dönüyorum.
- Kalman için yapabileceðim...
- Hiçbir þey yok. Ýki gün sürdü ve bitti. Sen iyi bir insansýn þövalye, ama ben onu seviyorum.
- O halde niye ay ... tamam sormuyorum.
- Uzun hikaye, boþver.

O gün, bu sohbet dýþýnda birlikte yaptýklarý fazla bir þey olmadý. Zaten öðrendikleri sonucunda girdiði þok adamý fazlasýyla sarsmýþtý. Ona aþýk olup olmadýðýný bilmiyordu. Bildiði tek þey denizkýzýna çok alýþtýðýydý. Bu iliþkinin bitmesi her þeyin sonu deðildi tabi ama durumu atlatmak onun için zor olacaktý. Ertesi sabah kahvaltýda buluþtular. Kadýn eþyalarýný çoktan hazýrlamýþtý. Manzaranýn keyfini çýkararak kahvaltý etti. Bu süre içinde hiç konuþmadýlar. Adamýn keyfi yoktu. Kadýnsa konuþacak konu bulamýyordu. Birlikte kadýnýn odasýna gittiler. Küçük bavulu alýp lobiye indiler. Vedalaþmalarý kýsa sürdü.

- Hoþçakal þövalye, sakýn üzülme. Hayat devam ediyor.
- Senin böyle uçup gidiþini seyretmek bana çok acý veriyor ama elimden gelen hiçbir þey yok. Yapabileceðim tek þey sana bol þans ve mutluluklar dilemek. Duymak istemesen de söyleyeceðim. Seni seviyorum.
- Lütfen sus. Beni unut ve kendi yolunda mutlu ol.

Sessizce tokalaþtýlar, kadýn çantasýný aldý ve otelden çýktý.

Gün biterken, o güzel denizi ve güneþi çoktan geride býrakmýþ ve tatilden önce kaldýðý otele dönmüþtü. Ertesi gün hemen iþine gitti. Herkes bu ani dönüþ karþýsýnda þaþýrmýþtý. Onlara tek baþýna sýkýldýðýný söyledi. Kendini tamamen iþine vermeyi düþünüyordu. Ta ki bir tesadüf onu kocasýyla burun buruna getirinceye dek.

Döndükten yaklaþýk iki hafta sonra, bir gün alýþveriþ yapmak için bir dükkan girmiþti. Ýþini bitirip kasaya ödeme yaparken omzunda bir el hissetti. Bir arkadaþý olduðunu düþünüp geri döndü ve olduðu yerde kalakaldý. Kocasý ta içine iþleyen bir ifadeyle ona bakýyordu.

Kadýn selam vermeye mecbur hissetti kendini.

- M... merhaba.
- Merhaba. Ne hoþ bir tesadüf deðil mi?

Aslýnda için için sevinmiþti onu gördüðüne ama belli etmek de istemedi.

- Sanýrým öyle. Nasýlsýn?
- Ýyi sayýlýrým. Ya sen?
- Ýyiyim.
- Dýþarýda konuþalým mý?

Kadýn kasiyerden parasýnýn üstünü aldý ve sessizce kocasýna uydu.

- Bir aydýr neler yaptýðýný sormamda bir sakýnca var mý?
- Hayýr. Bir süre çalýþmaya devam ettim. Sonra birkaç gün tatile gittim. Döndüðümden beri de çalýþýyorum.
- Tatile gittim dedin. Nereye gittin?
- Güneye indim. Akdeniz’i severim bilirsin. Ama fazla kalamadým.
- Neden?

Kadýn durumu ciddi olarak konuþma zamanýnýn artýk geldiðine karar verdi.

- Bunlarý yolda konuþmayalým. Sanýrým ikimizin de oturup bir deðerlendirme yapmaya ihtiyacý var. Eve gidelim mi?

Adamýn gözleri bir anda servet kazanmýþçasýna parladý.

- Evimize mi yani?
- Evet, sakýncasý mý var?
- Yo, yo, hayýr tabi ki yok.

Adam bir umut ýþýðý yakalamýþtý karýsýnýn sözlerinde. Haftalardýr beklediði an gelmiþti iþte. Ona her þeyi nasýl deðiþtiðini ve yeni düzenini anlatacaktý. Olaylar gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Eve geldiler. Adam kahve hazýrladý. O büyük balkon penceresinin önündeki koltuklarýna oturdular ve konuþmaya baþladýlar. Önce kadýn yarým kalan cevabýný tamamlamak istedi.

- Bana tatilimi neden kýsa kestiðimi sordun. Çok ilginç bir tatildi. Biriyle tanýþtým.

