Hayaller olmasaydý, umutlar dünde kalýrdý. - Dolmuþ atasözü |
|
||||||||||
|
Dilimizden hiç düþürmediðimiz þu cümleler beni çok rahatsýz ediyor “ Allah yardým etsin”, ”Allah korusun”. Topu Allah’a havale ederek sorumluluklarýmýzdan kurtulduðumuzu sanýyoruz. Tam bir kandýrmaca. Zihnimiz bizi kýsa süreli de olsa oyalamayý baþarýyor bu þekilde. Ama nereye kadar! Þöyle bir bakalým gündelik hayatýmýza! Kar yaðar, hava soðuktur, sýcacýk evimizde otururuz, camdan dýþarý seyrederiz. Belki bir þarký mýrýldanýrýz, belki þiir yazarýz, sýcak bir çay, kahve eþliðinde. Çok keyifiyizdir. Birden içimizden, derinlerden bir yerden, bir dürtü gelir. Ýçimizi hüzün kaplar. O an, sokak çocuklarý, evinde yakacak odunu, kömürü olmayan, hasta yataðýnda yatan, üþümüþ insanlar gelir aklýmýza. Hay Allah ! Nereden geldi þimdi bunlar aklýma ; ne güzel manzaranýn keyfini çýkarýyordum der zihnimiz kendi kendine. Tabii, o anda çýkýp yardýma ihtiyacý olanlarý arayacak deðilizdir ya. Hele þu aný bir atlatalým. Kendimizi rahatlatacak bir fikir arayýþý içerisine gireriz. Herzaman yaptýðýmýz , uyguladýðýmýz yöntem aklýmýza gelir hemen. Topu baþkasýna atmak. Öyle bir yere topu atalým ki , vicdanýmýz rahatlasýn. Ýlahi güç en makul olanýdýr. Nede olsa madem ilahi güç, iþi ne, ihtiyacý olana yardým etmiyecekte ne yapacak. “Allah yardým etsin” cümlesi tam da bu iþi için biçilmiþ kaftandýr. Bu cümleyi hemde yüksek sesla etrafa duyurarak söyleriz. Oh ! Artýk rahatladýk. Sorun artýk ilahi gücün. Bana ne ! Zihnimiz gene bizi tatmin edecek bir çözüm bulmuþtur. Artýk çayýmýzý yudumlýyarak tekrar kar yaðýþýnýn tadýný çýkarabiliriz. Sorun çözülmüþtür. Ayný þekilde gerekli önlemleri almayýz ondan sonra “Allah korusun” diyerek, topu gene Allah’a havale ederiz. Dini inanýþ desem deðil ; çünkü dinimizde aklý kullanmak esas alýnmýþtýr. Hatta “Allah aklýný kullanmayanlarýn üzerine pislik yaðdýrýr “ þeklindeki ayet bu husustaki Kuran yaklaþýmýnýn çok güzel bir göstergesidir. Kiþi arabasýnýn bakýmýný yaptýrmaz, yola çýkar ve aðzýndan da “Allah korusun” sözünü eksik etmez. Temizliðe dikkat etmeyiz “Allah korur” nasýl olsa deriz. Tembelliðin zihin tarafýndan çok güzel kamuflesi deðilmidir bu tarz yaklaþýmlar. Bu tür örneklerin binlercesini yazmak mümkün. Neden bu þekilde davranýyoruz ? Mademki kendimizi diðer canlýlardan üstün olduðumuzu iddia ediyoruz. Düþünen tek canlý olduðumuzu savunuyoruz. Neden gereðini yerine getirmiyoruz. Neden ! Zihnimiz, bu soruyu cevaplamaya çalýþýrken dahi, gene dolambaçlý bir yol kullanmaya bayýlýr. En doðru yaklaþým, sanýrým, ehlileþtirilmiþ zihnin henüz devrede olmadýðý küçuk çocuklarý gözlemlemek. Çünkü, aile, okul, çevre faktörleri ile adeta ehlileþtirilen, doðru olduðu varsayýlan kurallarýn zihnimize kazýndýðý düþünce sisteminden uzaklaþmak, olaya daha açýk ve belki de daha gerçekçi bir yaklaþým sergiliyebilir. Çocuklarýn mutluluðu ve iç huzuru yakalamýþ olmasý çevre faktörünü gözardý etmiþ olmasýndan kaynaklanýyor olamaz mý ? Kiþinin iç huzuru ve mutluluðu yakalamasý bu yaþamdaki ana hedefimiz ise , biz de çocuklarýn kullandýðý yöntemi kullanmamýz gerekmez mi ? Hemen düþünce bu yaklaþýma