Görünmeyen Yüzük
Hediyelerin camdan, saçtan/ tenekeden değil de, doğruluk ve sevgiden yapılmış olması gerektiğine inananlar için küçük bir öykü
"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"
"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"
Hediyelerin camdan, saçtan/ tenekeden değil de, doğruluk ve sevgiden yapılmış olması gerektiğine inananlar için küçük bir öykü
Dert etme. Yılma. Elinden gelenin en iyisini yap. Sabret. Bekle. Özelsin. Takma. Aldatma. İki yüzlülere benzeme. açıklamaktan çekinme. merak etme. isyan etme. şükretmeyi bil. üzülme. unut. Dertler yapışkan kağıt gibi yapışır, sökersin ama izi kalır.
korkma. Doğru bildiğini koru. Yanlışa bakma. aldırma. Görmezden gel. Sen sen
Yıllardır sevmemişgibi.hiç bırakmamış,hiç ayrılmamış,yeni buluşmuş gibi.Saçmalık mı bu?
Fakir Baykurt
Bir hikâye anlatacağım, Kemal’in hikâyesi. Onun bir arkadaş arama serüveni.
içimde çoğalan rüzgarın nefesini ensemde hissediyorum.öyle çok severken onu odunsu zerrelerle mimliyor tüm acılarımı.
Sevgililerimin hepsinin yanakları sade ve güzeldi. Ben yanakta duran beni de sevmem. Benim için yanakta beğendiğim şey: duru ve hiçbir çarpıcı özelliği olmamasıdır. Ondan hoşlanmamız için bir farkı olmasın ki; o zaman saf yanak sevgisine ulaşmış olalım.
Yıllarını geçirdiği yerden, işinden ayrılmak üzere olan Sadi Efendi'den... Öykü, etrafımda gördüğüm onlarca güvenlik görevlisi ve bekçinin zamanlarını nasıl geçirdiklerini düşünürken ortaya çıktı.
Ama Josef bunu önemsemedi ve hemen pijamasının cebinde hep duran sihirli sarı ipliği aldı. Bu ip sihirliydi, iğne olmadan kendi kendine yırtılmış bayrağı dikebilirdi yani...
Şimdi başka ellerdesin. Başka gözler bakıyor sana. Başka dudaklar öpüyor o gelinciğe dokunur gibi ürkek ve çekinik dokunduğum, kendimden bile sakındığım tenini. Başka eller dokunuyor sana, başka tenler.
Olmuşu unutmak ve olmayanı anımsamak ne kadar da kolaydır .
Doktorum, normal doğuma beni ikna etmeye çalışırken, aklımdan tek geçen düşünce, tuvalet penceresinden eve sokulmaya çalışılan piyano görüntüsüydü. O küçücük yerden nasıl hasarsız, ziyansız geçer piyano, aklım almıyor. O durumda piyano , pencereden daha kıymetli olduğu için, zarar gelmesin diye kırıverecekler pencereyi hafiften. Ama o benim pencerem ve
İskender Pala