..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, duygularýn dilidir. -W. Winter
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Politika > Ali Erasoðlu




21 Haziran 2006
Ulema  
Ali Erasoðlu
Güncel politik sorunlarýmýzdan bir bölümüne, Osmanlý dönemi ile baðlantýlý olarak deðinerek, geçmiþle günümüz arasýndaki bennerlik ve sürekliliði vurgulamak istedim.


:BJIE:

ULEMA-BÜROKRAT ÝKÝLEMÝ



Osmanlý Devletinin kaderinin yüz yýllar boyu ulema ve bürokrasi kesimleri arasýndaki çekiþme ile belirlendiði bilinir. Bunlar için, bazý yazarlarýn yaptýðý gibi “sýnýf” yerine “kesim” terimini kullanmamýn nedeni, gerçek birer sýnýf olmamalarýdýr. Osmanlý’nýn sistemi, her çaðýn gerektirdiði farklý sýnýfsal oluþumlara tam olarak olanak tanýmamýþtýr. Bu sosyo- ekonomik boþluða bir de Avrupa’da yaþanan kültürel evrimin yeterince izlenmemesi eklenince Anadolu Türklüðünün 19. yüz yýldaki çöküþü kaçýnýlmaz olmuþtur.

Biz gene ulema- bürokrat savaþýmýna dönersek; ne idi ana hatlarý ile bunlarýn nitelikleri? Ulema, Osmanlý Ýmparatorluðunun Ýslami yaný, bir bakýma dinsel hiyerarþisi idi demek yanlýþ olmaz. Ýslam Hukukunun (Þeriat) uygulanmasý bu kesime mensup kadýlar eliyle gerçekleþtirilir; sözde ilim, medreselerde bunlar eliyle öðretilirdi. Bir diðer önemli özellikleri de, kentlerde egemen durumda olduklarýndan, Müslüman-Türk kesimin ticaret hayatý da büyük ölçüde bunlarýn kontrolü altýndaydý. En önemli özellikleri ise, hiyerarþilerinin üst kademelerinde, kapýkulu bürokrasisi ile verdikleri iktidar mücadelesi idi. Biraz dikkat edince, yukarýdaki özelliklerin, günümüzde hâlâ dillendirilen “din-ticaret-siyaset” üçlemesinin yüz yýllar boyunca Osmanlýdaki varlýðýnýn ulema kesiminde somutlaþtýðý fark edilecektir.

Osmanlý’nýn bürokrasisi ise tümüyle kendine özgüdür. Aslýnda Osmanlý’nýn neyi kendine özgü deðildir ki… Kendi öz kardeþine bile güvenmemeyi ilke edinmiþ olan Osmanlý, gerek asker gerekse sivil bürokrasiyi, Hýristiyan çocuklarýndan devþirerek kökensiz kýlmýþtýr. Sistem dinî ve dünyevi olarak ikiye ayrýldýðýndan, dinî hukuka ek olarak ayrýca bir de lâyýk (örfi) hukuk bulunmaktadýr. Ýþte devletin, din yerine Padiþahýn iradesine dayalý yönetimi, ilke olarak bu devþirme bürokrasi eliyle yürütülür.

Ancak ilkenin varlýðý, ulema ile bürokrasinin, tüm Osmanlý tarihi boyunca iktidara gelme ve ülke kaynaklarýný kendilerine yöneltme mücadelelerine engel deðildir. Kendine özgü yapý, feodalizmi, aristokrasiyi ve burjuvaziyi peþ peþe engelleyince meydan bunlara kalmýþtýr. 19. yüz yýla gelindiðinde, Türklüðün batmakta olduðu kesinlik kazanýnca, ýslahat arayýþlarýný da doðal olarak bürokrasi üstlenmiþtir. Ancak, devþirme sistemi çoktan terk edilmiþ olduðundan artýk bürokrasi, yeni açýlmakta olan lâyýk okullarda ya da Avrupa’da yetiþen bir kesimden atanan tipik maaþlý devlet memurlarýna dönüþmüþtür.











Tanzimat sonrasýnda ýslahat adý altýnda yapýlanlar ise bir yandan alelade taklitçilik, diðer yandan da emperyalizmin “doðu sorunu” oyununa gelmek olmuþtur. Saray ve Bab-ý Ali ülkenin kurtuluþunu emperyalistlere imtiyaz üstüne imtiyaz vermekte görmüþtür. Ülke süper güçlerin pazarý konumuna getirilmiþ, sonunda da batýrýlmýþtýr. Bürokrasi tarafýndan sistemin dýþýna itilen ulemanýn tepkisi ise, esnaf ve toprak sahipleri ile dayanýþma içine girerek, giderek daha fazla yobazlaþmak þeklinde olmuþtur.

