Kutsal Muharebe
Mendilleri hayatlarından bezdirme operasyonunda üçüncü gün... ben yoruldum ama onlar "bana mısın" demiyolar. en çok da "Selpak Mentollü" olan direndi. Çok büy
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Mendilleri hayatlarından bezdirme operasyonunda üçüncü gün... ben yoruldum ama onlar "bana mısın" demiyolar. en çok da "Selpak Mentollü" olan direndi. Çok büy
Kendi kendime neşeli, eski bir şarkı mırıldanmaya başladım. Kendimi daha doğrusu beynimi bir şeyle meşgul etmeliydim. Yoksa bitmeyecekti bu aksi gün. Evet bu günde var bir aksilik. Tüm bu güzelliklerin arasında göremediğim, duyumsayamadığım bir aksilik olmalı; beni rahatsız eden, bu iğrenç kelimeleri beynime sokan. Yoksa insan nedensiz, durduk
Bu kabak tadı veren hayatta bir de bizim kabak kafalı kayınço ve 6 çocuğu bizim eve sığınmasınlar mı ?
İzEdebiyat'daki ilk mizah yazım. Türlü sitelerde yayınlanmış başka mizah denemelerim de var. Çok da edebi formatta olmayan bu yazım bakalım yakışacak mı İzEdebiyat'a. Biraz utana sıkıla yayınlıyorum. Umarım yüzümü kara çıkarmaz.
Her iş yerinde birer atık parçası muamelesi gördükten sora bir mağazanın önünde palyaço kostümüyle bir iş buldum .
Ayağa kalkıyorum sakince, ‘ilişkimize bakış açılarımız biraz farklılaşmış bana göre. En iyisi bir süre ayrı kalıp, düşünelim.’ Diyorum büyük bir kararlılıkla. Aferin bana, da ne düşüneceksek? ‘Eşyalarımı toplayayım .’diye de ekliyorum hemen. Kaçamak bir bakış, acaba ne yapacak? Salak Selin, ne bekliyordun ki, adamın fikri, zikri belli. Bu
Tiradı belli bir sahnedeymiş gibi ardından da ;
‘’ yüksek yerlerde tanıdıklarım var ‘’ demesin mi ?
Öğretmenlerin çoğu insan değildir (Yazının tümünde kendini öğretmenliğe adamış öğretmenlerden bahsetmiyorum.) Aslında onlar birer uzaylıdır.
Kırşehir ve Abdalların tanıtımı. Bozlak müziğinin önemi. Bozlak sanatçılarının değeri.
İddia ediyorum bu yazı İzedebiyatın hatta karpatların en komik yazısıdır. Mel, mel bakmayıp hemen okuyunuz!
Doktorum, normal doğuma beni ikna etmeye çalışırken, aklımdan tek geçen düşünce, tuvalet penceresinden eve sokulmaya çalışılan piyano görüntüsüydü. O küçücük yerden nasıl hasarsız, ziyansız geçer piyano, aklım almıyor. O durumda piyano , pencereden daha kıymetli olduğu için, zarar gelmesin diye kırıverecekler pencereyi hafiften. Ama o benim pencerem ve
E pes yani bana, koyunlara da isyan çıkarttırdım ya,olursa ancak bu kadar olur.. Ne yapacağım ben şimdi, nasıl sakinleştiririm ki ben bu koyunları, koyunların emniyet gücü var mıdır acaba, imdat istesem türünden kara kara düşünürken çalan bir alarm sesi yerimden hoplattı beni.
Uzun, dantelli ve kulotsuz olması, bacagı kavrayan silikonları ile jartiyere ihtiyaç duymaması hemen beni tavlamıştı. Aşık olmuştum o ince çoraplara .
Hayatı yeterince ciddiye almak; ancak bazan da "ti"ye almak gerekir. Hele hele insanın kendisini "ti"ye alması büyük bir erdemdir.
Yemek yemek hemen herkes için başlıbaşına bir zevk de, zevkle yenen yemek yapmak öyle herkesin harcı değil...
Bu, onu son görüşümdü. Ya da en azından, ben öyle olmasını umuyordum. Aynı gece, apar-topar evi terk etmiş; birkaç gün otellerde idare ettikten sonra, küçük bir daire kiralamıştım. Sessiz, sakin, olaysız ve en önemlisi Ege’siz, yirmi iki mutlu yıl geçirdim. Bir sabah kapı zilinin çalmasıyla, her güzel şey