..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Tarihe Yön Verenler > Cemal Zöngür




7 Eylül 2016
Müslüman Türklerin Kurtuluþ Savaþý Hikayesi ve Temelsizliði  
Çarpýtýlmýþ Tarihler

Cemal Zöngür


Yaþanmýþ gerçek tarihi olaylarýn yerine, kültürel, siyasal ve askeri açýdan tamamen çarpýtýlarak, kendi gerçekliði ile uyuþmayan sahte hikâye ve kahramanlýklar uyduran bir toplumun baþý hiçbir zaman dertten kurtulamaz. Ýþte Müslüman Türklerde bunlardan bir tanesidir.


:ACIC:


Kendi gerçek yaþam ve kültürel tarihi yerine, sürekli Arap Ýslam tarihine sahip çýkan bir anlayýþ ve yapýdan, gerçeklerin topluma öðretilip anlatýlacaðý hiçbir zaman beklenemezdi.
Ayný anlayýþýn diðer taraftan þoven milliyetçilik yaparak var olmaya çalýþmasý da bir o kadar komik ve temelsizdir. Bu düþüncemizi doðru ve haklý çýkaran o kadar kaynak var ki, insan okuduðunda hayretler içerisinde kalmaktadýr.
Örneðin Çanakkale Zaferi ya da Kurtuluþ Savaþý adýyla anlatýlanlar ve yapýlan propagandalara bakýldýðýnda, sanki her þeyiyle yoktan var olmuþ bir cumhuriyet yaratýldýðýna inandýrýlmasý.
Diðer taraftan 600 yýl boyunca Osmanlý’nýn talan ve ganimet þovenizmi ile bir imparatorluðun nasýl kendi kendisini yok ettiði akýllara getirilmek istenmemesi, gerçeklerin açýðý çýkmasýný önlemenin dýþýnda baþka bir þey deðildir.
Çünkü gerçek tarihi kaynaklar okunup incelendiðinde, bir toplumun bu kadar büyük yalana neden ihtiyaç duyduðu psikolojisini þu þekilde açýklamak mümkündür.
Anadolu’ya gelip yerleþen Türklerin hepsi etnik olarak Türk, Türkçe ve Þamanizm kültürüne dayanmakta idi. Böyle bir temel kültürel gerçeklik içerisinden gelip, daha sonra gönüllü olarak 900 yýl boyunca Arap Ýslam kültürünü yaþatan bir topluluðun, Türk olduðunu söylemek ancak asýlsýz hikâyelerle mümkündür.
Tek amaç ve hedefi egemenlik kurup þaþaa içerisinde yaþamaktan baþka hiçbir þey düþünmeyen Selçuklular ve Osmanlý’nýn, Türk kültürüne dayanarak egemen olma þans ve imkâný bulunmamakta idi. Bu yüzden Arap Ýslam kültürüne sarýlarak istediði hedefe daha kolayca ulaþacaðýný biliyordu.
Her geçen gün Arap Ýslam kültürünün daha aðýr basmasý neticesinde, Selçuklular ve Osmanlý, devlet ve imparatorluklarýnýn resmi dillerini Farsça ve Arapça yapýp, Türkçeyi tamamen dýþlanmakla iþe baþlamýþlardýr.
Ve yaklaþýk olarak 900 yýl boyunca Farsça, Arapça ve Ýslam din kurallarýna göre yaþamalarý neticesinde, kendi ata dil ve kültürlerinin unutmasýný hiçbir zaman sorun yapmamýþlardýr.
Müslümanlaþan bu Türkler, ulusal kültürlerini sürekli Ýslam þeklinde ön plana çýkarmalarý, uluslararasý iliþkilerde her zaman sorun olmuþtur. Çünkü dünya toplumlarý Osmanlý’nýn Türk kökeninden geldiklerini biliyorlardý.
Diðer taraftan resmi ve meþru olarak Ýslam’ýn Araplarýn öz be öz hem ulusal hem dinsel hem de siyasi kültürü olduðunun bilinmesi, Osmanlý’nýn istemeyerek te olsa Türk kökenini kabullenmek zorunda býrakmýþtýr.
Eðer Osmanlý uluslararasý resmiyette kendisinin Arap olduðunu söylemiþ olsa idi, buna hem Araplar itiraz edeceklerdi hem de dünyanýn ileri gelen ülkeleri. Bu yüzden Cumhuriyetin kuruluþ dönemiyle birlikte, Türklük algýsý da böylece resmileþmiþ oldu.
Osmanlý’dan geriye kalan Devþirme Türk Ýslam Sentezcileri, sahiplenmek zorunda olduklarý Türklüðü yüceltmek için, Türklük adýna ellerinde gerçek hiçbir kültürel kaynaklarý kalmamýþtý.
Tek seçenekleri aslý astarý olmayan Arap Ýslam söylencelerini, Türklük olarak topluma empoze etmekti. Ýþte bu yüzden Kurtuluþ Savaþý Hikâyesi de bu mantýk doðrultusunda icat edilen senaryolardan bir tanesidir. Ve gerçek kaynaklar þu þekildedir.
Türkiye Cumhuriyeti ya da Türkiye Devleti 1923’te Lozan Antlaþmasý’nda, akla karayý nasýl seçtiðini, Lozan Antlaþmasý’nda görevli olan Rýza Nur`un, Hayat ve Hatýratým adlý kitabý okunursa, Kurtuluþ Zaferi diye bir þeyin söz konusu olmadýðý rahatlýkla anlaþýlacaktýr.
