..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Merve Yýldýrým




25 Aðustos 2003
Bir Hata Bir Hayat  
Merve Yýldýrým
Hayatýmýzda nelerin önemli ve öncelikli olduðuna, özen gerektirdiðine dikkat etmez ve irademizin elimizden kayýp gitmesine izin verirsek, kimbilir, bir gün hayatýmýz da elimizden kayýp gidebilir.


:BCFC:
Yer yer dökülmeye yüz tutmuþ koya renk dýþ cephe boyasý ve sanki günýþýðý içeri girebilsin diye deðil giremesin diye yapýlmýþ minicik pencereleriyle dýþarýdan bile insanýn ruhunu sýkan adliye binasýndan elleri paltosunun ceplerinde aðýr adýmlarla çýkan adam bir süre sonra durdu, baþýný hafifçe geri çevirerek sanki binaya deðil de on dakika önce iki satýrlýk bir mahkeme kararýyla yýkýlýp giden evliliðine ve kaybolan geçmiþine bakýyormuþ gibi uzun uzun dalýp gitti o küçük pencerelere. Engelleyemediði bir duygu baskýnýyla birden gözlerinin dolduðunu hissetti ama ellerinde dosyalar ya da evrak çantalarýyla binaya girip çýkan insanlarýn oluþturduðu yoðun sayýlabilecek bir trafiðin ortasýnda gözyaþlarýný özgür býrakmayý erkeklik gururuna yediremediðinden üst üste birkaç kez yutkunup baþýný önüne eðdi ve binanýn giriþini kaldýrýma baðlayan üç-beþ merdiveni gücünün son damlalarýný kullanýyormuþ gibi ayaklarýný sürüyerek indi. Kendisini öylesine yalnýz ve öylesine gereksiz hissediyordu ki hiçbir yere gitmek ve hiçbir þey yapmak gelmiyordu içinden. Yürümek bile. Kaldýrýmýn kenarýnda öylece oturmanýn çok dikkat çekeceði bir caddede yürüyor olmasaydý oracýða çöker kalýrdý herhalde. Birbirini santimlik aralarla takip eden yýðýnla aracýn oluþturduðu ucu baþý görünmeyen selin ve çok önemli bir toplantýya yetiþecekmiþ gibi ciddi ve kararlý adýmlarla yanýndan geçip gidenlerin farkýnda bile deðildi. Karþýdan babasý gelse tanýmayacak haldeydi.

Tam yirmi sene beþ buçuk ay önce, bulutlarýn üzerinde uçma duygusunu yaþayarak nikah defterine attýðý imza ile baþlayan evliliði, az önce o soðuk mahkeme odasýnda hakimin tok sesiyle okuduðu boþanma kararýyla sona ermiþ ve onu yerin dibine geçmiþ gibi bir ruh hali içinde býrakmýþtý.

Anlýk zevkler ve anlýk hatalar ne kadar yýkýcý olabiliyor ve nasýl da yüz seksen derece döndürebiliyordu insanýn gittiði yönü. Daha birkaç ay önce, yolunun adliyeye düþeceðine hiçbir zaman inanamayacaðý mutlu bir evliliðin ve kurulu saat gibi týkýr týkýr iþleyen bir hayatýn keyfini yaþýyordu. Sonra…

