Meçhule Yazılan Mektuplar - 23
Cümle güzel Şiilerin girizgâhı oluyorsun, gönlümün ahı olduğun gibi. Şarkıların bestesindeki tını. Aşk sözcüğünün kafı, şını. Gülle anıyorum daima adını…
"Her yeni gün, içimizdeki yaratıcılığın uyanışına bir davettir; hayatın anlamı, cesaretle atılan her adımda şekillenir."
"Her yeni gün, içimizdeki yaratıcılığın uyanışına bir davettir; hayatın anlamı, cesaretle atılan her adımda şekillenir."
Cümle güzel Şiilerin girizgâhı oluyorsun, gönlümün ahı olduğun gibi. Şarkıların bestesindeki tını. Aşk sözcüğünün kafı, şını. Gülle anıyorum daima adını…
Yüzüme bir el değiyor, sırılsıklam olan bir çift göz taşıyorum uykularımda ve sen ellerimi durmadan öpüyorsun, biliyorum; yüzüme senin elin değiyor.
Leylî düşlerimin Leyla’sına merhaba,
Senin gözlerinin beyazına takılı yüreğim, her gece titrer bozkır ayazında. Ankara’da kar altında kalan güller üşür hayallerimde. Dilimde eski bir türkü, teyellenir yaralı yüreğim yüreğine. Ey süveyda bakışlarında eridiğim! Vuslatına eremediğim. Hangi meçhul iklimdesin… Zaman, suya düşen bir gül yaprağına mahpus. Sen,
Hani eskiler demişler ya, “önce refik sonra tarik.” Ben bu meçhul ve muhayyel yolda kalem ve kâğıdı seçtim kendime refik olarak. Bu mektuplar boyunca gizli ve aşikâr cümle hâllerime bu ikili şehadet edecektir.
İsteklerin kendinin önüne geçememiş. Sen kendi senini kaybetmemek için dilediğin kadar yalnız olmayı, dilediğin kadar üzgün olmayı seçmişsin
Öykü izlenimi veren,fakat deneme olarak tasarlanmış bir yazı.Umarım Maviş'i siz de seversiniz!
Inan bana... Boyle olsun istemezdim..
Soguktu.. Dalgalar vardi.. Cirpiniyordum..
Inan.. Buz gibiydi su.. Ruzgar vardi.. Ve batmamaya calisan ben..
Sonra seni gordum.. Ve sana tutundum.. Birtek sana.. Sımsıkı sana sarıldım..
bazen en güzel şarkıların bile anlamsızlaştığını hissediyor insan, ruhunu saran gazap rüzgarlarının ateşiyle dingin bir suyun altında akıp gidiyor düşleri,
Dilimdeki çekingenliği de anlar mı bakışların? Öyle bakma diyorum sana. Dalgınım... Ürkek zamanların hırçın çocukluğunu taşıyor yüreğim. Yenilgileri kabul etmeden..
Şimdi, hiç açılmamış bi şarap şişesinde uzanıyor kadınlığın... Hadi sevgili, gel ve yak mumları... Yak da şaraba bulanalım...
Kimse susmuyor.. Konusmuyor..
Ama sesler var hep.. Nerden geldigi belli olmayan..
Kimse gulmuyor.. Uzulmuyor..
Ama bir huzun var hep.. Nedeni bilinmeyen..
O kara trenlerin camlarindan bakan binlerce yuz oluyorsun.. Gozlerinde hep bir issizlik olan b
Ne zaman seni düşünsem; usuldan bir şiir başlar gökyüzünden, dökülür ağır ağır saçlarıma. Tepeden tırnağa mısraya batarım, tepeden tırnağa aşka...
Hayat ne yapmadığın değil ne yaptığındır ne de olsa..
Tanımsız benliğime mahkum eder camdan kelepçeler.Gardiyan olarak acılarımı tayin eder başıma.Hiç terketmez acılar beni biran olsun kurtulamam.
Belki de bir rüyaydı gördüğüm, içinde gerçekçikler bulunan…Kendimi pırıltılı suların büyüsüne kaptırıp, hiç düşünmeden, karşı kıyıya, yürüyerekulaşacağımı sandığımda, yardımıma koşan bir sen vardın.