"“Yazmak, dünyayı değiştirmek değil, en azından kahvenizi dökmekten kurtarmaktır.” – Franz Kafka"

Deneme

"Güzel"in Anadilini Konuşursak Ne Olur?

Merak ediyorum. Gerçekten çok merak ediyorum. Yani üzerimize serpilen bu ölü tohumları toprağıyla birlikte süpürmek için illa ölçüsüz bu çirkinliğin ve başıbozuk bir kötülüğün dilini, metaforlarını kullanmak zorunda mıyız?

yazı resim

Bu Şehirde

Yüzümde düşüp kalkmanın kan izleri. Yüzümde adını bile bilmediğim insanların hayatıma girip çıkarken bıraktığı ayak izleri. Ben bu şehrin halkını yüzümdeki ayak numaralarından tanımaktayım. Ben bu şehrin insanını bir tükürük gibi yüzüme fırlatılmasından, bir tekme gibi, bir tokat gibi yüzüme vurulmasından tanımaktayım. Biri seni üzüyorsa başkasını mutlu ediyordur

Sürek Avı

Aslında en çok canımızı yakan gerçekleşmeyen hayaller değil, sürekli bir boyunduruktan yada nasıl desem Sartereın Bulantı
romanında bahsettiği bir iç sıkıntısından kurtulamayışımız. Ruhuna hükmeden acımasız bir güç insanlığınla ilgili ne varsa silip süpürüyor.

Asaleti Gösteriş Olarak Görmeyin

siz değerli okurlarımı asalet hakkındaki yazımla bilgilendirmek istedim görülmektedir ki insanlar asaleti gösterişten ibaret saymakta karşısında yer alan kimselere tepeden bakmaktan bir türlü vazgeçmemektedir ben de bu yazımla asaletin gösterişten ibaret olmadığını anlatmakla sizlere faydalı bilgiler vermek istedim.

Tekinsiz Bir Gece, Dört İdam

Kadın, uykuya doymamışlığın ağırlığıyla kahvaltı gürültüsüne uyandı. Musluk başında kuyruğa girip elini yüzünü yıkadı, ayılmaya çalıştı. Ranzasına dönerken, dostluk kurduğu yaşlı, mahpusane kıdemlisi bir mahkum teyze, yavaşça kenara çekti. “Duydun mu, akşam, dört infaz varmış, kimsenin haberi olmamış” dedi.

Başa Dön