Sonra bir gün ofisinin kapýsý çalýndý ve içeriye önce eski bir dostu olduðunu iddia eden bir hanýmýn kendisiyle görüþmek istediðini söyleyen sekreteri, ardýndan da bej gömlek ile açýk yeþil etek ceket takým giymiþ, kýsacýk siyah saçlý, koyu mavi gözlü ve hafif makyajlý bir kadýn girmiþ ve yasemin kokularý saçarak masaya doðru ilerlemiþti. Kadýnýn çekici olmadýðýný söylemek açýk bir gerçeði düpedüz inkar etmek olurdu elbet ama parmaðýnda yüzük taþýyan bir erkeðin de bu konuda belli sýnýrlarý olmalýydý. Adamýn da vardý, en azýndan o güne kadar. Zaten ne olduysa o günden sonra olmuþ, adam büyülenmiþ gibi, görünmeyen bir iple o kadýna baðlanmýþ da nereye çekerse oraya gidiyormuþ gibi hayatýnýn ve duygularýnýn kontrolünü kaybetmiþti. Kadýn hesapta, iþindeki baþarýsýný üçüncü þahýslardan duyduðu adama bir teklif getirmek için büroya gelmiþti. Randevulu filan deðildi. Kendine aþýrý güveni bu tür formalitelerle uðraþmasýna engel oluyor ve gittiði her yerde kendini bir þekilde içeri kabul ettireceði inancýyla iþ görüþmelerine genellikle habersiz gidiyordu. O gün adamýn ofisine de öylece çýkagelmiþ, randevusuz ziyaretçi kabul etmek istemeyen sekretere de adamýn çok eski bir arkadaþý olduðunu, yýllardýr görüþmediðini, içeri birden girerek onu þaþýrtmak istediðini ve adýný verirse sürprizin bozulacaðýný söylemiþti. Bu küçük oyunla adamýn yanýna girmeyi baþaran kadýn içeride masanýn önündeki koltuklardan birine oturmuþ ve ne amaçla orada bulunduðunu anlattýktan sonra elindeki dosyalar üzerinde adamla konuþmuþtu. Kadýnýn hem sesinde, hem konuþma tarzýnda hem de genel havasýnda öyle bir çekim gücü vardý ki o güne kadar, karýsýna ihanet etmek bir yana, hoþ bir kadýna alýcý gözle bakmayý bile aklýndan geçirmemiþ olan adam sanki kadýnýn bedeninden çýkýp kendisine uzanmýþ gizli ve güçlü bir el tarafýndan kýskývrak yakalanmýþ gibi yavaþça kadýna doðru çekildiðini hissediyordu. Ýþ iliþkilerinde detaya inme ortamý olarak ofislerin kýsýtlayýcý havasýndan hoþlanmadýðýný ve bu dosya ile ilgili konularý daha rahat bir yerde konuþmak istediðini söyleyerek kendisini öðle yemeðine davet eden kadýna evet diyen ses onun sesi deðildi sanki.

Aradan yarým saat geçmemiþti ki þýk bir restoranýn, dýþarýdaki renk renk çiçeklere bakan cam kenarý masalarýndan birinde yemeklerini yiyorlardý. Buranýn et yemeklerini ve özel salatasýný çok beðendiðini söyleyen kadýn adamý son model siyah arabasýnýn sürücü yanýndaki koltuðuna oturttuðu gibi doðrudan buraya getirmiþti. Yemeðin sonuna yaklaþtýklarýnda kadýn hala iþ ya da anlaþma konusunda tek laf etmemiþti. Adam birkaç kez sözü oraya getirmeye çalýþtý ama kadýnýn iþ konuþmaya hiç niyeti yoktu. Adama þimdilik bunlarý düþünmemesini, yakýn zamanda kendisini tekrar arayýp bunu konuþacaðýný söyledi. Bu arada adamýn aklýna takýlan bir þey olursa kendisini arayýp sorabilmesi için de ona ulaþabileceði bütün telefonlarýn yazýlý olduðu ve kadýn kadar çekici bir kartvizit uzattý.

Adam o gün bütün öðleden sonrayý, akþamý ve geceyi karýþan aklýný toparlamaya çalýþmakla geçirdi. Ne oluyordu ona böyle? Karýsýna aþýk olduðu yirmi iki sene öncesinin o güzel bahar gününden bu yana kendisini hiç böyle garip hissetmemiþti. Dikkatini baþka þeylere vermeye çalýþtýkça kadýnýn mavi gözleri gözünün önünde daha netleþiyordu. O yasemin kokusu da burnunun içinde takýlýp kalmýþtý sanki. Karýsý da adamdaki garipliði fark etmiþ ancak ona sorduðu sorulara karþýlýk iþlerde biraz sorun olduðu için keyfinin yerinde olmadýðý cevabýyla yetinerek üzerine gitmemiþti.