Adamýn yüzü birden asýldý.

- Biriyle mi?
- Evet, ikizin olsa sana ancak bu kadar benzeyebilirdi.
- Ne gibi?
- Birçok yönden. Bazý zevkleri mesela. Klasik müzik ve mehtap manzarasý gibi.
- Bayaðý eðlenmiþsin anlaþýlan.
- Tam tersine. Aklým daha da karýþtý.
- Neden?
- Sözlerime devam etmeden önce seni dinlemek istiyorum. Sen ne yaptýn?
- Neler yapmadým ki! Sekreterimi deðiþtirdim.
- Daha güzeliyle mi?
- Daha beceriklisiyle. Üniversite mezunu ve eskisine göre çok daha akýllý ve deneyimli. Öyle ki benim iþim epey azaldý. Ayrýca yeni bir kadro oluþturdum. Benim iþi takip edemediðim zamanlarda görev baþýnda olmasý için bazý yetkiler verdim. Yani son iki haftadýr saat yediden sonra hep evdeydim. Bundan sonra da bu böyle olacak.

Adam derin bir nefes alýp devam etti.

- Hep senin geleceðin günleri düþledim. Yeniden karým olacaðýn, yeniden kocan olacaðým günleri.

Sesi gittikçe ciddileþiyordu.

- Birlikte geçireceðimiz geceler için planlar yaptým. Baþbaþa yemekler, mehtap sohbetleri. Ýnan yapmak istediðim öyle çok þey var ki. Bütün bunlara açýlacak kapýnýn tek anahtarý da senin bana inanman, güvenmen ve ikinci bir þans vermen. Seni seviyorum, seni çok seviyorum. On beþ yýldýr bu hiç deðiþmedi. Tek fark, bunu o zaman gösteremiyordum. Artýk sensiz bir an bile geçirebileceðimi sanmýyorum. Seni seviyorum ve sana ihtiyacým var.
- Benim de.

Adam birden þaþýrdý.

- Ne dedin?

Kadýn sevgi dolu gözlerle kocasýna bakýyordu.

- Seni seviyorum, koca budala. Sana ihtiyacým var.
- Ýnanamýyorum. Haftalardýr duyduðum en güzel söz bu. Beni ne kadar mutlu ettiðini anlatamam.
- Benim sevdiðim, istediðim tek erkek sensin. O bahsettiðim adam kafamý karýþtýrdý çünkü seni unutmaya çalýþtýðým bir dönemde bana hep seni hatýrlatýyordu. Sensiz hiçbir þeyin anlamýnýn olmadýðýný bana o gösterdi, hiç farkýnda olmadan. Sana ve deðiþtiðine inanýyorum çünkü bu gözlerinden okunuyor. Seni seviyorum, hep sevdim ve seveceðim. Biz birbirimize aidiz.
- Eve dönecek misin?
- Seni tanýyorum. Hataný anlamaný için gerçeklerin tüm açýklýðý ile yüzüne vurulmasý ve hatalý davranýþlarýnýn sonuçlarý ile yüzyüze gelmen gerekli. Bir darbeye ihtiyacýn vardý. Artýk her þeyin düzeldiðine inanýyorum. Sorunun cevabý ise, eve döndüm bile.

Adam yerinden kalktý, karýsýna sarýldý ve uzun uzun öptü. Kabus artýk bitmiþti.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: romantizmin dorukları
Gönderen: Mehmet Barut / izmit
11 Eylül 2003
Merve Romantizm ile ilgili ancak bu kadar rüya bir öykü yazılabilir (Allah tependen baksın e mi ? )




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçük Bir Sevda Masalý
Bazý aþklar kavgayla büyür
Bir Hata Bir Hayat

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir kafe macerasý
Adýný siz koyun

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Garip Þiir [Þiir]
Hoþgeldin Bebek! [Þiir]
Öldürdüler Güvercini [Þiir]
Anti - Alkolik Þiir [Þiir]
Hayat dediðin nedir ki... [Þiir]
Hasret þiiri [Þiir]
Dosta çaðrý [Þiir]
Yoksa aþýk mý oluyorum.. [Þiir]
Devir Deðiþti Dostum [Þiir]
Hadi caným sen de [Þiir]


Merve Yýldýrým kimdir?

Kendini bile bileli aklýna gelen her konuda irili ifaklý kaðýt parçalarýna, defterlere ve bilgisayar ekranýna yazýp durmuþ bir amatör.

Etkilendiði Yazarlar:
Hayat...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Merve Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.