..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir gün karþýma biri çýkacak ve bana: "Herþey olmasý gerektiði gibi olmaktadýr, efendim" diyecektir. -A. Aðaoðlu, Yazsonu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Mustafa Acungil




4 Ekim 2010
Kurgu'nun Sonu  
Mustafa Acungil
Türkiye Biliþim Derneðinin 2007'deki Bilimkurgu Öykü Yarýþmasýnda bu öyküyle üçüncülük aldým.


:AHHH:
3 Agostoz 101

Bu beyaz kaðýtlarý saklamak çok tehlikeliydi. Þimdi üzerlerinde harfler varken, ölümcüller. Güvenli bir sýðýnak bulana kadar tek bir harf yazmamýþ olmamýn nedeni de bu.

Buraya ne sýklýkla gelebilirim, hiçbir fikrim yok. Geldiðimde çok kalamayacak olduðum kesin. Üstelik kaðýtlarým da az. Ne olursa olsun, bildiklerimi yazýya dökmeliyim. Bildiðim kadarýyla…

Baþlangýçta kimse önemsememiþti. Amerika’da baþladý. Saçýmdaki aklar kadar aký olanlar, bu ülkeyi hatýrlar.

Ýlk kurban Blade adlý bir vampir filmi serisinde baþrolü oynayan adamdý. Oynadýðý bir sahnede bulundu. Filmdekinin aksine, kanýný akýtmak için yatýrýldýðý masadan vücuduna saplanan oluklu silindirlerden sonra yaþamaya devam edememiþti.

Cinayet haberlerde geçti ama sýradan olduðu düþünülmüþtü. Soruþturma baþlatýldý ve hayat devam etti. Sonraki haftaya kadar…

Bruce Willis’in, Altýncý His filminin sonunda görülen yaranýn aynýsýnýn ama gerçeðinin uygulanmýþ olduðu vücudu bulunduðunda dünya sarsýldý.

Aslýnda yaþanan, çok merkezli bir deprem gibiydi. Sylvester Stallone’un terk edilmiþ bir ambarda kurulu bir ringde boynu kýrýlana kadar maç yapmaya zorlanmýþ bedeni boks kýyafetleri içinde bulundu. Kaský yoktu. Sharon Stone’un kalbine bir buz kýracaðý saplanmýþtý.

Yazdýklarýmý bir okuyan olsa, bu isimler hiçbir þey ifade etmeyecek, biliyorum; ama bir zamanlar sinema endüstrisi diye bir þey vardý. Görmemiþ birine nasýl anlatýlýr ki! Üstelik sayfalarým da az. Neyse, belki baþka kaynaklardan, örtülmüþ geçmiþ üzerine daha geniþ bilgilere de ulaþýlýr; onlarla birlikte bu yazdýklarýmýn bir anlamý olur.

10-15 ölümden sonra, aktörlerin ve aktrislerin filmlerindeki sahnelere benzer ölümler yaþýyor olmalarýnýn mesajý kulaktan kulaða konuþulmaya baþladý: Kurgu, kötüydü. Milyarlarca insana hayaller satýlmasý kötüydü. Buna inananlar vardý ve gerekli uyarýlarý en anlaþýlýr þekilde tüm dünyaya veriyorlardý. Televizyon kanallarýnda ölen kiþilerin yaþam tarzlarý, toplumun saptýrýlmýþ eðlence ihtiyaçlarýný sömürerek nasýl büyük paralar kazandýklarý konuþulmaya baþladý. O sene hiçbir yeni film yapýlmadý. Önceki yýlýn filmleri için düzenlenen Oscar töreni son anda iptal edildi.

Hollywood’un çöküþüyle öne çýkmak için þahlanan Bollywood ve Hong Kong sinemalarý birkaç cinayette mesajlarýný aldýlar ve dünyada bir daha film çekmek için kamera arkasýna geçen olmadý.

