Yazdıklarıma İnanmanızı İstemiyorum Kuşağı
"şaşırmayın yanılgıma.yanılmak benim yükleme haddimi belirler her zaman"
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
"şaşırmayın yanılgıma.yanılmak benim yükleme haddimi belirler her zaman"
Sonra her şeye boş vererek, valizini yerlere sürerek, akıp gitti yoluna...
YZYıllar önce kurguladığım ve bir internet sayfasında paylaştığım bu öyküm kopyalayıp yapıştır mantığı ile çalışan bir sürü İnternet kullanıcısı tarafından kendilerine aitmiş gibi kullanıldı. O zamanlar imla kurallarına önem vermeden yazdığım bu öykü ya da öykü denememi bir daha düzenleyip sizlerle paylaşmak istedim. Bir çok kimse uzun yazılardan
Gaye Boralıoğlu
Politikadan bir beklentisi olmayanlar, bir dönem girerler, meraklarının kefaretini öderler, çıkarlar. Bundan sonra parti binalarının bulunduğu sokaklar çok kalabalık görünse gerek arka sokaklardan dolaşırlar.
Karnını da doyurmuş olan Arda, düşüncelere dalmışken uyku bastırdı. Kentte yaşayan bir insanın asla yaşayamayacağı bir sessizlik vardı. Bu sessizliği uzaktaki çoban köpeklerinin havlamaları bozuyordu. Arada bir çevredeki tilki ya da çakalların, piknikçilerin bıraktığı yiyecek artıklarını ararken çıkarttıkları çıtırtılar uzaktan da olsa geliyordu. Aşağıdan doğru gelen esinti dalların
Ben ısrarla biraz daha dolaşalım diye telkinlerde bulunurken, arkadaşım artık yorulduğunu bu gecede eve boş gitmemizi tavsiye ediyordu. Milyonlarca insanın yaşadığı İstanbul'un bu lanet varoş sokaklarında bir insanla niçin karşılaşmamıştık. Bunu bir türlü anlayamıyordum.
"ıstırap yüklü son havadislerden bir gazete kupürü düşüyor ruhumun burkuntularına."
Bunların da tek kusuru adımı bilememeleri. İkide birde de susayıp "Gapısında gara köpek bağlı evin çocuğu" diye bağırıp duruyorlar.
Asansörde çıt bile çıkmıyordu.Yıllanmış asansörün kendi sesi zaten o kadar iğrençti ki her seferinde konuşmuş olmayı dilerlerdi.Ama bu ayin bozulursa sanki uğursuz bir şeyler olacakmış gibi kimsenin her seferinde hiç sesi çıkmazdı
Yatağımda kendimle mücadele ediyorum.Saatlerdir adeta kıvranıyorum ve bu durum beni boğuyor.Zaman bir türlü geçmiyor.Günde en az 16 saat uyumam gerek ama bunu bir türlü başaramıyorum.Bu yerde adeta zaman durmuş.Ceza dedikleri bu olsa gerek.
Bir genç kız delikanlıya sorar:
"Benden hoşlanıyor musun?"
Delikanlı;
"Hayır" diye cevap verir.
Kız sorar:
Yaşar Kemal