Adamýn ertesi gün yaptýðý ilk iþ kadýný arayýp dosya ile ilgili ne zaman görüþebileceklerini sormak olmuþtu. Ýçinde kadýnla tekrar görüþmek için inanýlmaz bir istek duyuyordu. Topu topu birkaç saat gördüðü ve hakkýnda çok az þey bildiði bir kadýna karþý içinde kýpýrdanan bu garip þeylere, hele ki onu hayalinde canlandýrýnca bile kalp atýþlarýnýn hýzlanmasýna bir anlam veremiyor, bir taraftan kýrkýndan sonraki bu liseli genç heyecanlarý için kendine kýzarken diðer taraftan da kadýnla tekrar bir araya gelince nasýl konuþacaðýný planlamaktan kendini alamýyordu. Kadýn bu kez dýþarýda bir yerleri önermek yerine ofise geleceðini söylemiþti. Bu kez gerçekten iþ konuþulacaktý anlaþýlan.

Kýsa süre sonra sekreteri telefonda dünkü bayanýn geldiðini söyledi ve birkaç saniye içinde de kadýn ayný koltuktaki yerini almýþtý bile. Bu kez gözlerine uygun masmavi bir takým vardý üzerinde ama etek dünküne göre biraz kýsaydý. Adamýn tahmin ettiði gibi detaylar konuþuldu ve geriye sadece anlaþmanýn imzalanmasý kaldýðýnda kadýn o gece yemeðe çýkarak bu güzel iþbirliðini kutlamak istediðini söyledi. Adam önce reddetmek istedi. Ýradesine hakim olamazsa evliliðini tehlikeye atacak hatalar yapmaktan korkuyordu. Bir an duraksadýktan sonra, çok özel haller dýþýnda akþam yemeklerini evde eþiyle yemeði tercih ettiðini söylemek üzere aðzýný açarken, kadýn gelecek olumsuz cevabýn önüne set çekmek isteyen kararlý bir ses tonuyla itiraz kabul etmediðini, rezervasyonu bile çoktan yaptýrdýðýný ve adamla restoranda buluþmak istediðini söyleyerek, hanýmlarý reddetmenin kibar erkeklere yakýþan bir davranýþ olmadýðýný da ekledi. Bunun tersine bir þeyler söylemek isteyen adamýn aðzýndan þaþkýnlýkla anlamsýz birkaç kelime çýkarken kadýn çoktan yerinden kalkmýþ ve akþama görüþürüz diyerek çýkýp gitmiþti.

Ýþte o akþam adamýn yaþadýðýna bin kez piþman olduðu ve hayatýndan silip atmak için her þeyini verebileceði bir akþamdý. Kadýnla restoranda buluþtu ve bu kez onu açýk sarý, kolsuz ve mini bir elbisenin içinde, yine ayný yasemin kokusuyla buldu. Yemek öncesi aperatif içki almasýna hiç gerek yoktu çünkü o andan itibaren baþýnýn döndüðünü, kalbinin yerinden fýrlayacakmýþ gibi çarptýðýný ve kanýn damarlarýnda son sürat aktýðýný hissetti. Hemen çýkýp gitmekle masaya oturmak arasýnda bir saniye tereddüt ettikten sonra kendini tamamen duygularýnýn komutasýna býraktý. Bütün iradesi kadýnla tokalaþtýðý anda bedeninden akýp bir yerlerde kaybolmuþtu sanki. Yemekte iþ dýþýnda bir yýðýn konu konuþuldu. Daha doðrusu kadýn anlattý durdu, adam da ara sýra tek tük cümlelerle söze karýþtý, zaten düþüncelerini toplayýp da mantýklý bir þeyler söyleyecek hali yoktu. Bir taraftan otomatik bir þekilde yemeðini yerken diðer taraftan kadýnýn masanýn üzerinden görünen bedenini santim santim inceledi. Birini kahverengi taþlý altýn bir yüzüðün süslediði piyanist parmaklarý gibi zarif parmaklar, sað kolda ince bir bileklik ve sol kolda kalitesi uzaktan bile belli olan þýk bir saat, boyunda bilekliðin takýmý kolye, kulaklarýnda yüzüðün takýmý küpeler, kalaný ise Yunan tanrýçasý heykellerinden biri canlanmýþ da gelip masaya oturmuþ izlenimi veren mükemmel hatlý bir kadýn bedeni. Adamýn zamanýn büyük bölümünü dudaklara bakarak geçirmesine neden olan kýpkýrmýzý ruj da kadýnýn güzelliðine son damgayý vurur gibiydi.