karþý çýkacaktýr yapýsý gereði. Eminim ki, sizde, þimdi hemen tepki veriyorsunuzdur. Zihnin baþ vurduðu en büyük tuzaklardan biri de budur sanýrým. Kurallar silsilesi ile yüklenen zihnimiz hep ayný düþünce yollarýný kullanýr. Örneðin, “Allah yardým etsin” ; “Allah korusun “, cümlesini ilk defa anne babamýzdan duymuþuzdur. Sonra akrabalarýmýz, eþimiz, dostumuz, komþularýmýzýn olaylar karþýsýnda hep ayný þekilde davrandýðýný ; yani iþi Allah’a havale ettiðini görmüþ, duymuþuzdur. O halde en doðru davranýþ þeklinin, bu olmasý gerektiði gibi bir yargý zihnimize adeta kazýnmýþtýr. Artýk bu kural bizim can simidimizdir. Her pozisyonda bizi hem kendimize, hem de baþkalarýna karþý baþ kurtarýcýmiz haline gelir. Çevre ne der! Tabiri caiz ise ne pahasýna olursa olsun kuyruðu dik tutmak gerektiði, adeta olmazsa olmazlarýmýzdandýr. Þöyle bir bakýn gündelik yaþam sahnemize. Etrafa farklý görünmek uðruna nelere katlanýyoruz. Adeta çift kiþilik taþýyoruz. Ýçimiz, kalbimiz baþka ; davranýþlarýmýz ve sözlerimiz tam tersi yönde. Ýçimizdeki þarkýnýn melodisi ile dýþarýya yansýtýðýmýz melodi çok farklý. Bunun sonucunda çatýþma, iç huzura eriþememe, melodi karmaþýklýðý yani gürültü. Kitaplara geçen en çarpýcý örnekler idam mahkumlarý ile ilgilidir. Ýdam mahkumunun baþlýca düþüncesi , idama giderken dahi “çevreye vereceði imaj/görüntü “ dür . Halbuki içinde fýrtýnalar kopmakta, korkmakta, üzülmekte, acabalar içinde bocalamaktadýr. Ama olsun ne beis var, önemli olan çevre ve imaj. Zihnin yarattýðý bu traji-komik olay, sanýrým zihnimizin düþünce tarzýný çok çarpýcý bir biçimde yansýtmaktadýr. Sonuç olarak çevrenin, toplum kurallarýnýn göründüðü kadar masum olmadýðý, insan zihninin kendi kendini haklý çýkarmak uðruna yarattýðý, kurallar silsilesinden baþka bir özellik taþýmadýðýdýr. Bu nedenle çevre faktörünün, örf, adetlerin yaþamýmýza yüzeysel, geçici bir mutluluk saðladýðýný söyliyebiliriz. Eðer gerçek, sürekli, doyurucu bir iç huzuru, mutluluk arýyorsak toplum kurallarýný mümkün mertebe ikinci plana atýp içimizden geldiði gibi davranmalýyýz. Tabi bu demek deðildirki, çevremizdeki insanlarý rahatsýz edelim, zarar verelim. Kimseyi incitmeden, içimizden, kalbimizden geçeni uygulamayý kastediyorum. Yani yapmacýk, sahte davranýþlardan kaçýnalým. Kýsaca maske takmýyalým. Çevre ne der baskýsýndan kurtulalým. Ýnsaný en çok rahatlatan olgu þudur “ elinden gelenin en iyisini yaptýðýna inanmasý”. Herhangi bir olay karþýsýnda, sonu ölümle bitse dahi, eðer elimizden gelenin en iyisini yaptýðýmýza inanýyorsak, içimiz rahattýr. Bizi en çok rahatsýz eden, kendi kendimizi yargýlamamýz ve dahi suçlamamýzdýr. Ýçimizden nasýl geliyorsa o þekilde davranmak, çevre ne der kokusundan kurtulmak, elinden gelenin en iyisini yaptýðýna inanmak bize daha fazla iç huzuru verebilir sanýrým. Tercih sizin ya çevreye uyarak sanal, yüzeysel, geçici bir rahatlýk duygusu ; ya da içinizden geldiði gibi davranarak, elinizden gelenin en iyisini yaptýðýnýza inanarak daha doyurucu, daha uzun süreli bir iç huzuru.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © sedat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |