İpin Ucuna Doğru!
"nereye gitmeli?" dedi tekrar.deniz görmeyen bir şehri ve içindeki denizi göremeyen bir erkeği terk etmek hiç zor olmadı.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"nereye gitmeli?" dedi tekrar.deniz görmeyen bir şehri ve içindeki denizi göremeyen bir erkeği terk etmek hiç zor olmadı.
İstanbul’un mehtapla şereflendirilmiş göğü, hepsinin garabet ve habis çığlıklarıyla ağırlaştı. Sabah kimse korkusunu üzerinden atamamıştı… Cinler de…
Ah! çocuklarımız ahhh!
Ahhh! bizler ah!..
Ercan Kesal
Bahçedeki ebegümeci ve yonca yapraklarına kırağı düştüğü, onların da kırağı giyinip, Edgar Degas' nın balerinleri gibi kırıttığı, tualden ayazı çalmış bir sabah...
Kaybettiği yolunu saatlerdir arayan birisinin bezginliği yüzünde izler bırakmıştı. Yılgın gözler; boş boş baktı. Masada oturan lisedeki hocasının yanına geldi. Selam verdi ve oturdu.
Yaşanılan bir ana dair bir yazıdır. Yaşanılan bir yolculuğun bireysel bir temelden hareketle insanın varoluş sorunuyla yüzleşmesi ve Dünyadaki sistem içerisindeki tanımından sıyrılarak tüm evren içindeki kendini konumlandırma arzusu ifade edilmek istenmiştir. Zaman ve mekan ve kişiler bulanıklaştırılarak kısa örgü içinde asıl tema vurgulanmaya çalışılmıştır.
Karımla beni telefon kulübesinde görmüşler. Güya karım beni tekmeliyormuş. Vallahi yalan, billahi yalan. Diz kapağıma sinek konmuş, karımda onu kovalıyordu.
Görenler durumu yanlış anladıkları için hemen anneme koşmuş 'Sizin gelin oğlanı telefon kulübesi
Kelebek kanatlı melekler.. Denizin üzerinde yürüyen bir adam... Dünün bugünün ve yarının dalgaları ile dünün, bugünün ve yarının butuları.
...Bir boşluk daha boşaldı nasıl olduysa, artık dolmayı bekler.
Füruzan