Yemeðin sonunda kadýn araba kullanmak istemediðini söyleyerek adamdan kendi arabasýyla onu eve býrakmasýný istedi. Yemeðin harika olduðu ve güzel bir akþam geçtiði þeklindeki konuþmalarla tüketilen birkaç kilometre yolun ardýndan kadýnýn evinin kapýsýna geldiler. Adam kadýnýn kendisini davet edeceðinden emindi ve yukarý çýkarsa olabilecek þeylerden korkuyordu. Hayatýnda bir kez olsun karýsýný incitecek bir þey yapmamýþtý ama son iki gündür bu kadýn yüzünden aklý ve duygularý arasýnda bin kez gidip gelmiþ ve her seferinde duygularýna yenik düþmüþtü. Öðle yemeðine çýkarken, sabah telefon ederken, restorana giderken ve restoranda masaya otururken… Eðer dün o öðle yemeðine hiç çýkýlmasaydý, bugün, þimdi, þu anda arabada ve kadýnýn yanýnda oturuyor olmak yerine evinde ve karýsýnýn yanýnda televizyon izliyor olur muydu? Bunun cevabýný asla bilemeyecekti. Bu arada kulaðýna ev, içki, kahve gibi birtakým kelimeler çalýndý. Kadýn arabanýn kapýsýný hafif aralamýþ, adamý evine içki ya da kahve içmeye davet ediyordu. Adam aklý ve duygularý arasýnda birkaç kez daha gidip geldikten sonra yine duygu evinin kapýsýnda takýlýp kaldý. Nasýl arabadan indiðini, merdivenleri çýktýðýný, kadýnýn evine girdiðini ve kendini bir koltuða attýðýný hatýrlamýyordu. Kadýn gece boyu yeterince içildiði için kahve yapmayý daha uygun görmüþ, iki zarif fincana hazýrladýðý kahveleri alarak adamýn yanýna gelmiþti. Adam kahvesini almak üzere kadýna yönelince birden yüzünün kýzardýðýný hissetti. Kadýn üzerinde gece mavisi saten bir sabahlýk ve elinde kahvelerin olduðu gümüþ bir tepsiyle karþýsýnda duruyordu. Adam ellerinin titremesine elinden geldiðince hakim olmaya çalýþarak fincaný aldý ve yanýndaki sehpaya koydu. Daha sonra bir an bile gözünü ayýrmadan kadýna çivilenip kaldý. Kadýn karþýsýndaki koltuða oturup bacak bacak üstüne attý, normalde dizinin hemen üzerinde biten ama kadýnýn otururken özellikle yukarý çektiði sabahlýðýn altýndan bir çift bronz bacak gecenin sürprizi gibi çýkmýþtý ortaya. Adam ve kadýn bir taraftan kahveleri içip diðer taraftan birbirlerine kýsa ama anlamlý bakýþlar atarak birkaç dakika geçirdi. Daha sonra kadýn kalktý adamýn ellerinden tutarak kendine çekti ve gayet emin hareketlerle ona sarýlarak yavaþ yavaþ koridorun ucundaki yatak odasýna götürdü. Adam ne itiraz edebildi, ne de eve gitmesi gerektiðini söyleyebildi. Programlanmýþ bir bebek gibi kadýný takip etti yalnýzca.

