Tanrı ve Test
Dışsal etkenler ne olursa olsun, kendini arayan birinin öyküsüdür. "Hepimiz, diğer yarımızı arıyoruz" düşüncesiyle kaleme aldığım bu yazımda 2 kelimeyle ne aradığını bilen bir deliyi anlattım.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Dışsal etkenler ne olursa olsun, kendini arayan birinin öyküsüdür. "Hepimiz, diğer yarımızı arıyoruz" düşüncesiyle kaleme aldığım bu yazımda 2 kelimeyle ne aradığını bilen bir deliyi anlattım.
\- Seni korkutmuyor mu bu düşünce? Nasıl bu kadar kolayca alışabiliyorsun... Bir keresinde birini tanıdım.
Zile bastı, odacıyı çağırdı, bir çay söyledi kendisine, bir sigara yaktı, kalktı pencereyi açtı. İçeriye lodosun taşıdığı sonbahar doldu.. İlk yağmur damlaları belediyenin avlusundaki tozları havalandırıyordu. Odacı çayını getirdi, masasına bıraktı.
Gaye Boralıoğlu
Saklanıyordu. Ama neden? Kırmızı olmalıydı şimdi. Çok fazla mavi vardı. İyiye işaret değildi. Eski alışkanlıklar... Elinin titremesi hızlanmıştı ve hareketleri de.
Bir kadını anlatmaya nereden başlanır?
Adından mı?
Sevgilinin adı...
Sevgilinin adı bir öykünün son cümlesi olur ancak. Adından sonra cümle cümleler susar çünkü!
Bir kadını anlatmaya nereden başlanır?
Bu kez doğru iz üzerindeydik. Hayatın anlamı az sonra gözlerimizin önüne serilecekti.
Taşralı bir yazarın yalnızlık ve düş kırıklıklarıyla dolu günlerini baştan sona değiştiren sıradışı bir günün öyküsüdür.
Günlük yazmayı alşıkanlık haline getiren bir Delikanlı(!)nın öyküsü.
Bu eski kapı daha önceleri de çok defa açılmıştı...
Topladım bütün cesaretimi. Karanlıktan değil kendimden korkuyordum. İçimdeydi karanlık. Ay ışığı kapalı perdelere rağmen loş kılıyordu odayı. Ay tutulması olsa keşke dedim o anda. Hatta bir daha dönmemek üzere terk etse insanlığı.
çokca aldatmaların aşandığı bir aman da bende aldatıldım ve aldatan ucuz insana yazdığım bir şiir...
İskender Pala