Cumhuriyet döneminde ülkenin sýnýfsal yapýsýnýn birden bire deðiþiklik göstermeyeceði doðaldýr. Ancak Atatürk’ün, gerek çaðdaþlaþma, gerekse emperyalizme karþý verilecek mücadelenin ilkelerini doðru saptamasý ve yüksek saygýnlýðý, ilk kez köklü kültürel dönüþümü ve ulusal bilinci gündeme getirmiþ, gerek lâyýk devlet ve gerekse ulusal ekonomi alanlarýnda ikinci Dünya savaþý sonuna kadar da bir hayli yol alýnabilmiþtir. Yapýsal ve kültürel sorunlar olduðu gibi devam ettiðinden, Atatürk devrimlerinin yaþama geçirilmesi kuþkusuz bu dönemde de asker ve sivil bürokrasinin eline kalmak zorunda idi. Bu dönemde, her alanda gelenekselliðin kýrýlmasý ve çaðdaþlaþma arayýþlarý konunun ilk kez doðru kavrandýðýnýn kanýtlarýdýrlar. Ancak, örgün eðitim ve bilim lâyýk ve çaðdaþ hale getirilse de, köylere ve mahalle aralarýna kadar yaygýnlaþmýþ durumdaki tarikatlarýn tasfiyesine zaman yetmemiþtir.

Durum böyle olunca, 2. Dünya Savaþý sonrasý koþullarýnda ülkenin yeniden emperyalizmin kucaðýna düþtüðünü, dahasý karþý devrim arayýþlarýný görüyoruz. Gerçek bir burjuva sýnýfýnýn olsun, örgütlü bir iþçi sýnýfýnýn olsun yaratýlamamýþ olmasý, çaðdaþ demokrasinin iki temel ayaðý olan liberal demokrat ve sosyal demokrat kesimlerden ülkeyi yoksun býrakmýþ olup, yirmi birinci yüzyýla girildiðinde de bunlar hâlâ gerçek anlamda oluþmamýþ durumdadýrlar. Ýþte 1950 yýlýnda girilen çok partili düzenin gerçek bir demokrasi olmayýp, bir kör dövüþü olmasýnýn nedeni budur. Çaðýmýzda demokrasi, liberal demokratlarla sosyal demokratlar arasýnda verilen bir uygar mücadeledir. Bu mücadeleye baþkaca bir öðe ya da oluþum her nasýlsa katýlmýþ ise o demokrasi hastadýr. Örneðin, siyasal yelpazesine etkin bir biçimde dincilik ya da milliyetçilik karýþmýþ ülkeler sorunludur.

1950 den bu yana Türkiye emperyalizme kapýlarýný yeniden açmakla kalmamýþ, bir yanda devrimci asker ve sivil bürokratlar, öte yanda ise eski ulemanýn mirasçýlarý karþý devrimci esnaf ve toprak aðalarý arasýnda verilen kýsýr savaþýn sahnesi konumuna dönmüþtür. Ne acýdýr ki, 21. yüz yýla girildiðinde yönetime gelen AKP, düpedüz ulemanýn iktidara gelmesinden baþka bir þey deðildir. Ýþte bu yüzdendir ki, gene 21. yüz yýlda Türklerin siyasal mücadele konusu “türban sorunu” ndan öteye geçememektedir. Çok partili hayata giriþimizden sonraki halimizin, Osmanlý’nýn son dönemindeki görünüm ile olan benzerliði dehþet ve utanç vericidir.










“Tarih tekerrürden ibaret” diye bir laf vardýr. Yanlýþ, tarih yalnýzca yüz yýllar boyu evrimsel geliþmesini yaþamayarak kokuþmuþ toplumlar için tekerrür eder; geliþmiþ ve çaðdaþ toplumlar için tekerrür eden hiçbir þey olmayýp, her yeni gün yepyeni geliþmelere gebedir.

Kadýköy 10.6.2006





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politika kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kafkasya - Türkiye
Ekonomik Kriz Üzerine
Devrim Öyküsü ve Ardýnda Yatan Gerçekler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Boðaziçi vapurlarý [Þiir]
Ýnat [Þiir]
Moda [Þiir]
Düþen Yapraklar Zamaný [Öykü]
Duruþma [Öykü]
Dialog [Öykü]
Ýstasyonlarý Çalýnan Þehir [Deneme]
Duygular ve Gerçekler [Deneme]
Duygu Çöplüðü [Deneme]
Asayiþ [Deneme]


Ali Erasoðlu kimdir?

10 yýldýr yazýyorum. Bizim Gazete'de Yayýnlanmýþ makalelerim var.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ali Erasoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.