Yaklaþýk bir saat sonra kadýn adamý elde etmiþ olmanýn verdiði zafer sarhoþluðu içinde, dudaklarýnda bir gülümsemeyle uyuyakaldý. Adam o anda sanki birden kendine gelmiþ gibi saatine baktý ve müthiþ bir panik içinde kalkýp giyindi. Neler olmuþtu, daha doðrusu nelerin olmasýna izin vermiþti böyle? Ya evi, karýsý? Saat gece yarýsýný geçiyordu ve kadýncaðýz meraktan çýldýrmýþ olmalýydý.

Adam kendini arabasýna attýðý gibi bir an önce evine varmak için tüm gücüyle gaza bastý. Bir taraftan da eve gidip karýsýyla karþýlaþýnca neler söyleyeceðini planlýyordu. Allah kahretsin, bunca yýldýr hayatlarýna girememiþ yalanlar þimdi adamýn kafasýnda birbiri ardýna diziliyordu. Ýþ yemeði? Arkadaþlarla kaçamak? Çok önemli bir proje için ofiste takýlýp kalma? Off, ne yapacaktý þimdi?

Sonunda eve vardý ve daha anahtarlarýný kilide sokmasýyla kapýnýn açýlmasý bir oldu. Karýsý bütün geceyi meraktan deli olarak geçirmiþ, geç saatlere kadar dýþarýda kalma gibi bir alýþkanlýðý olmayan kocasýnýn nerede olabileceði ve baþýna neler gelmiþ olabileceði üzerine çeþit çeþit senaryolar yazarak kendini yiyip bitirmiþti. Zaten kulaðý sürekli kapýda olduðundan gecenin sessizliðinde asansörün sesini ve anahtarlarýn þýkýrtýsýný duymuþ ve hemen kapýyý açmýþtý.

Karýsý hiçbir þey soramadan konuþmaya baþlamanýn en iyi ikna taktiði olduðunu düþünen adam hemen arkadaþlarýnýn onu almaya ofise geldiði, onun ise karýsýna haber vermek istemesine karþýn telefon görüþmesini yolda da yapabileceðini söylemeleri sonucunda apar topar çýktýðý ve sonra da sohbete dalýp unuttuðu yalanýný uydurdu. Karýsý önemsenmemekten hiç hoþlanmadýysa da adamýn gizli bir þey yapacaðýndan ve kendisine karþý da yalana baþvuracaðýndan þüphelenmediði için bir süre sonra sakinleþti. Ve olay kapandý.

En azýndan o gecelik.

Sonraki birkaç günü adam kendine küfürler ederek ve yalanýnýn ortaya çýkmamasý için dualar ederek geçirdi. Meselenin açýldýðý gibi kapanmasý gerekiyordu. Bu yüzden bir daha onunla görüþmeyecek, hele o anlaþmayý kesinlikle imzalamayacaktý. Kadýnýn ise adamla ilgili planlarý daha bitmemiþti. Onu bir gecelik ele geçirmiþ olmasý yeterli deðildi. Tamamen elde etmeliydi. Adama kafayý takmýþtý çünkü adam kýrkýný aþkýn yaþýna raðmen hiç dökülmemiþ hatta ak bile düþmemiþ kumral saçlarý ve çimen yeþili gözleriyle yakýþýklýydý. Ýyi bir iþadamýydý ve çok itibarlýydý. Her kadýnýn kolunda olmak isteyeceði biri olmasýnýn yaný sýra onunla girilecek her tür iþ de meyve verirdi. Ama kadýn adamýn yanlýþ kiþiyle evli olduðunu düþünüyordu. Ona kendi gibi tuttuðunu koparan bir eþ lazýmdý ve kadýn da bu eþin kendisi olmasý gerektiðini düþünüyordu. Adamýn varlýðýný ve adýný bir yýl kadar önce öðrenmiþ, birkaç yerde resimlerini görünce fiziðine ve bazý insanlardan onun baþarý hikayelerini dinleyince de aklýna hayran kalmýþ, sonra da onu bir þekilde elde etmeyi kafasýna koymuþtu. Adamýn kanýna girmiþti ama bir taraftan da karýsýný saf dýþý býrakmak gerekiyordu.

