Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Esasen, yaþanan zamanla o zamanýn bilincinde olmak, sürenin çabuk ya da yavaþ geçtiði hissi veriyor hepimize… Öyle deðil mi sizce de? Hani bazen, yaþanan zaman geçen zamandan çok daha aðýr ya da uzun yaþanýr ve biz istemsiz bir þekilde: “saatler de geçmek bilmedi!” diye sýkýntýyla dert yanarýz. Bazen de; yaþanan zaman, geçen zamandan çok daha hýzlý geçmiþ gibi gelir ve; “ne çabuk geçti saatler!” deriz. Herhalde “sayýlý gün tez biter” deyiminin gizemi bu olsa gerek: Geçen zamanýn uzun ya da kýsa, yavaþ ya da hýzlý geçiyor oluþu, doðrudan doðruya bizim, yaþadýðýmýz zamana nasýl bir deðer ya da nitelik atfetmiþ olduðumuzla ilgili bir durumdur. Burada süre uzun geçmiþse, yaþanan zaman sýkýntýlý, hýzlý veya kýsa geçmiþse, mutlu, mesut geçmiþtir. Evet, bunlar hepimizin bildiði þeyler. Malumu ilam kabilinden þeyler söylediðimin de farkýndayým. Süreyi, geçen kronolojik ya da nicel zamandan farklýlaþtýrarak, nitel zaman kýlan dönüþümden söz edildiðinde kastedilenin bu olduðunu vurgulamak istedim. Zira, süre, zamanýn niteliðine, ona atfettiðimiz deðere aittir, niceliðine yani, kronolojik zamana deðil. Bunlarý, yaz günlerinin benim için büyük bir mutluluk ve bahtiyarlýklarla ve dolayýsýyla da, “göz açýp kapayýncaya kadar” hýzlý geçtiðini dile getirmek için paylaþtým sizlerle. Ýstanbul’da, bütün bir yaz, mütemadiyen ayný þeyleri yapmak, geçen günlerin, týpatýp deðilse bile, olabildiðince birbirine benzemesi için uðraþmak… Yaz, benim için, daha önce ki denemelerimde yazdýðým gibi “herþey hep ayný kalsýn!”ý yaþama mevsiminden baþka bir þey deðil… Herakleitos’tan beri Dünyanýn temelkoyucu ilkesi olan “Deðiþim”e, dolayýsýyla da zamanýn bir su gibi yataðýný bulup akmasýna karþý durabilmenin mümkün olmadýðýný; ama, hiç deðilse, her þeyin olabildiðince ayný kalmasýný saðlayarak “geçen zaman” olarak deðil de “tekrarlanan zaman” olarak kavranmasýnýn yanýlsamasýný yaþamak istemiþim bazý mecburiyetlerden.. Bunun, bilinçli bir yanýlsama deneyimi olduðunun farkýndayým elbet! Þunu söylemek istiyorum. Biliyorsunuz Nietzsche’nin “Bengidönüþ” öðretisi, hem deðiþmeyi hem de bir anlamda ayný kalmayý öngörür. Nietzsche bana göre, hem deðiþime hem de ayný kalmaya vurgu yapmýþtýr bu söylemiyle. Evet, çok iddialý bir þey söylediðimin farkýndayým ama, belki de Yahya Kemal’in “imtidâd”ý, Nietzsche’nin Bengidönüþ’ünün þiirsel bir varyantýdýr. Kimbilir.. Bense “hep ayný kalsýn”dan, deðiþmeyi deðil, “ayný kalma”yý, ancak böyle bir bilinçli yanýlsama (belki de “kendi kendini aldatma”, “Bilinçli yanýlsama”) ile hep ayný hazlarý ve bahtiyarlýklarý yaþamayý istemiþimdir.. Tekrar belirtmem gerekirse: Bu istek, sadece gül yüzlümün, yaz aylarýnda Ýstanbul’da daha çok vakit geçirmesi, onu daha sýk görmek ve muhabbet etmek istediðim içindir. Çünkü bahtsýz bir aþýk olarak, tekrarlanmasýný istediðim hazlarý ve bahtiyarlýklarý ancak ve yalnýzca, yaz ayýnda onunla yaþayabiliyorum… Bir þiirimde “esti sonbahar rüzgârý /aldý götürdü seni /soðuk yataklara” demiþtim. Sonbahar, bitiþlerin mevsimidir ve Üsküdar’ýn, Beykoz’un Sarýyer’in müdavimlerinin sonbaharý hatýrlamalarý bir sona eriþin hüzünlü hazýrlýðýna her daim teþnedir. Oysa yaz öyle deðil bizim için.. Geçmiþ zamanlarýn yeniden yaþanamayacak olmasýnýn onulmaz hüznünü sonbahara býrakmýþ olsak da yaz, geçmiþin tekrar yaþanmasýnýn, sanki hiç deðiþmemiþ gibi yaþanmasýnýn mevsimidir.. Yani yaz, hep ayný olandýr ve hazdýr benim için dolayýsýyla büyük bir mutluluktur. Bakalým bu yaz ayýnda yazðýmýzda neleri yaþayacaðýz… Bekleyip göreceðiz. Saðlýkla ve saðlýcakla kalýn.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |