"Yarınki gazetelerin manşetleri için bugün yaşadıklarımız yeterince sıkıcı, değil mi?" - Mark Twain (kurgusal alıntı)"

İçimdeki sessiz bir mezar taşı

yazı resim

İçimde, kimsenin görmediği bir mezarlık var.

Her taşın üstünde bir isim, her ismin ardında yarım kalmış bir hikâye…

Bazılarında hiç söylenememiş sözler, bazılarında ise zamansız vedaların simsiyah gölgesi. Her biri, kalbimin derinliklerine kazınmış sessiz bir ağıt gibi.

Kimi taşın üzerinde çocuksu umutlar, oyuncak gibi kırılan düşler, kiminin üzerinde gençliğimin telaşla sakladığı hatıralar.

Bazıları ise öyle ağır ki, affedemediklerimi saklıyor.

İçimdeki mezar taşları, aslında kaybettiklerimden çok, yaşarken gömdüklerim. Gülüşlerimden kopan parçalar, yarıda kalmış sevinçler, yaşanmış ama tamamlanmamış bitevi hikayeler…

Bazen gece yarısı bir rüzgâr uğrar bu sessizliğe; taşların arasından bir fısıltı yükselir:
Ey gönül kendini veznetmeye kantâr ara bul

Yürü kantârına hâlis olan 'ayâr ara bul

Kapatırlar seni bir hâl-i harâba yalınız

O karanlık gecede kendine bir yâr ara bul

Ama bilirim ki mesele unutmak değil; mesele taşların arasından yürümeyi öğrenmektir hayat.

Ve belki de insan, yaşadığı sürece içindeki mezarlığı büyütür; fakat her yeni taşla birlikte kendi direncini, kendi ayakta kalma kudretini de büyütü

Ve belki de insan, yaşadığı müddetçe içindeki mezarlığı büyütür; ama her yeni taşla beraber kendi direncini, kendi ayakta kalma kudretini de büyütür.

İçimdeki mezar taşları bana hatırlatır: Her kayıp, aslında bana kalan bir öğretidir. Ve ben, taşların gölgesinde bile yeniden filizlenmeyi öğrenirim.

Ne kazandın bu mülk-i fânî-i fenâya geleli

Serserî gezme boşa zikr ile Settâr ara bul

Yorumlar

Başa Dön