Yazdýklarýmdan tek bir kelime bile anlamýyor da olsanýz, aldýrmayacaðým artýk. Kendim için yazýyorum… Bunlarý yazmalýyým…

Yokluðumdan þüphelenenler olmuþtur. Bu kartopunun ardýndan gelen çýðý bir dahaki geliþimde yazarým…

***

32 Agostoz 101

Gece bekçilerinin güzergahýný kendim belirliyorum ama, klanýn emniyeti için gerçekten su sýzdýrmaz olmalarý gerekiyor. Geliþim için tek boþluk ve dönüþüm için tek boþluk var.

Sinema endüstrisinin çöküþüne paralel olarak, televizyon kanallarýnda, bu endüstrinin topluma zararlarýný anlatan kiþiler arttý. Fikir adamý kýlýklý bazý kiþiler, bu zararlarý bastýra bastýra anlatýrken, sinema oyuncularýna yönelik ölümle sonuçlanan olaylarýn giderek artmasý konusunda yarým aðýz kýnamalarda bulunuyorlardý. Amerika’nýn yönetimindeki siyasi iktidar da bu konuyu kabullenir bir görünüme bürünmüþtü. Kurguyla Mücadele Derneði adýnda bir kuruluþ hýzla yükselmeye baþladý. Üyelerinin arasýnda pek çok Amerikan senatörü de vardý. Kuruluþun tek odak noktasýnýn sinema olmadýðý sonraki aylarda anlaþýldý.

Çeþitli sanat dallarýndaki insanlar da sinema oyuncularýný yalnýz býraktýlar. Hatta pek çok yerde, tiyatro oyuncularýnýn oluþan bu boþluktan çok memnun olduklarýna dair rivayetler vardý. Tiyatro, müzik, þiir dinletileri, komedi þovlarý, hepsi her zamankinden daha kalabalýk seyirci topluluklarý çekmeye baþlamýþtý.

Endüstri yatýrýmcýlarýnýn bazýlarý paralel alanlara kayarak varlýklarýný kurtardýlar. Sinema oyuncularý ise kýlýk deðiþtirip topluma vasýfsýz iþçi gibi dikkat çekmeyecek konumlarda karýþmaya çalýþýyorlardý. Tüm sinema oyuncularýnýn ölüme mahkum olduðu kabullenilmiþ gibiydi. Oyuncularý kimin öldürdüðü belli deðildi. Kimse üstlenmiyordu. Hiçbir cinayetin peþinden de gidilmiyordu. Her gün yeni bir oyuncunun ölümü geçiyordu ajanslara. Genellikle en çok bilinen bir sahnelerine paralel kurguda öldürülüyorlardý.

Gladyatör adlý filmin kahramanýný yüzlerce kiþinin izleyici olarak katýldýðý bir Roma arenasý benzetiminde kýsa kýlýçlarýn onlarca ama aralýklý darbeleriyle öldürdüler. Tüm seyirciler maskeli, arenadakiler de kukuletalýydý. Görüntüler televizyonlarda yayýnlandý. Toplumun kalan kýsmý normale hayli yakýn bir þekilde iþliyordu. Sadece artýk filmler yoktu. Oyuncular ya öldürüldüler ya da izlerini kaybettirdiler. Amerika’da isyan sonrasý kana susamýþ Roma gibi hortlayan bu ortam, dünyaya yavaþ yavaþ yayýldý.

Herþeyin garip bir þekilde de olsa yeniden düzene girdiði düþünülmeye baþlamýþken, Kurguyla Mücadele Derneði, bir gece yarýsý web sitesinde son derece akademik bir dille yazýlmýþ o meþhur makaleyi yayýmladý. Tek bir yazý içinde bilgisayar oyunlarý, romanlar, tiyatro eserleri ve nesnel dayanaklarý olmayan kuramsal teorilere baðlý bilimsel çalýþmalar kurgunun zehirli köklerini toplumun en derinlerine salmak için kullanýlan araçlar olarak ilan ediliyordu.

Ertesi gün, Stephen King, eyaletler arasý yol üzerindeki bir köprüden aþaðýya, beþ þerit bir yöne, altý þerit diðer yöne 120 kilometre civarýnda hýzla akan trafiðe býrakýldý.

