Eski Çiçek Kokulu Tekrarlanan Bahar
"Sabah lokmalarını hayal et gelecekteki, Sen beni nasıl sevdiysen, seveceğim seni.."
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
"Sabah lokmalarını hayal et gelecekteki, Sen beni nasıl sevdiysen, seveceğim seni.."
Son zamanlarda mizah programlarında gözlemlediğim bir durumu sizler ile paylaşmak istiyorum. Katılır ya da katılmazsınız sizin bileceğiniz iş. Masum gibi görünen skeçlerin arasına bolca, çaktırmadan cinsellik serpiştiriyorlar, bunu da seyirciye yedirmeye çalışıyorlar...
YZBabalar günü kutlanıyor, herkes babasına bir şeyler almanın telaşı içerisinde Oysa sen benden çok uzaklardasın Toprağının yanındayım ama teninin sıcaklığından mahrumum. Güller rengini kaybetmiş, toprak karasını alnımıza çalmış. Şimdi bu sessizlik ortasında hem yakınız, hem de çok uzağız birbirimize Aradan tam on dört yıl geçti. Sene 2004Mayısın 18iŞairin
Serkan Karaismailoğlu
Ankara'nın Başkent Oluşunun 88. Yıldönümü dolayısıyla 'Gün Aşımı' kitabımdan alınmıştır. Saygılar.
Taraf gazetesi eski yazarı Sevan Nişanyan’na sesleniyorum; “Eceli gelen it cami duvarına terslermiş…”
Nişanyan’a bu dünyada tek bir duam(!) var…
Umarım akıbeti; Ariel Şaron gibi olsun…
Ne tam ölsün, ne de yaşasın.
Fişle nabızları attırılsın ama ölmesin…
Bu seher de gül yaprağına düşen çiylerle düştün hayal aynama. Hurufattan ayn,şın ve kafı hıçkırık tuttu… İklimime ışıl ışıl gülen gözlerin yağmağa başladı sabah serinliğinde…
Günümüz dünyasında, tarihsel diyalektik gelişimden çok, küresel güç odaklarının aldığı kararlar ve bunların siyasal yeğimleri tarihsel gelişmeleri belirliyor gibi. Yani halk belirleyici değil, belirlenen durumda. Kitleler kendilerini medya ile güdüleyen ve yönlendiren güç odaklarının istek ve tercihlerini yansıtan bir konumda
Davullar, zurnalar, halaylar, oyunlar, Grup Yorum, Kardeş Türküler...Babaların omuzunda çocuklar..Bebek arabası süren anneler..Derdini anlatmak isteyen, kesinlikle 1.000.000 çok üstünde insan. Konuşmalar başladı, miting bitecek, Gümüşsuyu, Saraçhane, Mecidiyeköy kolları hâlâ uzayıp gidiyor. Gezi alanı da hıncahınç.
Gözlerimin içinden kopup gelen bir sabah uykususun. Yüzümün su görmemişliğinde, dudaklarımdaki çırpınan balıksın. Burnumdaki, deniz mağarasısın. Her nefes alışımda, içime dolan iyot kokususun. Gözlerimin açıklığında deniz dibi kumsalı, gözlerimin kapalılığında inci dolu sedeften saraysın. Sen masalları andıransın. Sen, bana masalları inandıransın. İnançsın, güvensin, vefasın ve merhametsin. İşte bu
Tüm bunlar, paranın alamayacağı şeylerde olduğu gösterse de, hayal kurmanın kimseye bir zararı olmamıştır herhalde . Gerçi kimine göre, hayaller kurulmak için vardır gerçekleşmek için değil, diyerek insanoğlunun elde edinceye kadar ki istek ve azmini elde ettikten sonra da göstermesini dileyelim.Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy Şimdiden
Malatya ile ismi müsemma bir tek kayısının bile beyaz perdede gösterilmediği bu filmi içerik olarak anlayamadığıma sayarak, yapımcısının emeğine saygımdan dolayı ayağa kalkarak alkışlıyorum.
İnanıyor ve umut ediyorum ki; yapımcının bundan sonraki çekim yapacağı filmlerin ana teması, fakir edebiyatı yerine hayata yön verecek proje içerikli ve
Koskoca bir şehirde ;düşünceleriniz bomboş bir odaya dağılmış toparlanması uzun sürer yanınıza alacağınız gerekli bilgilerde gereksiz olmuş artık ...
Fakir Baykurt