Lozan Anlaþmasý’nda Türkiye`nin kaderini belirleyen kaynak ve güçler Rusya, Avrupa ve Amerika Birleþik Devletleri arasýnda yaþanan Boðazlar ve Türkiye`nin kimin kontrolünde kalacaðý konusudur. Ve bu tartýþmada en büyük payý Avrupalýlar almýþlardýr.
Tarih derslerinden de bilindiði gibi, Osmanlýyý hiç ilgilendirmediði halde 1914 yýlýnda Almanlarýn yanýnda yer alýp, Birinci Dünya Savaþý`na katýlmasý, Almanlarla birlikte Osmanlý’nýn da sonunu getirmiþtir.
Bu aþamada yaþanan savaþ ve olaylara bakýldýðýnda, herhangi bir zafer ve kurtuluþtan bahsetmek mümkün deðildir. Çünkü hem Almanlar hem de Osmanlý yenik ve maðlup olmuþlardýr.
Ýkinci aþamada ise, Mustafa Kemal Atatürk`ün, Padiþah Mehmet Vahdettin`in yazýlý emri ile Ordu Genel Müfettiþi olarak Anadolu`daki durumu inceleme görevinin verilmesi dikkat çekmektedir.
Ve bu görev Mustafa Kemal`e verilmeden önce, Birinci Dünya Savaþýnýn bittiðini onaylayan 1918 Montros Ateþkes Antlaþmasý’nýn sonuna denk getirilmesi, Anadolu baþta olmak üzere dünya savaþýnýn bittiðini gösteren en büyük belge niteliðindedir.
Montros Ateþkes Antlaþmasý ile birlikte, Anadolu`da daha önceden var olan yabancý devlet ordularý tamamen çekilmiþlerdi. Uluslararasý bu Antlaþmaya uymayan sadece Yunanlýlar olmuþtur. Böylece Yunanlýlar ile Türkler arasýnda yeniden bir çatýþma baþlamýþ oldu. Yaþanan çatýþmalar ise daha çok Türk milis güçler ile Yanan milisleri arasýnda gerçekleþmiþtir.
Türkler tarafýndan Yunanlýlara karþý savaþan güçler ise, ne Mustafa Kemal’e baðlý askerlerdi ne de baþkasý. Bu mücadeleyi sürdüren tek kiþi Çerkez Ethem liderliðindeki milis güçlerdir. Çerkez Ethem`e diðer bazý halktan gruplarýnda destek vermesiyle, Yunanlýlar geri adým atmak zorunda kalmýþlardýr.
Avrupa, Rusya ve Amerika Birleþik Devletlerinin Lozan Antlaþmasý’nda mutabýk kalmalarý neticesinde, böylece Cumhuriyetin kurulmasý da onaylanmýþ oldu. Eðer bu güçlü galip devletler kendi aralarýnda anlaþamamýþ olsalardý, býrakalým Türkiye Cumhuriyetinin var olmasýný, Türklerin varlýðýndan bile söz etmek mümkün deðildi.
Ve Mustafa Kemal Atatürk uluslararasý bu garantiyi aldýktan sonra, “Düzenli Ordu” kurma bahanesi ile Çerkez Ethem`in baþarýný baltalamak için çeþitli oyunlara baþvurmuþtur.
Bu oyunu anlayan Çerkez Ethem kaçarak yabancýlara sýðýnmýþtýr. Mustafa Kemal, Çerkez Ethem’i yakalayabilseydi idam edecekti. Þimdi sormak lazým; Çanakkale`de yerle bir olan ve daðýlmýþ Osmanlý`nýn yaptýðý savaþ mý kahramanlýktýr? Yoksa Çerkez Ethem`in Yunanlýlara karþý verdiði mücadele mi?
Ya da Mustafa Kemal Atatürk`ün Amasya, Sivas, Erzurum Kongrelerinde toplanan delegelere ve halka doðrudan, Amerikan Mandacýlýðýný kabul etmeliyiz demesi mi kurtuluþ destanýdýr?
Dünyanýn hiçbir devleti kendi toplumunu bu kadar yalana dayanan boþ ve hileli hikâyelerle aldattýðý, tarihte görülmüþ deðildir. Bu özellik yalnýzca Müslüman Türklere has olan bir durumdur. Lütfen herkes Türkiye Cumhuriyetinin kuruluþ hikâyesini resmi belgelerin dýþýndaki kaynaklardan incelemelidir. Görülecektir ki, ne kadar büyük yalana dayalý devlet yaratýlmýþtýr.
Aslýnda Müslüman Türklerin bu yalanlarla bir yere varmasý mümkün deðildi. Rusya, Avrupa ve Amerika Birleþik devletlerinin çýkarlarý bunu icap ettirdiði için, Mustafa Kemal desteklenerek bir devlet hediye edilmiþtir.
Eðer bu galip devletler Mustafa Kemal’e destek vermemiþ olsalardý, Anadolu ya küçük cumhuriyetler þeklinde bir kýsmý Rusya`nýn denetiminde kalacaktý, diðer birçok bölgesi de yine Avrupa devletlerinin kolonisi þeklinde yaþamaya devam edecekti.
Kurtuluþ savaþý diye nara atýp insanlarýn duygularýný sömüren Müslüman Türk hükümetleri, Musul, Kerkük, Suriye gibi birçok bölgeyi Ýngiliz ve Fransýzlara terk edilmesini hangi kahramanlýk hikâyesi ile anlatabilirler? Ýþte Müslüman Türklerin yalana dayanan Çanakkale ve diðer hikâyeleri kýsaca bunlardan ibarettir.
Türklerin düþman güç olarak nitelendirdikleri ve bunlara karþý Kurtuluþ Savaþ verdiklerini iddia ettikleri Rusya, Yunanistan, Ýngiltere, Fransa, Ýtalya ve Ermenilerin asker ve silahlý güçlerin sayý þöyledir.

