Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Evet, istisnai de olsa bu gerçek bizi milletimizde olduðu kadar Batýlýlar için de geçerli. Hafýzam beni yanýltmýyorsa, Almanlarýn dâhi þairi Hölderling ölümünden tam 119 yýl sonra keþfedilmiþ ve ansiklopedilere ancak girebilmiþti. Ama bizim gibi ülkelerde, önemli fikir insanlarýnýn unutulmasý ya da bir kenarda atýl durmasý, o kiþilerden daha çok onlarýn fikirlerinden mahrum kalan nesillerimize zarar veriyor. Zira o, beyninin ürününü vermiþ deðerlendirmek, sahiplenmek, nesillerimize kalmýþ bir iþtir haddizatýnda. Ýyi bir yapýtýn, eserin sahibi bugün bilinmez, görülmezse, bir gün mutlaka fark edileceðine ve sahip çýkýlacaðýna inanýyorum… O kadar çok örneði var ki ülkemizde bu durumun. Merhum Ahmet Hamdi Tanpýnar’a bazý çevreler sýrf deðersizleþtirmek için “Kýrtipil Hamdi” lakabý takýlmýþ ve böyle anýlmýþtýr. Güya bu lakapla alaya almaya çalýþtýlar. Ancak güneþ balçýkla sývanamayacaðýndan kaleme aldýðý eserleri bir þekilde dikkat çekmeyi baþarmýþtýr. Bugün kültür, sanat ve edebiyat hayatýmýzda Tanpýnar hak ettiði yere oturmuþtur. Sadettin Kaplan’ýn da böyle olacaðýna inanýyorum. Onun þuan görülmeye, tanýtýlmaya bir ihtiyacý yok. Ben inanýyorum ki nasýl olsa bir gün birileri okuduðu eserleri masaya yatýrýp hak ettiði noktaya gelmesini saðlayacaktýr. Evet, yazarýn tüm eserlerini saydým, 144 tane kitap yazmýþ toplamda. Bu sayý onun gibi bir kalem için inanýn abartýlý bir rakam deðil, hatta kalite noktasýndan da eserlerinin tamamý çarpýcýdýr. Bunun için bizim onu görmeye, tanýmaya ve tanýtmaya ihtiyacýmýz var! Zira kültürden, sanattan biraz anlayan, sorumluluk sahibi kiþiler, yetiþen nesillerin onu okuduklarýnda deðerini ve kýymetini er ya da geç bilecektir diye düþünüyorum. Diðer taraftan, Kaplan’ýn eserlerine baktýðýmda onun en dikkat çekici tarafý edebiyatýn her türünde eserlere imza atmýþ olmasýdýr. Normal olarak, iyi bir romancý, iyi bir þair olamaz. Hatta yazsa da vasattan öte gidemez. Týpký, Peyami Safa’nýn, Nazým Hikmet’e verdiði cevap gibi. Ömer Seyfettin, muhteþem bir hikayeci olmasýna karþýn iyi bir þair deðildi. Sadettin Kaplan, Necip Fazýl, Ahmet Hamdi Tanpýnar gibi edebiyatýn deðiþik türlerinde muhteþem eserler ortaya çýkarmýþlardýr. Bir þiiri, en güzel þiirler antolojisine alýnabileceði gibi, bir romanýna da yýlýn en iyi roman ödülü rahatlýkla verilebilir. Hayatýmýzdan metafiziði çýkarýrsak, çölleþiriz, tarih de aziz milletimizin hafýzasýdýr. Ve Kaplan’ýn eserlerinde hem metafizik hem tarih hayatýn iki can damarý gibi ilmek ilmek akmýþtýr yazým dünyamýza. Özellikle “Peygamberler Tarihi Dizisi” yaþantýmýza hem zaman boyutunu, hem de metafizik derinliði getirmiþtir. Aþk ve vefa da hayata ayrý bir derinlik, renklilik katar. Yedi kitap halinde yayýnladýðý “Unutulmayan Sevdalar Dizisi” bize yüreðimizi duyurmaktadýr. Doðu aþkýn membaýdýr; Ýstrati’nin dediði gibi: “Aþk Doðu’da her beþerî solucanýn içinde ýþýldayan, günün birinde volkan olup fýþkýran bir kývýlcýmdýr.” Shakespeare’inin “Romeo ile Jülyet”i bizdeki “Kerem ile Aslý”nýn , “Leyla ile Mecnun”un yanýnda gerçekten hafif kalýr. Neden? Çünkü Romeo ile Jülyet’te bir hesap, bir kurgu vardýr, bizimkiler hayattýn akýþý içinde vardýr. Her medeniyetin altýnda bir insan tipi bulunur. Devletlerin baþarýlý olmalarý da bu insan tiplerine baðlýdýr. Görevi ön planda tutan kadrolarýn oluþturduðu devlet, bir saat misali týkýr týkýr çalýþýr. Görevi önemsemeyen, sadece hakkýný alamadýðýndan yakýnanlarýn yönettiði devlette ise bir cehennem azabý vardýr. Toplum hayatýnda önemli olan fertlerdir. Onun ruh dünyasýný belli yaþlarda beslemek gereklidir. Bu gerçeðin farkýnda olan Kaplan yirmi kitaptan oluþan enfes bir “Çocuk Romanlarý Serisi” hazýrlamýþtýr. Kaplan’ýn edebi çalýþmalarýna dikkat eden onun güzel Türkçesini de görür. Velut olmasýnda, rahat okunmasýnda yalýn Türkçenin payý inkâr edilemez! Yazar modaya uyup uydurukçaya asla iltifat etmemiþ, ne de gayretkeþlikle deðirmenlere savaþ açmamýþtýr. Kuþkusuz tüm edebi çalýþmalarýn belkemiði dildir; o da Sadettin Kaplan’ýn eserlerinde fazlasýyla bulunmaktadýr. Sadettin Kaplan tüm eserleriyle her þeyiyle bizim olan bir okul kurmuþ, bu okulun gýdasýný mazisiyle, ruhuyla, manasýyla bizim insanýmýzla tamamlamýþtýr. Böyle olmasýna raðmen Kaplan, tüm dünyaya açýktýr, zira deðerlerinin saðlamlýðýnýn bizzat farkýndadýr. Bizim görevimiz de onun kurduðu bu okulu Edirne’den Kars’a kadar duyurmak olmalýdýr. Baþka türlü geleceðimizi teminat altýna almamýzýn mümkün olmayacaðýný düþünüyorum. Notçuk: Çocuklar için kitap ismi soran okuyuculara Sadettin Kaplan’ýn eserlerini önermiþ olayým. Kalýn saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Yûþa Irmak, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |