Doðallýk sahip olunan deðil, kazanýlmasý gereken bir erdemdir.
-Cervantes |
|
||||||||||
|
Hayat, silgi kullanmadan resim çizme sanatýdýr. John Chirstion Mektup! Günümüzde anlamýný yitirmýþ olsa da, yakýn geçmiþte yaþamýmýzda çok, ama çok önemli bir yere sahipti. Telefon, internet gibi haberleþme aletlerinin olmadýðý dönemlerde, haberleþmemizin hemen hemen tek aracý, mektup olurdu. Önümüze bir beyaz kâðýt alýp, bir süre bu boþ kaðýda bakýp, düþüncelerimize odaklandýktan sonra, elimizdeki kalem ile, gönlümüzden geçenlerin titreþimini, kelime kelime yazdýðýmýz mektup. Her cümlede durup düþünerek, kelimeleri tartarak, bazen elimiz titreyerek yazdýklarýmýz: Yazarýz, yazarýz,yazarýz…En sonunda imzamýzý attýðýmýz ve gönderdiðimiz mektup. Yani bizi yansýtan bir belge. Bizim yaþam öykümüz de bir mektuba benzemiyor mu? Gelin okumaya çalýþalým bu yaþam mektubunu. Dolmakalem kullanarak yazdýðýmýz mektupta, yazdýklarýmýzý düþünerek, tartarak yazmak zorundayýz. Çünkü dolmakalem mürekkebi kolay kolay silinemezdi. Yaþamýmýz da böyle deðil mi? Yaptýðýmýz bir davranýþ, söylediðimiz bir söz, asla geri alýnamaz. Pardon deyip, düzeltsek dahi, izi kalýr. Týpký tahtaya çaktýðýmýz çivileri, pardon yanlýþ çaktým diyerek söktüðümüz zaman, kalan çivi delikleri gibi. Yukarýdaki veciz cümlede: “Hayat, silgi kullanmadan resim çizme sanatýdýr diyen” John Chirstion da, ayný þeyi ifade etmiyor mu? Silinmez, kaybolmaz yazýlar yazarýz hayat defterine. Mektubumuzun, giriþ bölümüne genellikle selâm, hatýr sorma ile baþlarýz, sonra geliþme bölümünde anlatmak istediklerimizi detaylandýrýrýz, en sonunda sonuç kýsmýna geliriz. Altýna da ismimizi yazar, imzamýzý atarýz. Artýk bu yazý bizi temsil eder. Yaþamýmýz da bir mektup gibidir sanki Bebeklik, çocukluk dönemleri giriþ, yetiþkinlik dönemi geliþme, yaþlýlýk sonuç bölümününe karþýlýk gelebilir. Ýmzamýz da ölümdür sanýrým. Ancak, bazý kiþilerin yaþamý, sadece giriþ bölümünden ibarettir; hiçbir zaman yetiþkin olamaz bu kiþiler. Basit bir canlý türünün temsilcisidir denebilir bu kiþiler için. Bazýlarý, yetiþkinlik dönemlerinin gereðini yerine getirirler. Ancak, sonuç bölümüne bir türlü ulaþamadan, yaþamlarý sona erer. Çok az bir kesimin ise, özellikle yaþamlarýnýn son bölümü çok verimlidir. Yetiþkinlik dönemlerinin tüm biri-kimini, yaþlýlýk dönemlerinde sentez yaparak, tüm yaþamýnýn bir muhasebesini yaparlar. Yani sonuç bölümü mükemmeldir. Herkese ders verir niteliktedir. Çoðu kiþinin mektubu kaybolur gider. Ancak deðerli mektuplar saklanýr, korunur, kütüphanelerde, hatta müzelerde tüm insanlýðýn görüþüne sunulur. Ölüm ise, imzamýzdýr yaþamýmýzýn! Ýmzanýn takdirle anýlmasý, yaþam sanatýna bir iz býrakýlmasý ile mümkündür.Yaþamlarýmýzýn öyküsü, ya kaybolan mektuplara benzer, ya da