• ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu |
81
|
|
|
|
Kurtuluþ Savaþý yýllarýnýn arifesiydi. Kilis’in Tilhabeþ köyüne Bitlis’ten kalabalýk bir Kürt aþireti geldi. Tilhabeþ’in aðasý Mahli Aða’ydý. Mahli Aða Nacar ailesindendi. Nacar ailesi bir aþiret kadar büyük olduðundan çevre köylerde de hatýrý sayýlýr bir aðaydý Mahli Aða.
|
|
82
|
|
|
|
Kadýn gülümseyerek:
‘’Meraklanma caným’’ dedi. ‘’Bana bir þeycik olmaz’’
Baþýný kocasýnýn omzuna yasladý. Adam simitten büyükçe bir parça kopardý, karýsýna verdi. Özlemle bakýþtýlar.
Yaþlý adam sevinçten bir kez daha deliye döndü. Yüreði hafifledi ve bir kuþ gibi havalanýverdi. Gözpýnarlarýna engel olmak istemedi. Aðlamaya baþladý…
|
|
83
|
|
|
|
Bir ara, “Acaba Ahmet’te beni, benim onu düþündüðüm gibi düþledi mi?“ diye geçirdi aklýndan. |
|
84
|
|
|
|
Yüzünde her zaman anlamaya çalýþtýðým gizemli bir meydan okuyuþ vardý. |
|
85
|
|
|
|
...hakikatler dünyasýnda var olanýn, hayaletler dünyasýndan gelen kopyasý... |
|
86
|
|
|
|
AÇIKLAMA:
Bu mektubu, tüm iyi niyetli dünya insanlarýyla paylaþmayý görev sayýyor ve sanal tarihe ibretli bir vesika olarak armaðan ediyoruz… Mektupta alýþýlmýþ olduðu þekilde bir duygu sömürüsü ve beklenti deðil ,hissedebilen bir insanýn karmaþýk |
|
87
|
|
|
|
Karþýdan hýzla gelen esmer, ince yapýlý, genç kadýnýn simsiyah gözlerinde öfke vardý. |
|
88
|
|
|
|
Kutsal kitaplardaki metinlerin satýr aralarýnda belirtilmiþtir. Tanrý bazý güçlerini ister istemez peygamberleri ile paylaþmýþtýr. Onlar yeryüzünde ki temsilcilerdir. O gücünü bu aracýlar vasýtasý ile diðer insanlara gösterecektir. Bir elin parmaklarýný geçmeyen peygamberlerin sayýsýnýn azlýðýndan olacak ki bazý güçlerini de mürþidi kamillere daðýtmaktan çekinmemiþtir. Bunlar dinimizde Allah dostu olarak bilinen özel insanlardýr. Ve bunlar soylarý vasýtasýyla günümüze kadar ulaþmýþtýr. Bunlar kimdir, nerede oturur, ne iþ yapar pek bilinmez ama birden hiç olmadýk bir anda insanlarýn karþýsýna çýkar ve hata yapan, günah iþlemekte ýsrar edenlere o korkunç gücü gösterir. O kafirin artýk bir þansý kalmamýþtýr. |
|
89
|
|
|
|
Jeepin sidi çalarýndan ortaya yayýlan müzik,ortamýn havasýný deðiþtirmiþ,her ikisi de kendinden geçmiþ görünüyor olmalarýna raðmen tedbiri elden býrakmýyorlardý.Adam,avýna son darbeyi vurmanýn anlarýný bekliyordu… |
|
90
|
|
|
|
Aradan çok uzun yýllar geçti 90 lý yýllarda yazdýðým öykümdü. Ama konu hala tazeliðini koruyor.
