Millete Taziye
Elli bir yıl önce millet oyuna konulan ilk vesayet, Türk Siyasetinin dönemeç noktası ve Milletçe taziyemiz.
"“Yazmak, içindeki deliyi hapsetme sanatıdır; ama dikkat et, kimi deliler sanattan çok komedidir.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, içindeki deliyi hapsetme sanatıdır; ama dikkat et, kimi deliler sanattan çok komedidir.” – Franz Kafka"
Elli bir yıl önce millet oyuna konulan ilk vesayet, Türk Siyasetinin dönemeç noktası ve Milletçe taziyemiz.
patikadan giderken sonunda beyaz bir eve ulaştım.köşeleri ve alt tarafı yanmış gibi kurumluydu.etrafında biraz dolaştım.Camları ya yırtık bir biçimde perdeli yada buğulu veya kapatılmış.sessizce içeri giriyorum.Tahtalar gıcırdıyor.sanki beni takip eden biri var gibi geliyor.arkama dönüyorum.hiç kimse yok.bir odada yarı yanmış bir sandalye vardı yanındaysa parçalanmış kağıtlar.diğer odada bir
Sürekli konuşuyor ve beni de anılarına çekiyordu. Bir yandan da vitrin camından şekerliğe uzandı. Diğer elinde limon kolonyası vardı. Aslında bilmediğim insandan özellikle şeker alıp yemezdim. Çekinerek reddettim:
Kahredici karanlık artık güneşin yeryüzüne ışık silsilelerini yalatması ile kayboluyordu.
.Hafif pembe tonlu bebek beşiği pencere kenarında duruyordu üzerindeki süsler eskimişti pembe dolap duvarın kenarındaydı.dolabın içinde bebek kıyafetleri vardı.karşısında bir aynalı masa vardı üzerinde bir bebek ve 10 yaşlarında bir kız resmi vardı. vardı.ikiside gülümsüyordu
Yerdeki günceyi aldı en son nota baktı.londra ya tatile gidiyoruz tarih
Hayatın içinde buldu kendini. Fokurdayan şelalenin içinde.
Dımıştad Yatırı Şeyh Maksud un asıl adı Seyid Alidir. Babasının adı Seyid Muhammed tir. Onun sekizinci atası olan Seyid Hasan, kardeşi Seyid Mustafa ve Seyid Halid ile daha önce Dikan Köyünde oturuyorlardı. Ne yazık ki, bu köyün yeri henüz tam tespit edilemedi. Ancak Seyid Halid, Dikan Köyünde kalarak,
Önce Nurcan girmişti içeriye. Her ne kadar inleye inleye yerlerde kıvranıyor duysam da, anadan doğma olmamın getirdiği pornografik görüntüm Nurcan'ın acıma duygularını yok etmiş ve iki eliyle birden yüzünü kapatarak, ırzına geçiliyor muşçasına çığlıklar atmasına neden olmuştu. Çığlıklarla birlikte de, Faruk daldı odaya
Bu sefer de
Odaya giren olmamıştı, ama ben bu kaba davranışa neden olan kişiyi tanımak için hızla kapıya yöneldim. Koridorda küçük bir kalabalık ve en önde yeni tayin olmuş albay, ardında ona yağ çeken her devrin adamı müdür yardımcımızı gördüm. Öfkeyle haykırdım:
Ayı olsa şu kapıyı çalmadan önce bir
Ramazanda iftar çadırları ful şekilde bir hizmet veriyor. Önemli buluyorum yapılan hizmeti fakat hala 20. yüzyılda dünyada toprakları ve kaynakları kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğu söylenen Türkiyenin eğer iyi yöneticeler tarafından yönetilmiş olsa idi bir görenek olmasının dışında o iftar çadırları hiç olmaması gereken yerler olacbilecekti.Umudum
Özetler, bende kusma hissi uyandırmıştır hep, ne aslı ne de asılsızlığı olan bu vurucu timler, hangi teşkilâtın tetiğini düşürüyorsa ortalığı ihanet buluyordu.
Kısa boylu siyah saçlı çocuğun, küçük hanımın ve Eylül'ün Anadolu'ya dönüşen öyküsüyle olayı biraz kalbinizde yaşayacaksınız.