Bir gün, aþkta ve savaþta her þey mubahtýr diyerek, adamýn evine telefon açtý ve karýsýna sanki gayet doðal ve günlük bir olaydan söz ediyormuþ gibi kocasýnýn sevgilisi olduðunu ve onunla sýk sýk görüþtüklerini söyleyerek, inanmýyorsa o malum gece nerede olduðunu kocasýna tekrar sormasýný ama bu kez doðruyu söylemesinde ýsrar etmesini tavsiye etti. Karýsý önce bütün bunlarýn kötü bir þaka olduðunu düþünüp kadýna baðýrmaya baþladý ama kadýn adamýn o gün üzerinde olan gömleði, kravatý ve takým elbiseyi de kelimesi kelimesine söyleyince, karýsý elinde ahizeyle öylece kalakaldý.

Bütün ev, bütün dünya birden üzerine çökmüþ gibiydi kadýnýn. Kendinden bile fazla güvendiði kocasý onu aldatýyor muydu yani? Bir taraftan bunun mümkün olamayacaðýný kendi kendine söylüyor, diðer taraftan da kahverengi çizgili takým elbise, bej gömlek ve kahverengi-sarý kravat sözleri beyninin içinde dolanýp duruyordu. Uyduruyor olsa, tümünü de tutturamazdý ki…

Akþama kadar bunlarý düþünüp durarak bekleyemezdi. Hemen bir taksiye atlayýp adamýn ofisine gitti ve içeri rüzgar gibi girerek doðruca adamýn karþýsýna dikildi. Kocasýnýn tek kelime etmesine fýrsat vermeden telefon hikayesini baþtan sona anlattý. Son kelimenin ardýndan da ellerini masaya dayayýp adama eðilerek gözlerinin içine baktý ve bütün bunlarýn doðru olup olmadýðýný sordu. Kadýnýn gözlerinde aþký, nefreti, kýskançlýðý ve öfkeyi anlatan öyle bir ifade vardý ki, adam sadece susup baþýný ellerinin arasýna almak ve önündeki kaðýtlara görmeden bakmakla yetindi.

Karýsý çok gururlu bir kadýndý ve bir ihanetin öyle tek gecelik iliþki ya da geçici heves gibi kýlýflar altýnda hoþ görülebilir boyutlara indirilmesini son derece saçma bulurdu. Bir kere yapan her zaman yapabilirdi ve güven bir kez sarsýldý mý evlilik artýk evlilik olmaktan çýkar ve öylesine bir beraberliðe ya da çocuklarýn hatýrýna yürütülen bir oyuna dönüþürdü. Adamla kadýnýn çocuðu da olmamýþtý ve adam bal gibi biliyordu ki karýsý hiçbir mazeret kabul etmeyecek ve onu affetmeyecekti. Evliliði iþte o anda bitmiþti.

Karýsýnýn aklý karmakarýþýktý, daha düne kadar böyle bir þeyi rüyasýnda görse inanmazdý ama iþte þimdi gerçek tüm çýplaklýðý ve korkunçluðuyla karþýsýnda duruyordu. Kadýnýn telefonda kendinden emin konuþmalarý, kocasýnýn tek bir söz söyleyemeden öylece kalmasý… Düþündükçe aklýný kaybedecek gibi oluyordu kadýn. Kocasýný seviyordu, çok seviyordu ama bundan sonra ona her bakýþýnda, her dokunuþunda aklýna bu olanlar gelecek ve kocasýna bir daha asla eskiden olduðu gibi sevginin yanýnda saygýyla bakamayacaktý. Kalbinin bir ucu bir daha dönmemek üzere kopup gitmiþti sanki.

