Mehmed Uzun, Ömür Kısa
İnternette ne var ne yok diye bilgisayarın başına geçtim. Bir de baktım ki artık Mehmed Uzun yok…
"Gelecek, henüz yazılmamış bir kitaptır; ama ne yazık ki, editörler hep geçmişten gelir." – Virginia Woolf (kurgusal)"
"Gelecek, henüz yazılmamış bir kitaptır; ama ne yazık ki, editörler hep geçmişten gelir." – Virginia Woolf (kurgusal)"
İnternette ne var ne yok diye bilgisayarın başına geçtim. Bir de baktım ki artık Mehmed Uzun yok…
ŞAİR SABİT İNCE’NİN 40. SANAT YILI KUTLAMASI KAPADOKYA ŞİİR ŞÖLENİ ŞİİR YARIŞMA BAŞVURULARI BAŞLADI
YARIŞMAYA KATILIM KOŞULLARI (ŞARTNAME)
1. Yarışmada konu serbest olup, Nevşehir Kapadokya ve Türkiye içerikli aşk, sevgi, özlem, vatan, millet konulu şiirler tercih edilebilir. Yasalara, milli ve manevi değerlere aykırı olmayan,
Her yazar gibi Kafka da öldükten sonra birtakım iddialara maruz kaldı. Hepsinden öte, Kafka, ölümünden sonra tanındı. Nitekim, son zamanlarda özellikle Türk basınında yankılanan (asıllı ya da asılsız) iddialara ithafen...
Yazılarımı kocaman kocaman harflerle dergilerde, kitaplarda yayınlayın. Başlığın üzerine de yakışıklı bir fotoğrafımı koyun. Görenler hayran kalsın. Kıskananlar çatlasın
Yorucu bir gün daha bitmişti. Evimin kapısından içeri girer girmez, bilgisayarın olduğu odaya daldım. Beni rahatlatacak bir müziğe ihtiyacım vardı. Masaüstünde duran Fahir Atakoğlu'nun parçalarına bir göz attım. Hepsi birbirinden güzel ve şahaneydi. Rumelihisarı dosyasını açtım. Kendi sitesinden indirdiğim, konser kaydının bulunduğu dosyaydı bu. Onu dinlerken insan, kendinden
Edebiyat, yeryüzünde yaşanmış ve yaşanmakta olan farklılıkları özgün bir dille ve estetik kaygılarla bize sunar.
Evler kişilerin yaşadığı küçük mekânlar, kentlerse büyük mekânlardır. Edip Cansever, "İnsan yaşadığı yere benzer" derken; kişilerin karekterlerinin oluşumunda coğrafyanın ve mekânın önemini vurgulamak istemiştir her hâlde...
"Ben herkese benzerim. Şimdiye kadar, sokakta kimsenin arkasını dönüp de bana baktığını sanmıyorum. Ben sıradanlığın ta kendisiyim. Sıradanlığın zaferi."
Kabuğunuza çekilin yorganınızı çekin üstünüze
Kalsın titrek ve mavi elleriniz
Bekleyin geliyor ölüm usulca
Usulca girer koynunuza.
Edebiyatımızdaki tüm suçları araştırmak, çözmek sonra da belgelemek amacıyla yüzlerce “edebiyat polisi”ni ve “edebiyat noteri”ni tam zamanlı olarak eğitip tesis etsek bile, işbu meseleyi bütün hatlarıyla çözemeyeceğimiz, ortaya koyamayacağımız açıktır. Bu yazıda, doğal olarak, birkaç editöryal sakatlıktan ve artık neredeyse “sistematik hata” olarak görebileceğimiz birkaç temel sorundan bahsedeceğim.
Yazmak en basit anlamda insanın ak kağıtlara içini dökmesi midir? Ya da kendi kendiyle yeptığı iç-konuşmalar mıdır? Belki de bir tür ‘iç-temizliği’dir yazmak. “Yazmasam çıldıracaktım,” demiş modern öykücülüğümüzün öncülerinden Sait Faik. Yazdı ve çok sevdiği denizi, martıları, adaları bırakarak genç yaşta çekip gitti aramızdan!
İki imge Güven Parkında, almışlar güneşi en duyarlı yerlerine, keyifle gelgit yaptırıyorlar mevsime.
TÜRK ŞAİRLER ANSİKLOPEDİSİ
(10 Cilt -1000 Şair)
1.ANASAN Yayınları olarak, bu ansiklopediyi 10 cilt olarak planlandık. Her şaire 1 sayfa özgeçmiş, iki sayfada şiirleri olmak üzere toplam 3 sayfa ayrılacaktır. Her ciltte 100 şair olacak ve şairler soyisim Alfabetik sırasına göre yer alacaklardır.
Sahasında otorite olan Türk Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu bir kalıcı esere daha imza attı. Evet yazı başlığından da anlaşılacağı gibi Afyonkarahisar ın yetiştirdiği çağdaş halk ozanlarını bu kitapta bir araya getirdi
Buna rağmen, bir hal ehli ve akil insan haline bürünemediğimizden, kavramlar karışmasalar dahi hislerimiz muhakkak karışıyorlar.
ilk zevcim beni o kadar kıskanırdı ki güzel giyinmekten, şiir yazmaktan menederdi. hatta kirpiklerimin uzunluğu gözlerime pek letâfet veriyor diye kirpiklerimi keserdi. onun mumanaatiyle şiirde eski kuvvetim kalmadı.