🔪Hayatî Damar Operasyonu: Düğümlenen Yaşam
Oysa güneş bir avuç toprağın,
Bahar ise bir yalanın adıydı.
Siz "nefes" derken,
Biz çoktan kesmiştik soluk alanını.
Herkes canan peşinde, bir "seni seviyorum" dilenir,
Oysa ben, göğüs kafesindeki boşluğa
Neşter atalı çok oldu.
Garanti mi?
Kim garantiledi dün geceki uykuyu?
Özlem ne kadar da sahte,
Hasret dediğin bir demir lekesi.
Eylül’ün sisli bakışında,
Ekim’in sarı ihanetinde arama teselliyi;
Zaten düğümlenmiş damarların ucuna,
Umut diye bir iplik geçmez.
"Şimdi" mi?
Oysa burası hep "sonra"nın soğuk koridoru.
Cemre düşer toprağa,
Peki ya kalbe düşen ne? Ağır bir taş.
Müjde bekleyenler, o demir kapının ardında ne var sansın?
Sadece bir operasyon lambası,
Ve kararan kanın acı rengi.
Kırılan kalbin özrünü beklemek...
Ne fahiş bir hata!
Özür, masada yatanın son çırpınışı,
Bir kardelen titremesi kadar nârin.
Affetmek mi?
Şirin bir masal, çocuklara anlatılan.
Bizim masamızda yalnızca kesikler, dikişler
Ve filizlenmeyecek vedalar var.
Sevda, sinem, duygu...
Kaç harf, kaç yalan birikti bu bedende?
Oysa ben bir ceyda, bir sonay, bir çiğdem değilim,
Ben bir ameliyat masası.
Hiçbir şey geri gelmez, doğru;
Ne mehtaptaki söz, ne nergizin kokusu.
Tek gerçek: ne kadar plan yaparsan yap,
En son sözü hep sessizlik söyler.
Yarın belirsizse,
"Şimdi" de sadece bir sayıklama.
Sarıldığın o an,
Çoktan kefenlenmiş bir yarının gölgesiydi.
Benim ameliyatım bitti,
Hastanın damarı kapandı.
Gerçek ölüm, "şimdi"ye sığınırken unuttuğun
O nihai bitiş...
Ve son ses: Anlayana...
Neşter Ameliyat Masası / Doğuş Kılınç
Ben bir ameliyat masası.
Hiçbir şey geri gelmez, doğru;
Ne mehtaptaki söz, ne nergizin kokusu.
Tek gerçek: ne kadar plan yaparsan yap,
En son sözü hep sessizlik söyler.
Yarın belirsizse,
"Şimdi" de sadece bir sayıklama.
Sarıldığın o an,
Çoktan kefenlenmiş bir yarının gölgesiydi.
Benim ameliyatım bitti,
Hastanın damarı kapandı.
Gerçek ölüm, "şimdi"ye sığınırken unuttuğun
O nihai bitiş...
Ve son ses: Anlayana...
Neşter Ameliyat Masası / Doğuş Kılınç