korunan, ders alýnan mektuplar gibidirler. Mektupta kullanýlan uslûp / tarz da çok önemlidir. Bazý mektuplar, tuzu, yaðý, malzemesi eksik yemeklere benzer, tatsýz tuzsuzdurlar. Lokmalar insanýn boðazýndan bir türlü geçmek bilmez. Bazý yemeklerin ise, tadýna doyum olmaz; insanýn yedikçe yiyesi gelir. Mektuplar da yemeklere benzer. Bazýlarý kuru, cansýz, isteksiz, zoraki yazýlmýþtýr sanki, okumak bir çeþit eziyettir okuyan için. Ama bazý mektuplar vardýr ki, capcanlýdýr; zevk, neþe, bilgi, arzu harmanlarý fýþkýrýr her kelimesinden, her cümlesinden, her paragrafýndan. Mektubu bir solukta okursunuz, doyumsuz bir haz hissedersiniz tüm damarlarýnýzda. Kalbiniz kabarýr, tekrar tekrar okumak istersiniz, mektubun çekim gücünden kendinizi kurtaramazsnýz bir türlü. Yaþamlar da böyle deðil midir? Bazý yaþam öyküleri sýkýcý mý, sýkýcýdýr. Kimsenin ilgisini çekmez bu yaþamlar. Sonunda çöpe atýlan yemeklere, yýrtýlýp atýlan mektuplara benzer sanki. Az da olsa tadýna doyulmayacak yaþam öyküleri hepimizin ilgi odaðý haline gelmez mi? Bazý mektuplar sadece yazýdan ibarettir. Bazýlarý ise resimler, þekiller, renkli mürekkeplerin kullanýldýðý altý çizili cümlelerle doludur. Birinci tür yaþamlar sade, kuru, renksiz, cansýz, neþesiz, dünyaya geldiðine piþman olmuþ bir görünüþ sergilediði halde, ikinci tür yaþamlar canlý, hayat dolu, her þeyde bir güzellik gören, her duyu organýnýn hakkýný veren, yaþama bir anlam katmaya çalýþan insanlara benzer. Bazý mektuplar uzun, bazýlarý ise kýsadýr. Önemli olan uzunluk veya kýsalýk deðildir. Önemli olan mektubun içeriðinin güzel olmasýdýr. Bazý mektuplar sayfalarca yazýldýðý halde içeriði bomboþtur; okursunuz, okursunuz, okursunuz hiçbir þey anlayamazsýnýz o yazýlarda. Bazý mektuplar çok kýsa olmasýna karþýn, çok þey ifade eder. Sanki vecizeler, atasözleri, bilgece söylenmiþ özlü sözlerle bezenmiþtir. Her cümle sizi baðlar, düþüncelere sevk eder. Bir þeyler öðrenirsiniz. Her paragraf bambaþka âlemlere götürür sizi. Hele sonuç kýsmý muhteþemdir. Sanki, yaþamýn anahtarýný vermektedir. Bizim yaþam öykülerimiz de böyle deðil midir? “ Hayat bir öyküye benzer, önemli yaný, eserin uzun olmasý deðil iyi olmasýdýr” diyen Seneca’da, yukarýda anlattýklarýmýz hususlarý veciz bir þekilde ifade ediyor. Þimdi can alýcý sorumuzu soralým! Mektup kime hitaben yazýlmýþtýr? Mektubun alýcýsý kimdir ? Bence mektubu yazan da, mektubun alýcýsý da kendimizdir. Evet kendimizdir! Tüm yaþam bize aittir. Doðduðumuz andan itibaren mektubumuzu yazmaya baþlarýz, ta ki öldüðümüz ana kadar. Öldüðümüz an imzamýzý da atmýþ oluruz yaþam mektubumuzun altýna. Sizce kime yazýlmýþtýr mektup ?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © sedat Yalçýn, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |