Kumral saçlarýný þöyle bir üstünkörü tarayarak bir daha baktý aynaya. Orada, yüz hatlarý boyunca uzanan kederli anlarýn derinleþtirdiði çizgiler þimdi artýk eskisine göre daha bir belirginleþmiþ olarak durmaktaydýlar öylece. Bakýþlarý, ya onlara ne demeliydi! Neþe ve umut kývýlcýmlarýnýn beslediði bu zinde bakýþlar, mevsimin henüz kýþa dönmediði þu hazan günlerinde böylesine yorgun ve yalnýzlýðýn pençesinde böylesine bezgin bir bitkinliðe mi düþmeliydiler? Yaz günlerinin neþeli koþuþturmalarý arasýnda kýþýn o zemheri soðuklarý hep böyle bir iþgüzarlýkta bulunup, hazýrlýðýnýn bulunmadýðý bir boþ anýnda mý yakalar insaný?Yalnýzlýðý ile baþ etmenin yollarýný hanidir öðretmiþti hayat kendisine.
Çocukluk yýllarýnda önceleri büyüklerinin baþarý ihtirasý ile itilmiþti odasýna. Koca odada o çocuk haliyle bir baþýna geçirdiði yýllar. Raflarda bulunan tozlu kitaplarla konuþmayý denedi önce. Evet, bir karþýlýk alýyordu onlardan ama bu, bilmediði tanýmadýðý dillerle verilen cevaplar oluyordu çoðu kez. Gökyüzünün maviliði, yeþil çayýrlar ya da lunapark özlemi, okunan kitaplarýn satýr aralarýndan þekillenerek canlanýrdý havsalasýnda. Gittiði okulda arkadaþlarýnýn gözünde bir yabancý olmaktan kurtaramadý kendisini. Edindiði baþarýlar, nedense bu dýþlanmýþlýðý aþmada yeterli olmuyordu bir türlü. Bir ömür boyu kendi edinimlerinin dýþýnda doðuþtan taþýdýðý kimlik nedeniyle yaftalanmak ve karþýlýklý iliþkilerde yüze vurulmaya hazýr bir utanç gibi aslýnda gurur duymasý gereken özelliklerini yutkunmak….
Aidiyet duygusunun etkisiyle gittiði kalabalýklarda kendisini bekleyen tuzaklarý fark ederek geriye çekilmesi, hayatýn akýþý içerisinde karþýsýna çýkacak olanlara razý oluþu. Kendi milli deðerleri üzerinden yabancýlarýn iç gündem oluþturarak buradan iç siyasette kendi halký ve insanlarýnýn aleyhine kullanýlacak deðerler üretmeleri. Ana vatandan kopuþlarý çook ama çoook önceleri gerçekleþmiþti. Babasý dahi, ana dilleri olan Türkçeyi zar zor konuþabiliyordu. Bir vakitler Türkiye’ye gidip Sultan Ahmet Camii’ni görmüþlerdi. Öz vatanýnda bir turist gibi aðýrlanmasý doðrusu ne kadar aðýrýna gitmiþti kendisinin. Tek kelime olsun, ana dilini konuþamamasý insanýn…
Ve kendisi gibi bir nice arkadaþýnýn içine düþtüðü içler acýsý haller. Sokakta, þurada, burada kendi yazgýsýna býrakýlan bu zavallý insanlarýn oylarýyla parlamentoda bir yer edinmiþti edinmesine ama gel gelelim onlar adýna yapabilecekleri ne kadar kýsýtlýydý böyle! Acaba, ana vatandan bir destek bir himaye gelir miydi kendilerine? Yâda uzanacak bir yardým eli?
Güneþin, ufukta insanýn içini ürperten soðuk ve yabancý batýþlarýna kimbilir kaç kez sessizce tanýk olan bu merdiven altý insanlarýnýn dramýndan kimler ve kaç kiþi haberdardý acaba? Akýllýca bir lobi faaliyetinin yürütülmesinden önce, bu insanlarýn varlýðýndan haberdar olmak gerekmez miydi !


Aydýn AKDENÝZ