Ýki hafta sonra, Stephen Hawking’in her türlü araç gereç yardýmýndan yoksun olarak vahþi ormana býrakýlýp doðal etkilerle ölene kadar çekilmiþ görüntüleri bulundu. Bu doðal etkileri detaylandýrmaya dilim varmýyor.

Her iki cinayetin de mesajlarý o kadar derin ve korkunçtu ki; bilim adamlarý, bilgisayar oyunlarý dünyasýnýn eþsiz zekalarý, yazarlar hiçbir kendini aklama mücadelesine giriþmeden sýradan insanlara dönüþüp toplumun içinde kaybolmaya çalýþtýlar. Bu yargýsýz infazýn mahkumlarý dahil herkes, yazarlarýn, bilim adamlarýnýn ve bilgisayar oyunu sanatçýlarýnýn öldürülüp soylarýnýn tüketilmesinin kaçýnýlmaz olduðunu kabullenmiþti.

Normal artýk yoktu. Toplumlarýn deðer yargýlarý, düþünce þekilleri ve hukuk düzenleri deðiþmeye baþladý. Kontrol edilemez bir dönüþümün içinde Türkiye’de de iki sansasyonel yazar cinayeti uluslar arasý gündemde yerini buldu. Orhan Pamuk, Kara Kitap’ta bahsi geçen celladýn kurbaný oldu. Vücudu bulunamadý. Baþý ise kendi anlattýðý þekilde makyajlanmýþtý. Ahmet Altan, yemeden içmeden, iliði kuruyana kadar faal olmaya zorlanarak öldürülmüþtü.

Uydu yayýnlarýyla televizyonlar hala ayaktaydý. Ýnternet sýk sýk aþýrý kullanýmdan kilitlenerek de olsa her zamankinden daha yoðun olarak kullanýlýyordu.

Dünyada devam eden hiçbir savaþ kalmadý. Tüm eski çatýþmalar unutulmuþtu. Tüm dünyada oluþan yeni cephenin kurgu ve katý gerçeklik arasýnda olduðu reddedilemez bir þekilde ortaya çýkýyordu. Kurguyla Mücadele Derneði uluslar arasý bir yapýya büründü. Birleþmiþ Milletlerde, NATO’da, Avrupa Birliðinde ve daha pek çok organizasyonda ülke seviyesinde üyelik hakký kazanmýþtý.

Bazý küçük ülkelerin kendi yönetimlerini feshedip Kurguyla Mücadele Derneði’nin mandasýna gönüllü olarak girdikleri görülmeye baþladý.

Dönüþ saatini kaçýrmak üzereyim. Dernek üyelerinin acýmasý yoktur. Umarým size tekrar dönebilirim sayfalarým…

***

13 Aylule 101

Kurguyla Mücadele Derneði tüm dünyada örgütlenmesini tamamlarken, sadece oyuncular, yazarlar, bilim adamlarý, bilgisayar oyunu sanatçýlarý deðil, bu tür eserlerin geçmiþten gelen nüshalarýný bulunduranlar, kullananlar, daðýtanlar da avlanmaya baþladý.

Büyük þehirlerdeki kargaþa cehennem gibiydi. Olaylarýn doruk noktasýnda dünyanýn herhangi bir büyük þehrinde nüfusun en az yarýsýnýn öldüðü, kalan yarýsýnýn da nerdeyse tamamýnýn kýrsala daðýldýðý söylense, abartýlmýþ olmaz.

Varlýklý insanlar, taþýnmazlarýný paraya dönüþtürmeye çalýþtýlar. Daha akýllýlar deðerli madenler ve taþlar satýn almayý tercih ettiler. Kýsa sürede bunlarýn normal enderliklerinden çok daha kýt duruma geldikleri anlaþýldý. Henüz bilinmiyordu, ama tüm dünyanýn deðerli maden ve taþ rezervlerinin büyük kýsmý çoktan Kurguyla Mücadele Derneðinin eline geçmiþti.