Takip eden günlerde karý koca arasýnda neredeyse elle tutulacak kadar yoðun bir gerginlik vardý. Bu arada “o kadýn” da boþ durmuyor, hem adamýn peþinde dolanýyor hem de evi arayarak karýsýna artýk onu istemeyen bir adamla ayný çatý altýnda durmakta neden ýsrar ettiðini soruyordu. Adam ofisin telefon numarasýný deðiþtirmekten kadýný terslemeye ve hatta kovmaya kadar birçok yöntem denemiþti ama kadýn gurursuz bir aþýk gibi kapýdan kovulsa bacadan girerek adamýn hayatýndaki varlýðýný koruyordu. Karýsý artýk çalan telefonu açmaya korkuyordu çünkü kadýnýn aþaðýlayýcý konuþmalarýndan býkmýþtý. Kocasýndan soðuduðu yetmiyormuþ gibi bir de bu kadýnla muhatap olmak istemiyordu ve sonunda boþanmaya ve ikisini de kendi hallerine býrakmaya karar verdi. Hiç kolay bir karar deðildi bu elbette ama eþine olan saygýsýný kaybetmiþti bir kez ve hiçbir þey olmamýþ gibi yaþantýsýna devam ederse adamýn bu hataya yarýn tekrar düþmeyeceðini kim garanti edebilirdi.

Boþanma davasý açýldý. Adam karýsýnýn kararlý halini gördüðü ve zaten yaptýðý bir anlýk hata yüzünden onun gözünde suçlu olduðunu bildiði için hiç zorluk çýkarmadý. Ve yirmi yýllýk evlilik bitiverdi.

Adliye binasýndan çýkan adam kafasýnda dönüp duran düþüncelerle kaldýrýmda yürümeye devam ediyordu. Birden ayaklarýnýn onu ofisine götürdüðünü fark etti. Ofise gitmek istemiyordu aslýnda, hele ki bu ruh hali içinde. Ama nereye gidebilirdi ki? Bir evi yoktu artýk. Ortada kalakalmýþ kimsesiz bir adam gibiydi. Ani bir kararla, bir süre buralardan uzaklaþmak istedi. Adýný son dakikada koyacaðý bir yere gidecek ve birkaç gün kendini dinleyerek bundan sonra ne yapacaðýna karar verecekti. Yanýna tek bir eþya almadan ilk gördüðü taksiye atlayýp havaalanýna gitmesini söyledi. Ýç hatlar binasýnda taksiden inince içeri girdi, panoda bir saat sonra bir Ýzmir uçaðý olduðunu gördü. Uçak biletini aldý ve bir kafede oturup sert bir kahve içti.

Hayatýnýn geri kalanýný Ýzmir’de bir Çin restoraný iþleterek geçireceðini ve buralara da uzun bir süre dönmeyeceðini o sýralarda tahmin bile edemezdi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçük Bir Sevda Masalý
Bazý aþklar kavgayla büyür
Denizkýzý ve Þövalye

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir kafe macerasý
Adýný siz koyun

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Garip Þiir [Þiir]
Hoþgeldin Bebek! [Þiir]
Öldürdüler Güvercini [Þiir]
Anti - Alkolik Þiir [Þiir]
Hayat dediðin nedir ki... [Þiir]
Hasret þiiri [Þiir]
Dosta çaðrý [Þiir]
Yoksa aþýk mý oluyorum.. [Þiir]
Devir Deðiþti Dostum [Þiir]
Hadi caným sen de [Þiir]


Merve Yýldýrým kimdir?

Kendini bile bileli aklýna gelen her konuda irili ifaklý kaðýt parçalarýna, defterlere ve bilgisayar ekranýna yazýp durmuþ bir amatör.

Etkilendiði Yazarlar:
Hayat...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Merve Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.