Asker Sayýsý : 402 000 kiþi
Makineli Tüfek : 4091
Uçak Sayýsý : 39
Tank Sayýsý : 25
Zýrhlý Sayýsý : 12

Türklerin Asker Sayýsý : 188 000 kiþi
Tüfek Sayýsý : 90 000
Makineli Sayýsý : 2839
Top Sayýsý : 323

Tüm bu kaynaklar, Birinci Dünya Savaþý döneminde ve sonrasýnda, Anadolu`daki Türk Asker ve silah mevcudu ile Avrupa devletlerinin asker ve silah mevcuduna bakýldýðýnda, Türklerin baþarý þansýnýn yüzde bir dahi olmadýðýný rahatlýkla söyleyebiliriz.
Ýþte Müslüman Türklerin tüm dayanaklarý bu tür hikâye ve söylencelerden ibaret olup, bugün bile NATO’ya Hýristiyan kulübü deyip buradan kopmayan bir anlayýþýn hâlâ ayný þekilde yaþamaya devam etmesi düþündürmeye yetmektedir.


Kaynaklar:
*Mehmet Ali Þevki. Sosyal Bilimle Osmanlýnýn Tahlili.
*Doðan Avcýoðlu. Türklerin Tarihi.
*Yalçýn Küçük. Türkiye Üzerine Tezler.
*Þerafettin Pektaþ. Milli Þef Döneminde Cumhuriyet Gazetesi.
*Sebahattin Þen-Türkiye Aydýný ve Kimlik Sorunu, Araþtýrma Dizisi.
*Rýza Nur- Hayatým ve Hatýratým.
¬-Nutuk.


Cemal Zöngür



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihe yön verenler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dünya; Kürt, Asuri ve Ermenileri Neden Görmedi?
Ulusallaþma ve Uluslarýn Kaderini Belirleyen Güçler

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.