yþe Haným’ýn Ölümü adlý hikâye denemesi bir çýrpýda kalemin ucundan dökülen satýrlarla yazýlmýþ, fakat gerekli görülmesi halinde içerik ve anlatým olarak olgunlaþtýrýlabilecek mahiyette bir çalýþma.
Geçen yaz tatiline yakýn zamanlarda gazetede okuduðum bir haber üzerine aklýma düþenleri alel acele yazýp bunlarý kayda alma endiþesi hâkim olmuþtu bende. Olay, sýradan bir olgu imiþ gibi görünse de kentleþme kültürünün, sanayileþmenin öncülüðünü yapmýþ bir ülke olan Ýngiltere’de toplumsal dokuda bir þeylerin pekte öyle zannedildiði gibi ince bir hesaplamayla yapý içinde yaþayacak, onunla bir uyum geliþtirecek olan insanýn mutluluðuna dönük dengeler ortaya koymadýðýný gösteriyordu. Doðal ortamýndan uzaklaþtýrýlan, temel ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek adýna zamana karþý insafsýzca yarýþan ve çoluk çocuðunun yetiþip büyümesini dýþarýdan bir yabancý gibi izleme konumuna düþen anne ve babalarýn dramýný anlatýyordu bu gazete haberi. Kýrk yaþlarýnda evinde yalnýz yaþayan bir Ýngiliz hanýmýn kalp krizi geçirerek ölmesi ve cesedinin ancak aradan bir yýl gibi bir zaman geçtikten sonra bulunmasýný konu alýyordu haber. Trajedi, ailesinden haber alamayan çocuklarýn eve gelmesi ve olayý görmesiyle ya da komþularýn durumu fark etmesiyle ortaya çýkmýyordu. Trajedi, bir baþka trajediyle açýða çýkýyordu. Banka hesaplarýný inceleyen ev sahibinin bir yýldýr ödenmeyen ev kirasýný görmesi ve kiracýsýný mahkemeye vermesi, eve gelen bilirkiþilerin evdeki tabloyu görmesiyle geliþiyordu olaylar. Geliþen teknoloji, bireyin mutluluðunu mu hedeflediði yoksa onun esiri olduðu gündelik koþuþturmalarýndan kendine ayýrmak istediði bir dilim boþ zaman bulma ihtirasýna mý arayýþ olduðu tartýþýlabilir. Ýnsan, kendi eliyle yükselttiði medeniyetin bir yönüyle altýnda kalmýyor mu? Ýþte iklime baðlý sorunlar. Birincisi ve ikincisi yapýlmýþ dünya savaþlarý. Belki de üçüncüsüne gebe geliþmeler ard, arda dünya gündemlerine düþmekte.
Her ne ise, Ayþe Haným karakterin de bunalan bir insanýn kendisi ve çevresiyle yaptýðý hesaplaþmayý yaþam ve ölümü sorgulamasýný kurgulamaya çalýþtým.
“ .. Ayþe Haným, kalp krizi geçirerek ölümüne neden olan, rüyalarýnda kâbuslar gördüðü o geceyi hatýrladý. Hayatýnýn son döneminde psikolojisi iyice yýpranmýþ, bozulan maneviyatý þuur altýndaki çalkantýlý, marazi ruh halini taþýyamaz duruma gelmiþti. Uyanýk olduðu zamanlarda rutin iþlerle oyalanabiliyordu. Çoðu kez uykusuz geçen bir geceden sonra güne erken baþlar, kapýya býrakýlan gazeteleri alýr, yudumlamakta olduðu kahvesiyle birlikte magazin haberlerinin büyük puntolarla yazýlmýþ baþlýklarýný okurdu. Hafta da birkaç kez, öðleden sonralarý hastaneye gitmek gibi bir alýþkanlýk edinmiþti. Kendisini muayene eden doktorlara bitmek tükenmek bilmeyen aðrýlarýndan uzun, uzun yakýnýr, doktorlarýn hastalýðýný anlamaya yönelik sorularýna kaçamak cevaplar verirdi. Her defasýnda doktorlara ayrý ayrý þikâyetlerde bulunur fakat yapýlan tahlillerden sonra belirtilen nitelikte her hangi bir bulguya rastlanýlmadýðý söylenirdi kendisine. Doktora çýkmadýðý günlerde evine temizlikçi kadýn gelirdi. Ayþe Haným temizlikçi kadýnýn baþýndan bir saniye bile olsun ayrýlmaz, evin içinde gölge gibi peþin sýra dolaþýrdý onun. Yaptýðý her iþe karýþýr, pek çoðunu beðenmez yeniden yaptýrýrdý. Zavallý kadýn bir yandan az önce silip süpürdüðü odayý tekrar temizlerken öte yandan Ayþe Haným’ýn hastanede karþýlaþtýðý kötü davranýþlarla ilgili þikâyetlerini bilmem kaçýncý kez yeniden dinlemek zorunda kalýrdý. Temizlikçi kadýn alacaðý üç beþ kuruþun hatýrýna tüm bu sýkýntýlara katlanýr, yazgýsýna boyun eðerdi. Bir gün temizlikçi kadýn aþýrý yorgunluk ve bakýmsýzlýk yüzünden hastalandý. Uzun bir süre iþe gidemedi. Ayþe Haným için bu süre çok sýkýntýlý geçmiþti. O günlerde evinin odalarýnda bir hayalet gibi dolaþmýþ, kendisi için geçmek bilmeyen dakikalarda kuruntularýyla baþ baþa kalmýþtý. Temizlikçi
kadýn saðlýðýna kavuþup iþe geri döndüðünde Ayþe Haným dýþa vurmasa da bu duruma çok sevinmiþti…..”