Tüm Cumartesi Annelerine Ýthaf Olunur.
|
|
91
|
|
|
|
Almýyorum arkadaþ! Ev mev almýyorum. Satýn, satabilirseniz evlerinizi. Bu ülkede borçlarýný ödeyemeyenlerin sayýlarý artsýn, intiharlar, cinayetler, hýrsýzlýklar, boþanmalar , ruhsal bunalýmlar artsýn. Size ne caným?! Kim ne yaparsa yapsýn!….
|
|
92
|
|
|
|
Bu güruhtan zevatýn, ne elinde tespih ne baþýnda takke olur. Onlar nev'i þahsýna münhasýr kabilininden ve dahi Kabil'in Sulbünden günümüze kadar ulaþan, haset ve fesatýn kýdemli erkânýdýr. Envai türden kemlik ellerinden gelir. Her dem kötülük yapmaktan asla ve ka'ta geri durmazlar...
|
|
93
|
|
|
|
Her mahallenin bir delisi mutlaka vardýr. Bizim mahallenin delisi de Deli Ömer’ di. Onu bütün çocuklar ve köpekler çok severdi. O da onlarý. Çok fazla konuþmazdý Ömer. Konuþmak caný istemediði zamanlarda onunla anlaþmak da zordu zaten. Kelimeler, homurtu halinden çýkardý aðzýndan. Yine de biz anlardýk onun ne demek istediðini. Konuþtuðu zaman da susturmak için para veresimiz gelirdi. Kirliydi, pisti ama ondan hiç rahatsýz olmazdýk. Etrafýnda pervane olurduk. Sanki ona bizi çeken bir týlsým vardý.
|
|
94
|
|
|
|
Önümüzden geçen ilk þiire atlayýp üzeri tozlanmýþ kelimelerin içinde kendimize yer açmaya çalýþýyoruz. Ancak kelimeler arasýnda bize uygun olaný bulamýyoruz bir türlü. Acýmýzý giyinen bir dize, aradýðýmýz sadece. Ellerime yapýþýyor çocuk. Umutla koþmaya baþlýyorum tekrar heceler arasýnda. Süslü kelimelerin þatafatlý sesleri arasýnda tanýdýk bir duygu yok !
|
|
95
|
|
|
|
Siyah saçlarýný plastik taraðý ile okþadý, tavladý. Geceliðin yakasýný göðüslerine doðru biraz daha çekip, saçlarýný beyaz bedeninin üzerine salýverdi. |
|
96
|
|
|
|
“Ruhlarýn para etmediði zamanda þeytan niye uðraþsýn ruhlarýnýzý satýn almaya. Þeytan insaný yoldan çýkardý ve görevini tamamladý. Gerisi kayanýn yuvarlanmasýdýr uçurumdan aþaðýya. Beyninizin
derinliklerine indiðinizde, kendinizi þiddetli bir yok e |
|
97
|
|
|
|
Kanla filizlenip kanla beslenen bir düþüncenin bin yýldýr süregelen bir ayininden arta kalanlarý izliyorum |
|
98
|
|
|
|
Modadan bir türlü vazeçemiyoruz. |
|
99
|
|
|
|
Mahallelinin takýldýðý kahve de iddia bayiliði almýþtý.Ozan Hulusi Aðabey’e ilk defa bu kahvede rastladý.Sýkýntýlý olduðu ilk görüþte belli oluyordu.Heyecanla gazeteye bakýyor,kuponu iþaretliyor,sonra hesap makinesinin birkaç tuþuna basýyordu.
|
|
100
|
|
|
|
O görmese de iki hýrsýz onu çoktan görmüþtü. Býçaðý çeken bir hýrsýzýn ihtiyarýn üzerine yürümesiyle, zavallý ihtiyar þok geçirmiþti. Yalvaran bir sesle, aðlayan yüz ifadesiyle 'Aslan evladým ben namaza yetiþeceðim, siz iþinize bakýn. Allah iþlerinizi artýrsýn, size kolay gelsin' demesi bile boþuna bir çaba olmuþtu. Korkunç gözleriyle haplanmýþ bir hýrsýz için deðil camiye giden bir ihtiyar, türbesinden kalkan bir evliya olsa da artýk fark etmezdi.. |
|