OTUZ ALTI YILDAN KALANLAR (Okul Öyküleri)
17/1/2009

O gün yazýlý sýnav yapacaktý öðretmen. Okulda þimdiki gibi ne baský ne fotokopi makinesi vardý. Sýnavda sorular okuma parçalarýndan alýnan bir metne dayandýðý için ilk dersin yarýsýna kadar tahtaya yazdýðý metni, sýnav kaðýdýna yazdýrýr; sonra da sorularý sýralardý. Öðrenci, alýnan okuma parçasýna dayalý sorularý yanýtlarken okuma, anlama gücünü de geliþtirmeliydi.
Ýlk dersin ortalarýna doðru sorular bitti, öðrenciler sessizlik içinde yanýtlamaya baþladýlar sorularý. Birbirlerine bakmanýn dýþýnda kopya çekmek de mümkün deðildi. Ayakta yorulan öðretmen, masasýna oturdu, öðrencileri de bakýþlarýyla kontrol altýna aldý.
Sýnýfýn en arkasýnda sað taraftaki sýrada, duvardan yana oturan Orhan terlemiþ, kýpkýrmýzý olmuþtu. Eðilip bakýþlarýný sýranýn altýna yöneltmiþ, tedirgin bir haldeydi. Öðretmen, yerinden yavaþça kalktý. Sýnýfýn içinden bir tur attýktan sonra arka sýraya, Orhan'la Erdal'ýn oturduðu sýraya geldi. Orhan, bacaklarýný birleþtirmiþ, süveterini de pantolonunun önüne doðru iyice çekmiþti. Kopya olacaðý tahminiyle eðilip süveteri yukarý çeken öðretmen, o bölgenin ýpýslak olduðunu görünce yavaþça doðruldu. Utançtan kýpkýrmýzý olan öðrencisinin kulaðýna eðilerek:
-Sen sakin ol, kaðýdýný herkes çýkýnca ver, ben hallederim.
Orhan'ýn yanýndaki Erdal'a da:
-Bu olayý kimse duymayacak.Yalnýz ikimiz biliyoruz. Sen de sýnýftan herkes çýkýnca çýkacaksýn, dedi.
Yerine oturdu öðretmen. Biraz da kendisi suçluydu bu iþte. Ýki ders saati yazýlý sýnav yaptýðýna göre "Ýhtiyacý olan dýþarýya çýkabilir." demeliydi. Ne yapmalýydý þimdi. Orhan çok onurlu, utangaç bir öðrenciydi. Babasý, ilçede bir kuruluþun müdürüydü, böyle son derece olaðan durumlarý anlayýþla karþýlayacak biri deðildi. Öðrencinin de diline düþerse bu olay, Orhan çok ezilir, iyice içine kapanýrdý. Ýkinci dersin sonuna doðru öðrenciler sýnav kaðýtlarýný tek tek vererek okul bahçesine çýktýlar. Erdal da kaðýdýný verdi. Öðretmen, onu bir kez daha aðzýný sýký tutmasý konusunda uyardý. Sýnýfta yerinden kalkmayan Orhan'a:
-Kalk oðlum, bu olayý Erdal'dan baþka kimse duymayacak. Ben koridordaki öðrencileri de bahçeye çýkaracaðým. Sen tuvaletin kabinlerinden birine gir. Sonrasýný zil çalýp öðrenci sýnýflara girince hallederiz. Bu durumdan dolayý da hiç eziklik duyma. Son derece normaldir. Benim de kusurum var.
Koridora çýktý, oradaki birkaç öðrenciyi de aþaðýya yolladý öðretmen. Bu arada Orhan da hýzla tuvalete girdi.Zilin çalmasýný bekleyecekti. Hemen okul hademesi Eþref'i çaðýrdý öðretmen:
-Eþref, yangýn kovasýyla su al, þu sýnýfý toz kalkmasýn diye iyice sula. Sýralarýn üzerine de yalandan dök.Sebebini sonra anlatýrým sana.
Eþref, denileni yaptý. Sýnýfý sulamakta amaç arka sýradaki ýslaklýðý öðrencilerin fark etmemesiydi. Sýnýf sulanýrsa o da arada kaynar giderdi. Giriþ zili çaldý. Bütün öðrenci sýnýflara girdi. Öðretmenler de girip ortada kimse kalmayýnca Orhan'ýn yanýna giden öðretmen:
-Sana taksi çaðýrayým Orhan.Eve kadar gidersin.
-Hayýr hocam. Babam fark etmesin. Ben sessizce eve giderim. Yeter ki okuldan çýkayým.
-Peki, bahçe kapýsýna kadar ben de seninle gelir, baþkalarýnýn görmelerini önlerim.
-Her þey için teþekkür ederim hocam.
Öðretmen, onu bahçe kapýsýna kadar götürdü. Minnet duygusu içindeki Orhan evlerine doðru gitti. Artýk eve mi, baþka bir yer mi gitti bilinmez. Çünkü onu evde þefkatle karþýlayacak bir anne de yoktu, analýk vardý. Bu basit gibi görünen; ama o yaþtaki öðrenciler için çok üzücü olan olayý öðretmen, Orhan ve Erdal'dan baþka kimse duymadý.
Orhan þimdi nerelerdedir.Öðretmeni onu okul bittikten sonra hiç görmedi. Erdal ise þu anda sanýyorum yarbay veya albay rütbesinde bir subay. Onun aðzý sýkýlýðýný da çalýþkanlýðý kadar takdir etmiþtir öðretmeni. Yaþamda bazen çok basit gördüðümüz olaylar , yönümüzü öyle etkiler ki...
Diyor ki Necati Cumalý bir öyküsünde: "Hikaye mi istiyorsun yazmak için. Aç þu kapýyý, gir. Anlatýlacak ne hikayeler vardýr." Emekli olduktan sonra da "Günaydýn öðretmenim!" seslerini özleyenlerin anlatacaklarý çoktur. O zaman anlatmak gerek . Orhanlar, Erdallar sizi hep anýmsayacak öðretmeniniz. Yeter ki ona gördüðünüzde bir merhaba diyesiniz.
............

Not: Bu yazýda olayý yaþayan öðrencilerin adlarý deðiþtirilmiþtir.

Numan Kurt