Ýnsanlarýn nakit paraya umarsýzca yönelmesiyle ekonomik dengeler yeniden þekillendi. Taþýnmaz varlýklarýn hepsi neredeyse sýfýr deðere düþtü. Yaþamý devam ettirmek için gerekli nesneler, yiyecekler, içecekler, giyeceklerse ateþ bahasý haline gelmiþti.

Paranýn varlýðý ve insanoðlunun para kullanarak ticaret yapma konusundaki binlerce yýllýk geleneði sayesinde sað kalanlar bir þekilde deðiþ tokuþa devam etmeyi baþarýyorlardý.

Sonra bir gün, bu kadar karmaþa içinde hala yayýna devam edebilmeleri son derece þaþýrtýcý olan televizyon kanallarý ve internetten, Kurguyla Mücadele Derneði’nin parayý en büyük kurgusal nesne ve en büyük þeytan olarak ilan ettiði bildiriler yayýmlanmaya baþladý. Büyük ülkelerde kaos hakimdi ve bu bildirilerin etkisi de derinden hissedildi. Dünyanýn en büyük 30 ekonomisi hariç diðer ülkeler ise artýk ya Kurguyla Mücadele Derneði’nin mandasýydýlar ya da yok olmaya yüz tutmuþtular.

Yeni dünya düzeninde, ekonominin büyüklüðü gibi kavramlar da anlamýný yitirmiþti. Televizyon aðlarý ve internet, para yerine nesnelerin deðiþ tokuþu esasýna geri dönen ama deðiþ tokuþ için sanal olarak parasal birimleri kullanmaya devam eden ülkelerde refah paylaþýmýnýn nasýl yaygýnlaþtýðýný anlatýp duruyordu. Yayýnlara göre, artýk aþýrý zenginler fiziksel bir varlýða dayalý olmayan kaðýda basýlý para kurgusundan mahrum kalýnca, toplum üzerindeki hükümranlýklarýný kaybetmiþlerdi.

Benim bir süredir hazýrlýklarýný yürüttüðüm mücadelem de bu sýralarda baþladý.

Kurguyla Mücadele Derneðinin iþlettiði asýl düzeni neden insanlarýn tümünün göremediðine þaþýyordum. Artýk kaðýda basýlý paraya ihtiyaçlarý kalmamýþtý. Deðerli taþ ve madenleri büyük ölçüde tekellerine almýþlardý. Ne hikmetse, uydudan yayýn yapan televizyon kanallarý ve internet, saldýrý geçirmez bir kalkan altýnda gibiydi. Bir zamanlarýn küçük Afrika ülkelerinin bazýlarý ise, sanki bir gecede büyük silah üreticileri haline gelmiþlerdi.

Doðrusu onlarý hayli gafil avladým. Kendi silahlarýyla vurulmayý beklemiyorlardý. Ama bu kadar büyük bir yangýn ancak yangýnla söndürülebilirdi.

***

28 Aylule 101

Yazmaya bu kadar dalmamalýyým. Klanýn yönetimi tamamen bende, ayrýca Derneðin de her gün yüzlerce küçük iþi oluyor. Tüm bunlarýn arasýnda bu yaptýðým çok tehlikeli. Kaðýtlar azaldýkça bir yandan üzülüyor bir yandan seviniyorum. Ýçimdekini dökmek için dünya üzerindeki belki de son beyaz kaðýtlarý kullanýyorum. Bu güzel nesnelerin yok oluþunun hüznü çok derin. Yine de içimdekileri döküp kurtulmuþ olacaðým için ve buraya gelerek kendimi tehlikeye atmaya bir son vereceðim için bitiþi dört gözle bekliyorum.

Kurguyu sadece üretenlerin deðil, kullananlarýn, destekleyenlerin, yayanlarýn, kurguya kýyýsýndan köþesinden bulaþan herkesin yok edilmesi kampanyasý þiddetlenirken, benimle kader birliði etmiþ ve canlarýný dünya insanlýðýnýn kalanýný kurtarmaya adamýþ bir grup arkadaþa harekete geçme sinyallerini gönderdim.

