"Tanrı öldü. Bu da yetmezmiş gibi, vergi memurları kapımı çalıyor." - Friedrich Nietzsche"

"Ebabil Kuşları" ve Kur’an’daki "Ebabil": Bir Kavram Yanılgısı Üzerine İnceleme

Kur'an'daki Fil Suresi'nde geçen "ṭayran ebâbîl" ifadesi zamanla halk arasında "Ebabil kuşları" olarak somutlaştırılmış ve yanlışlıkla Apus apus türüyle özdeşleştirilmiştir. Yunanca "ayaksız" anlamından gelen bu kuş, Avrupa'da "swift" olarak bilinen, kırlangıca benzeyen ama farklı bir türdür. Bu yaygın kanı hem dilbilimsel hem de biyolojik açıdan hatalı bir yorumdur.

yazı resim

**Kur’an-ı Kerim’de yer alan Fil Suresi, Allah’ın Ebrehe ordusunu nasıl helak ettiğini tasvir ederken “ṭayran ebâbîl” ifadesini kullanır. Ancak halk arasında bu ifade zamanla “Ebabil kuşları” şeklinde somut bir kuş türüyle özdeşleştirilmiş, bu kuşlar “Apus apus” adlı türle ilişkilendirilmiştir. Oysa bu ilişkilendirme hem dilbilimsel hem de biyolojik açıdan hatalıdır. Halk arasında “Ebabil kuşu” olarak bilinen kuş, bilimsel olarak Apus apus şeklinde sınıflandırılır. Bu isim, Antik Yunanca “ayaksız” anlamına gelen “a-pous” (a: olumsuz ön ek; pous: ayak) kelimelerinden türetilmiştir. Bu adlandırma, kuşun yerde neredeyse hiç görülmemesi ve çok kısa bacaklara sahip olmasıyla ilgilidir. Avrupa’da ve Türkiye’de "swift" (hızlı) olarak da adlandırılan bu kuş, kırlangıca benzemekle birlikte taksonomik olarak farklı bir sınıfa aittir. Apus apus, Apodiformes (kolibri ve gökkuzgunlarıyla aynı takım) içinde yer alır. Kırlangıçlarla olan benzerliği sadece yüzeysel görünüştedir soy bağı açısından yakın değildir. Türkiye’de halk arasında bu kuşlara "uçan kırlangıç", "gökyüzü kuşu", bazı Kürt topluluklarında ise "siyah hacı" gibi adlar verilmiştir. Ancak bu adlandırmaların hiçbiri Kur’an’daki “ṭayran ebâbîl” ifadesiyle doğrudan ilişkili değildir. Bu tür adlandırmalar yerel gözlemler ve inançlarla şekillenmiş halk kültürünün ürünüdür.
Fil Suresi’nin 3. ayetinde geçen ifade şöyledir:
وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ
“Ve üzerlerine sürü sürü uçan varlıklar gönderdi.” (Fil, 105:3)
Bu ayette iki ana kelime dikkat çeker:
ṭayran (طَيْرًا): “Uçan varlıklar” anlamına gelir. Fiili ṭāra (طارَ) “uçtu” kökünden türetilmiştir. İsmi ṭayr (طير) olup “uçan şey” anlamına gelir. Ayetteki hali ise mansub yani nesne durumudur. Bu yapı Arapçada soyutluk ve çoğulluk anlamı katar, dolayısıyla burada “kuşlar” değil, daha geniş anlamda “uçan varlıklar” kastedilir.
ebâbîl (أَبَابِيلَ): Bu kelime "sürü sürü, bölük bölük" anlamına gelir. Belirli bir türü ifade etmez. Bu da, bahsedilen uçan varlıkların çok sayıda, organize şekilde geldiklerini anlatır, ama türlerini belirtmez.
“ṭayran ebâbîl” ifadesinde geçen ebâbîl kelimesi, Arap dilinde çoğul kullanımı nadir olan bir yapı olup “sürekli akın eden gruplar” anlamına gelir. Bu anlam, “kuş” anlamında bir çoğuldan çok, süreklilik ve çokluk vurgusuyla bir dizisel saldırı veya kesintisiz geliş tasviridir. Dolayısıyla ayetin en doğru anlamı şu şekildedir:
“Ve üzerlerine sürü sürü uçan varlıklar gönderdi.”
Bu çeviri, halk arasında yaygın olan “Ebabil kuşları” şeklindeki spesifik tür atfını dışlar. Kur’an’ın orijinal dili olan Arapçada burada geçen ifade bir kuş türünü değil, bir olguyu tasvir eder. Fil Suresi’nin devamında bu uçan varlıkların, düşmanların üzerine “pişmiş taşlar” bıraktıkları ifade edilir:
تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍ مِّن سِجِّيلٍ
Ancak kuşlar arasında savunma amacıyla taş atmak gibi bir davranış belgelenmiş değildir. Kuşlar arasında taşla etkileşim gösteren bazı türler şunlardır:
Çulluk (Scolopax): Yerde beslenirken taşları veya yaprakları gagalarıyla çevirir. Bu, beslenme davranışıdır, saldırı değil.
Sakallı Akbaba (Gypaetus barbatus): Büyük kemikleri veya kaplumbağaları havaya kaldırarak taşlara bırakır. Bu davranış, kuşlar arasında nadir görülen bir “alet benzeri kullanım”dır, ancak bu da beslenme amaçlıdır.
Bu örnekler, Kur’an’daki taşla saldırı ifadesinin doğrudan biyolojik bir davranışla örtüşmediğini gösterir. Kur’an’daki “ṭayran ebâbîl” ifadesi, bilimsel olarak “Apus apus” türü kuşları tanımlamaz. Bu türün “Ebabil kuşu” olarak adlandırılması halk arasında sonradan gelişen bir isimlendirmedir ve Kur’an’daki anlamla örtüşmemektedir. Kur’an’da geçen ifade belirli bir kuş türünü değil, Allah’ın Ebrehe ordusuna karşı yönlendirdiği sürü sürü uçan varlıkları, anlatmaktadır. Bu nedenle Fil Suresi’nin ilgili ayetini apus apus üzerinden açıklamaya çalışmak hem Kur’an’ın dilsel inceliğine hem de biyolojik gerçekliğe aykırıdır.

**

Yorumlar

Başa Dön