O kadar çikolata yedim ki bugün ikindi saatlerine yakýn sevgili günlüðüm✍🏻 Allah esirgesin parmaðýma iðne batsa þimdi, kan yerine beyaz çikolata, bitter ve sütlü çikolata akabilir…

Ahh ahhh benim çikolata ve peynir sevdam; ah benim çikolata tutkum…Ah benim ilacým çikolataaaaa

Çikolata artý mutluluk, yemiþim kalorisini…Ayyy kaba mý tarif oldu bir týk…
Deniz kaldýrdýðý müddetçe biz çikolata severleri,
kilo sorunumuz yok…

Az tuzlu denize gidersekte; gitmeden önce ne yapalým on günlük diyet yapar kendi belirlediðimiz>ideâl kilomuza< ineriz ki, kolay keyifli meþgale…Eðleniyorum diyet zamaný, aramýzda kalsýn þýmarýyorum kendime.

Ama ne; yani caným saðolsun. Allah aðýz tadý versin.
Saðlýðýn varsa çikolata ballanýr, tatlanýr damaðýnda.
Saðlýk yoksa çikolata yok Allah muhafaza. Çok korktum.

Bugün avuç avuç antep fýstýklýsýný yedim; ama niye sevgili günlüðüm✍🏻

Yok yok tatlý krizim tutmadý. Emin ol bir haftadýr çikolata yemedim… E ölmedim de…

“Düdüklüüüüüü tencere taþtý”🤦🏻♀🤦🏻♀

bütün mutfak yað içinde, cam, perdeler, fayanslar… Baharatlýk takýmým… Altlý, üstlü çaydanlýk, ocak… Siyah desenli mermer kenarlarýndan mutfak dolabýndan aþaðý yerlere…

Beyaz fayanslara týs dedikçe düdüklü tencere, fýskiyesi þadýrvan çeþmesi gibiydi… Fýþkýran kuvvetli yaðlý su, siyah cam kare setüstü ocaðýn üç kenarýný su yolu ederek, benden hýzlý davranýyor.

Oðlumun neden düdüklü tencereden nefret ettiðini o an anlamýþ oldum… Bir de yorgunluðuma denk geldi.

Dikdörtgen misafir banyo havlusu o an nasýl aklýma geldiyse, geldi… Kalýn ve korkunç týsss sesi yorgun bedenimi krem rengi kanepeden, roket hýzýnda fýrlatarak, yorgun ruhumu kapsülden ayýrdýðý gibi kanepe býraktý…

Koþmak ne kelime uçtum misafir havlusu almaya.

Bir kere daha uçmuþtum o da Çanakkale Boðazýný geçerken
denizin ortasýnda kimsecikler yoktu doðal olarak yanýmda ve sað ayaðýma bir balýk dokundu uçtummm yedi kulaçta bir nefes aldýðýmý biliyorum sevgili günlüðüm… Buradan o cici balýða da teþekkür edeyim yeri gelmiþken, inþaallah balýkçý Hasan avlamamýþtýr onu… Balýk sayesinde oldukça iyi bir sürem oldu Eceabattan Çanakkaleye uçtum🏊🏻♀
Maþallah🧿

Yoksa beni býrak yarýþ diye giriyor, denizle aþk yaþýyorum, durum bundan ibaret…Vallâhi böyle bak, çýktýk iþte kürsülere denizle aþký yaþamak daha heyecan verici bence…

Sonra yine bugün tabii; antrenmana gidecektim… Yok yok aslýnda programým baþtan sona karman çorman oldu, antrenmana düdüklü tencereyi ocaða yeni yerleþtirmiþtim ki karar verdim..

Efendim?
Kafan karýþtý deðil mi?
Normaldir caným günlüðüm yine Hülyalandýn desene…

Gel bu sabaha dönelim istersen, kafaný karýþtýrdým yine, yine uzayacak yazý yineee…

Avrupa yakasýna gittim, hastane iþim vardý… 50’sinden sonra böyle…
Kulak burun boðaz caným dert etme…
Doktordan sonra kuaföre gidecektim… Dipler çýktý yine bir arpa boyu yol gibi…
Tahammülüm yok sanki; kendi baþýmda yýllara ait, beyaz saç görmeye hayýrdýr inþaallah…

Belki de çok yakýþacak azýcýk uzasa, baþýný uzatýp bakacak ak saçlar aynadan, gözlerimin kahve çekirdeði rengine.

Sevilmek isteyecek belki, kabul görmek, kabullenilmek tek isteði…
Yok anacým yok henüz hazýr deðilim ak saçlarý baþýmda görmeye, tabii ruh yaþým on yedi, ondandýr!

2. nci bölüm