Bu büyük alevleri güden birileri vardý, karþý yangýnla alevleri onlarýn üzerine sürmekten baþka çare de yoktu.

En önemli silahlarýnýn köktendinci bir Hýristiyanlýk, tüm dünyayý etki altýna almakta kullanabildikleri televizyon ve internet aðý, silah üretim gücü ve kurgu üretiminde kullanýlmasýný yasakladýklarý yazý gibi çok önemli araçlar olduðunu analiz etmiþtim. Þimdi yapacaðým, bu insanlýk dýþý hayalet yönetimin hamlesinin altýna girip onu þiddetlendirmekten baþka bir þey deðildi. Kendi saldýrýsýnýn þiddetini, bu saldýrýnýn sonu yapmalýydým.

Hýristiyanlýðýn kutsal kitabýnýn kitap deðil, kitaplar olduðuna, Ýncil’in farklý versiyonlarý olduðuna nasýl dikkat çekeceðimizi aylarca planladýk. Dünyanýn çeþitli yerlerinde, kurguya delice saldýrmayý refleks edinmiþ televizyon kanallarýný ve internet portallerini de kullanarak, çaðdaþ Hýristiyanlýðýn en büyük kurgu olduðu gerçeðini hýzla yaydýk.

Hemen ardýndan, televizyonun kendisinin ve internetin kurgu dalgasýnýn en dramatik yüksekliklerini oluþturduðunu tüm dünyanýn konuþmasýný saðladýk.

Ýncelikle hesapladýðýmýz karþý yangýn, büyük yangýnýn yönünü kýsa bir süre için de olsa deðiþtirebildi. O kýsa süre zaten tahrip gücü çok yükselmiþ bu yangýnýn kendi hayaletlerinin büyük kýsmýný kavurmasýna yetti. Halk uydu sistemlerini sabote etmeye baþladý. En katý bir inancýn yutturulmuþ olduðu köktendincilerin kör inançlarýný sarsmayý da baþarmýþtýk.

Birkaç hafta daha devam eden televizyon yayýnlarýnda ve internet haberlerinde, yazý kavramýnýn kendisini tartýþmaya açtým.

Artýk Dernek içinde de son aylarýn manevralarýyla önemli bir konuma gelmiþtim. Dünya çapýnda yayýncýlýðýn hala mümkün olduðu o son haftalar boyunca, uydu sabotajlarýnýn gerçekten ne kadar da haklý olduðunu tekrar tekrar vurgulayan konuþmalarýmda, aslýnda kurgudan daha büyük suçlunun yazýlý kültür olduðunun altýný sürekli çizdim.

Dünyayý felakete sürükleyen yazýlý kültürdü ve sözlü kültür eski güzel günlere, binlerce yýl öncesinin saf mutluluðuna insanlarý tekrar taþýyacaktý.

Tüm kýtalarýn tüm sokaklarýnda büyük yýðýnlar halinde kitaplar yakýlýrken içim sýzlýyordu. Bu çýlgýnlýðý sürükleyen kiþi olarak ben, sadece ve tek bir kitabý saklamaya cesaret edebildim: Kuran-ý Kerim. Benim gibi yüzlerce insanýn, bu çýlgýnlýk dalgasýna dayanabilmek için akýntýya uyduðuna ama bir yandan cesaret edebildikleri bir þeyleri sakladýðýna inanýyordum.

Çok büyük bir çabayla da olsa, “kurgu kötüdür” mesajýný, “yazýlý kurgu, kitlesel olarak üretilen kurgu kötüdür, sözlü kurgu iyidir, özümüzde yer alýr” mesajýyla deðiþtirebilmiþtim.

***

15 Akimmos 101

Adý sadece Dernek artýk… Kurguyla Mücadele Derneði çoktan tarihin karanlýðýna gömüldü. Nüfus yapýsý binlerce yýl önceye dönmüþ dünyada artýk dernekler var. Klanlar ve dernekler. Akrabalýk baðlarýyla bir araya gelen klanlar. Akrabalýk dýþý sebeplerle bir araya gelen ve bazen birkaç klandan oluþabilen dernekler.

