Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Gurmelik, bir bilgi, birikim iþidir ama öznelliðin aðýr bastýðý iþtir. Bu iþin, gurmeye göre deðiþen, kendine özgü bir aritmetiði, geometrisi vardýr da yokmuþ gibi görünür, farkedemezsiniz. Bir gurmenin beðenmediði þarabý, yemeði baþka bir gurme beðenebilir. Farklýlýklarýn olmasý, þarabýn, yemeðin kötü olduðu anlamýna gelmeyeceði gibi, gurmelerin de bilgisiz, beceriksiz olduðu anlamýna da gelmez. Ayrým, gurmenin bünyesinde çeþitli etkenlerle oluþmuþ lezzet algýsý ile þarap, yemek arasýndaki iliþkiden doðar. Gurme benzetmesi, eleþtirmeni çaðrýþtýrsa da iyi bir okurun þiirle iliþkisi de buna benzer. Þiirden söz ederek, yazýnsal yaratýnýn alanýný daralttýðýmýn ayrýmýndayým. Açýklamaya çalýþtýðým iliþki, yazýn/edebiyat sanatýnýn tüm türleri, hatta tüm sanatsal yapýtlarla kurulan iliþkiyi de kapsar. Þiiri öne çýkarýþýmýn birinci nedeni, ülkemizde çok üretilmekte oluþudur. Tuvalet kapýlarýna, duvarlarýna kadar sözüm ona þiir götürmüþ bir milletiz. Baþka ülkelerde böyle bir þey var mý, bilmem. Üzülelim mi, sevinelim mi?...Doðrusu kararsýzým. Ýkinci neden, þiirin, yazýnsal türler içinde, en kapalý, gizemli, içe dönük, söz oyunlarýna en yatkýn, çözümlenmesi en uðraþtýrýcý, iliþki kurulmasý en zor olan tür oluþudur. Sevgili okur, þiir eleþtirmeni, çözümleyicisi, yorumcusu gibi etiketleri hiç üstlenmeden, yalnýzca bir þiir okuru olarak, sizlere, sevdiðim, beðendiðim þiirle, ozanla, þairle olan iliþkimi ( ya da aþkýmý) anlatmaya çalýþacaðým. ÞAÝR> ÞÝÝR > OKUR Þiirle okur arasýnda bir iliþki doðunca, onu yaratan þairle bir yakýnlýk oluþmaz mý? Elbette oluþur, dostunuz, sýrdaþýnýz, yakýn arkadaþýnýz oluverir o ozan/þair. Yaþadýðý zamanýn önemi yoktur. O, sizin için ölümsüzdür artýk. Yine de onun yaþamýný, ete kemiðe bürünmüþ halini merak edersiniz. Yaþadýðý zamaný, nelerden, nasýl ve neden etkilendiðini, bu etkinin þiire nasýl yansýdýðýný merak edersiniz. Bu, sizin öðrenme sürecinizdir. Güzel þiirin oluþumunu, onu var eden nedenlerle, ozanýn/þairin yüreði, aklý arasýndaki baðý, etkileþimi yakalamaya çalýþýrsýnýz. Ýliþkileri arayýp bulmak; þiiri kavramanýza yarar. Bu edim, ozan/þairin hem içsel dünyasýný aralamaya, hem de onu var eden dünyaya, zamana yani þiirin gizemli dinamiðine ulaþmak gibidir ve doyumsuz bir keþif gezisidir. Ozanýn umurunda deðildir sizin yaþadýðýnýz bu süreç. Büyük olasýlýkla, yaratý anýnda, kendi de ayrýmýnda deðildir o etkilerin nereden geldiðinin. Çünkü þiir kapýyý çaldýðýnda o derin bir esriklik halindedir. O bir O Pegasus’tur. Daðlarda, tepelerde, otlaklarda, yýlkýda, göklerde koþturup durur, esin toplar ya da esin çaðýrýr onu. Sizse, yeryüzünde bir fani. Pegasus’tur O. Kanatlý at. Sizin kanatlarýnýz yoktur, o hýzý, o boyutu yakalayamazsýnýz. Onun gibi yýldýzlara çýkarak oturup bakamazsýnýz yeryüzüne. Kýskançlýkla boyun büker, selama durur, eðilirsiniz ulaþamadýðýnýz kadim arzu nesnesine yaptýðýnýz gibi. Burada sözü edilen kýskançlýk, iyi kullandýðýnýzda, duygu, düþünce dünyanýzý kamçýlayan, geliþtiren müthiþ bir dürtüdür. Sizin de diliniz çözülür sanki. Yüreðinizde bir göz büyür kocaman, zaman bir baþka türlü akar, evren bir baþka türlü ýþýldar, çaðýrýr, nabzýnýz bir baþka atar, heyecanlanýrsýnýz. Þiir, salt bir nazým deðil de gerçekten þiirse eðer... O þiirle, hissedip, bilip durduðunuz ama þair gibi dillendiremediðiniz duygularýnýzýn, düþüncelerinizin, algýlarýnýzýn örtüþtüðü, çakýþtýðý zamanlar olduðu gibi, onu anlayamadýðýnýz, ona ulaþamadýðýnýz zamanlar da olur. Merakýnýz iyice artar, peþine düþersiniz ozanýn, tüm þiirlerini okumak, onu ve kendinizi tamamlamak istersiniz. Uykusuz, yalnýz, kýrýk ve kýrgýn, bungun, asi, söylenmiþ de duvarlara çarpmýþ ve söylenmemiþ sözlerin inine, yüreðinize düþüverir þiir. Ýþte, kopmaz bir bað kurulmuþtur. Artýk yalnýz deðilsiniz, çoðalýrsýnýz. Ozanýn eli elinize deðmiþtir, saçýnýzý okþar bir yandan. Buðulu gözlerle bakarsýnýz ona, bir umar ararcasýna. Ya da mutlusunuzdur. Þiir, mutluluðunuzu, sevincinizi dillendirmiþse, mutluluk da sevinç de katmerlenir. Ozan/þair, dönmeyen diliniz, çýkmayan sesiniz olmuþtur. Þimdi, birlikte söylersiniz türkünüzü. O da mutludur. O, yaratmaya çalýþtýðý, evren kadar çeþitli, evren kadar coþkulu, þenlikli, erotik, gizemli, aþkýn ve taþkýn, sýnýrsýz dünyasýna doðru yol alýrken, bir yoldaþ yakalamaktan hoþnuttur. Gizemine ulaþmaya çalýþan, onu anlaþýlýr kýlan, aynalayan bir yoldaþ... Yollarý açýk ola... 15.06.2011 Vildan Sevil
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |