Samanlardan Yol Yaptım
Korkma sakın sen olmayınca ölmüyorum
Aklın kalmasın sakın sadece yaram çok kanıyor
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Korkma sakın sen olmayınca ölmüyorum
Aklın kalmasın sakın sadece yaram çok kanıyor
“Bilge nereye gittiğini görür, ama akılsız karanlıkta yürür. Ancak, ikisi de aynı yazgıyı paylaşır. Akılsızın başına gelen, benim başıma da gelecek dedim. Öyleyse bilgelikten kazancım ne? Çünkü akılsız gibi, bilge de bir süre sonra anımsanmaz, gelecekte ikisi de unutulur. Bu yüzden yüreğime dedim: Bu da tamamen anlamsız. Nitekim
YZ
Ademoğlu; ne yazık ki kutsal dinleri anlamak, kendi hayatını da bu öğretilere istinaden idame ettirmek yerine, başkalarıyla kendini kıyasa sokmaya tercih etmiştir.
Enis Batur
“Kendim için istiyorsam, namerdim” diyerek ikiyüzlülük yapmayacağım. Kendim için istiyorum. Çünkü sen, ben’sin; ben sen’im sevgili okur. Hep birlikte göklerin mavi, gri bulutlarıyız.
Hep birlikte; su, toprak, gök, mineral, bitki ve ağaç ve siyanür ve benzin ve ateşiz... Akıl almaz, kan dökücü silahlarız biz... Bebeleri bile
Geçmişe özlem duymak insanın doğasında vardır. Ne hikmetse her konuda geçmişe özlem duyarız. Bununla beraber yaşadığımız andan da şikâyet eder dururuz. Oysa daha evvel, bugün özlem duyduğumuz geçmişten şekva ederdik. Nostaljiye meraklı bir milletiz. Gerçi dünle bugünü karşılaştırdığımızda bugünkü hayatımızın düne göre daha çok yozlaştığını görüyoruz. Onun için
Kuş kanadı kırılmasın, tez varsın yâre selâmım.
Ömer Akşahan gazeteciliğini, felsefesini, edebiyat dilini belirlerken insandan yana oluşun ölçütlerini yazılarına da yansıtıyor.
Biz Malatyalılar olarak Vali Doç. Dr. Ulvi Saran’ı; ismi gibi biliriz…
Vali Ulvi Saran; ismi gibi benzersiz özellikler taşıyan bir validir…
O, hem Ulvi’dir hem yaralarımızı Saran’dır….
Bir piç hiç şüphesiz karşısındakine ibne diye hitap eder. Aslında bilmez ki o neyse kendisi de aynıdır. Sadece kelimeler arasında nüans farkı vardır. Ne garip değil mi? İnsanlar az bir farktan dolayı, büyük ayrıcalıklar yaratmak istemekteler kendilerine. Orospuya orospu deyip, onunla sevişenler genelevden adam gibi çıkmaktalar. Kocasının yatağında,
Barış, sen zincirlendiğin yer, her nerdeyse, kaç kurtul. Biz seni kurtaramıyoruz. Umutları kaybetmemek için elimizden geleni yaptık, ama olmadı. Oyunun senaryosunu değiştirmek için, tüm oyunu tekrar tekrar seyretmek zorunda kalsak bile, en ufak bir kıvılcımı iyiliğe ve güzele dönüştüremedik
Dün, bugün ve yarın Zaman bir sacayağı misali Dün geçti, bugün yaşanıyor, yarın henüz gelmedi. Yarının gelme ihtimali ne kadarsa, gelmeme ihtimali de o kadardır. Böyle düşünüp hayatımızı bu minval üzere devam ettirmeliyiz. An, yaşadığımız andır. Yarınlar meçhuldür. Bugünü değerlendir(e)meyip yarına güvenip dayananlar, basiret fakirleridir. İnsanın ömür sermayesinin
Kalbim acıyor vesselâm. Çok..mutfağımda kokan tarçınlı kekten hatta ve hatta yediğim ekmekten utanıyorum. Dünya için ağlıyorum bugün. Içindeki kötüler için...Içindeki masumlar için.. Sahip olduklarımdan utanarak. Gizlice... Bu güzel balkonda. Bu guzel kuş civiltilarina ağlıyorum...
Halid Ziya Uşaklıgil