Tüm dünyayý kendileri için almaya çalýþan o azýnlýðýn planýný bozmam doðru muydu? Bilmiyorum. Hamlelerimin sonucunda Kurguyla Mücadele Derneði, çok uzun bir zaman boyunca hazýrlanmýþ tüm o araçlarýný yitirdi ve yok olmasýnýn süreci baþladý. Evdeki hesaplarý çarþýya uymadý.

Ama benim hesabým da uymadý… Aslýnda sadece onlarý durdurmayý hedefliyordum, sonrasýyla ilgili hiçbir planým yoktu. Yýkýmýn aktörlerini yok ettim; yýkýmý durduramadým. Belki de hýzlandýrdým.

En çok yazýlý söze acýyorum. Yok edilenlerin yanýna benim kattýðým yazýlý söz!

Bebeklikten itibaren evlat edindiðim yirmi çocuðum var. Onlarý bana tam baðlýlýkla yetiþtiriyorum. Her biri 21 yaþýný bitirdiðinde tam sadakat testinden geçecek ve baþarýlý olanlara gizlice yazmayý öðreteceðim. Yepyeni dünyanýn en büyük tabusunu!

Kavmim, tekrar sözlü kültüre döndü. Son yüzyýllarda iyice küçüldükten sonra þimdi tekrar büyüyen dünyanýn özgürleþmiþ ovalarýnda, yaylalarýnda tüm dünya bizimmiþ gibi hareket halindeyiz. Örfümüz, dinimiz, toplumsal kurallarýmýz derviþlerin þaþmaz ezberinde.

O þaþmaz ezber içindeki en önemli kurallardan birisi yazý ve sözlü kültürü insandan baðýmsýz hale getirebilecek her türlü aracýn kötülüðü.

Bu kuralý ben koydum. Kaldýracak olan da benim.

Yazýlý sözün geleceðinin 120 yaþýný devirmiþ bir ihtiyarýn elinde olmasýndan memnun deðilim. Çocuklarýmýn emaneti devralmak için yaþayacaklarý sýnava sadece birkaç sene kaldý. Biraz daha direnmeliyim. Emaneti devretmeden ölmeyeceðime, bu son beyaz sayfanýn son satýrýnda, kelimelerimi yazmak için kullandýðým kaným üzerine yemin ederim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bilim kurgu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Birleþik Soylar
Gelecek Postasý 15 - Zenginleþtirilmiþ Doðal Zeka ve Çaðdaþ Robotlar 1 - Otobot
Gp 21 - Sanal Mevcudiyet 4 - Saðlam Kafa Saðlam Vücutta Bulunur
Gp 23 - Sanal Mevcudiyet 6 - Yine Yeni Yeniden Beden
Gp 22 - Sanal Mevcudiyet 5 - Yeni Bir Lojistik
Gelecek Postasý - 7 - Bir Zamanlar Amerika - 2
Gp 19 - Sanal Mevcudiyet 2 - Olmayan Mülkün Temeli Nedir?
Gp 18 - Sanal Mevcudiyet 1 - Ýliþkiler, Ýliþkiler, Ýliþkiler
Gp 20 - Sanal Mevcudiyet 3 - Sertifikalý Paralel Mevcudiyetler
Gelecek Postasý 16 - Zenginleþtirilmiþ Doðal Zeka ve Çaðdaþ Robotlar 2 - Yapay Zekanýn Sonu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Su Döngüsü [Þiir]
Ýkizler [Þiir]
Gözden Irak / Gönülden Irak [Þiir]
Kelimelerle Bile [Þiir]
Namütenahi [Þiir]
Yürüyüþ [Þiir]
Mesai [Þiir]
Nostalji [Þiir]
Dumankan [Þiir]
Þehir [Þiir]


Mustafa Acungil kimdir?

Öðrenmek, öðretmek, okumak, yazmak. . . Hayatýmýn temel belirleyici unsurlarý. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mustafa Acungil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.