Eski Çamlar Bardak Olmuş!..
Toroslarda bir gezi anında düşünceler. Geçmiş ve gelecek arasında bağlantı.
"“Yazmak, saçma sapan şeyler söyleyip sonra ‘Evet, bu derin bir anlam içeriyor’ demekten ibarettir.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, saçma sapan şeyler söyleyip sonra ‘Evet, bu derin bir anlam içeriyor’ demekten ibarettir.” – Franz Kafka"
Toroslarda bir gezi anında düşünceler. Geçmiş ve gelecek arasında bağlantı.
Her şey gözümün ellerimdeki tüylere çarpmasıyla başlıyor.
Yavaş yavaş süzüyorum; bakıyorum.
Derimin üzerindeki gözeneklerde başlayan bu "rastlantı akış" yan masada oturan kadının dudaklarına çarparak devam ediyor.
Bir kafeteryanın "boğuk kalabalığı" arasında yitiyor sesler.
Sincap familyası sizi çok seviyoruz.
Umarım kışın yemek için topladığınız cevizlerin içi
çürük çıkmaz.
Olur ya bir aksilik olur...
İlk sahibinden aşklar peşinde koşmak yerine, son sahibi olabilmeyi istesek bir aşkın doğan günden . Gazete küpürlerinde okumak yerine dalıversek baharın tam göbeğine. Sıcacık günaydınlarla aydın olsa günümüz bir ormanın neşeli cümbüşünde. Bahar biz olsa, biz bahar olabilsek keşke…
Etçil bir yaratığa zorla ot yedirmeye çalışmak garâbetinde; toplumcul ya da “biz”cil insanı toplumdan tecrit etmeye onu “ben”cil yapmaya çalışıyoruz.
Aşk fısıldamaları var şu anda burada. İnsanlar sessiz ve düşünceli yürüyorlar. Endişelerin olmadığı zaman bu. Sadece gözükmek için çabalayan ay, bulutların gücü ve yağmurun sesi var. Denize düşmek için büyük bir çaba harcıyor yağmur
Rüzgar,
yine , ayrıntılarını özenle kurduğu bir sonsuz gezinti oyununun tek oyuncusuymuşçasına güvenle, savuruyordu kendini oradan oraya...
Mehtabın kadifeyi andıran mavimsi aydınlığında her şey daha bir başka görünüyor. Her şey öyle bir uyum içinde ki bu eşsiz uyumdan etkilenmemek elde değil.
Bir küçük nilüfer gibiyiz...Gölden bağımsız gibi görünsek de tamamen ayrılmaz köklere göle bağlıyız.