- Deðerli okurlar, bu haftaki söyleþi konuðumuz emekli memur þair, yazar, araþtýrmacý, gazeteci yazar Hulusi Fýrat beydir. Son çýkardýðý þiir kitabý, istenilen satýþ rakamlarýna ulaþamasa da Afyon, Kütahya, Çankýrý, Nevþehir dolaylarýnda ve çevre illerde ses getirmiþtir. Yaþama farklý bakýþ açýsý bir yana eleþtirmelerin tahminine göre de yakýn zamanlar da edebiyatýmýzda çok farklý bir konuma geleceði belirtilmiþtir. Sayýn Hulusi Fýrat kýsa bir özgeçmiþinizle söyleþiye baþlasak diyorum. Edebiyat yolculuðunuz ne zaman, nerede nasýl baþladý?-

"Þenol bey, þahsým adýna size çok teþekkür ederim. Ýnþallah tespitleriniz doðrultusunda þu üç günlük dünyada önce kendime, sonra aileme, çevreme ve topluma faydalý olmak istiyorum. Onore eden düþünceniz için de saðolun varolun. Bir devlet kurumunda otuz küsür sene hizmet ettikten sonra alnýmýzýn akýyla Allaha þükür emekli olduk. Edebiyata ilgimde iþte bu memurluk günlerinde baþladý diyebilirim. Malumunuz memurluk zor, çetin bir meslektir. Tayinler, sürgünler, nöbetler bu mesleðin ne yazýk ki görünmeyen acý tarafýdýr. Bu zor acý günlerde en iyi dostum her zaman kitap olmuþtur. Düþünün gece nöbetçi memursunuz, vakit geçmesi lazým.Ne yapacaksýnýz?Arayýþtaydým... Hikaye þiir kitaplarýný iþte bugünlerde tanýdým. Okudukça dünyayý daha farklý algýlamaya baþladým. Birincisi bizim gördüðümüz bir dünya varmýþ. Ýkincisi de göremediðimiz haybeden bir dünya. Felsefe iþte bu ikincide devreye girdi. Sürgünlerde, nöbetlerde yazdýðým þiirlerin sayýsý inanýn binleri geçmiþtir. Ýlk çalýþmalarýmda çok iyi eserlerin ortaya çýktýðý söylenmiþtir. Lakin bir tayinde ev eþyalarýný kamyona yüklerken o çalýþmalarý eski evin bodrum katýnda unutmuþtum. Kýsmet, bir dahada ulaþamadým."

- Sürekli geniþleyen, evrensel bir dünyadayýz. Sayýn Hulusi Fýrat, ülkemizin geleceði, insanýmýzýn ne olacaðý bir yana edebiyatýmýzýn bu dünyada, iki arada bir derede nasýl bir süreçten geçtiðini düþünüyorsunuz?-

"Þenol bey, çok hassas bir soru sordunuz. Öncelikle deðerlerimize, geçmiþimize sahip çýkmalýyýz. Çýkmalýyýz ki bu düzen devam etsin. Atalarýmýzýn yolundan kesinlikle çýkmamalýyýz. En güzel nasihati zaten hocamýz vermiþ. Ne demiþ Aþýk Veysel : "Uzun ince bir yoldayým, gidiyorum gündüz gece, gündüz gece vay vay..." Ýþte Þenol bey, o yoldan ayrýlmamalýyýz. Kesinlikle ayrýlmamalýyýz. Yüzlerce yýldýr, o yolda yolculuktayýz. Edebiyatýmýz da bizlerle beraber o yolda ilerliyor. Birliðimiz bütünlüðümüz, maneviyatýmýz, maddiyatýmýz, geçmiþiz, geleceðimiz iþte o yolda. Lütfen o yoldan çýkmayalým. Rica ederim çýkmayalým. Bilirsiniz sürüden ayrýlaný kurt kaparmýþ derler."

- Hulusi bey, internet ortamýnýn da edebiyat dünyasýna bir hayli katkýsý olduðu bilinir. Sizin de çeþitli sitelerde þiirleriniz, yazýlarýnýz yayýnlanýyor. Teknoloji çaðýnýn þiirlerinize, yazýlarýnýza bir etkisi bir katkýsý oldu mu?-

"Olmaz olur mu efendim, bir hayli katkýsý oldu tabii ki. Daha önce serbest þiirler yazarken, diðer kategorilerde de bayaðý ses getirdim. Hece, taþlama, haþlama, Ankara misket, Aydýn havasý, Konya ovasý derken her alanda kendimi hissettirmeye baþladým. Çok güzelde öykülerim vardýr. Kýsmet olursa yakýnda bunlarý bir kitapta toplamayý düþünüyorum. Ýnternet gerçekten bizim son anda yetiþtiðimiz bir hadise. Düþünün radyonun olmadýðý günleri yaþadýk. Hiç unutmam hele bir tayinde komþu vilayete eþek üstünde gittiðimi düþünsenize, hala gülümserim. Ayný zamanda çok güzel dostluklar edindiðim bir alandýr. Benim gibi birçok emekli memurun eserlerini, saygý sevgi ortamýnda paylaþýyoruz. Hatta bazen kendimizi tutamýyoruz, komþu vilayetlerde yemekli toplantýlarýmýzda bir araya geliyoruz. Þarkýlar, türküler, vur patlasýn çat oynasýn, iþte mutluluk bu deðil mi sevgili Þenol bey?"

- Haklýsýnýz Hulusi bey, sevginin olduðu yerde çiçekler daha da bir gür açarmýþ. Biliyorsunuz bende çeþitli sitelerde yazýyorum sayýn Fýrat. Güzel dostluklar elbette oluyor ama bazýlarý bunu dost, ahbap çavuþ iliþkisi olarak yorumluyor. Bu yüzden inanýn bir arkadaþýmýzýn yazýsýna yahut þiirine yorum yaparken terliyorum. Yani yanlýþ anlaþýlmaktan korkuyorum. Ama bilinen bir gerçek, önümüzdeki yýllarda edebiyat, medya vs. internet dünyasýnda tamamen yerini alacaktýr. Ama bir takým ideolojik fikirlerin çatýþma alaný da olabiliyor hani. -

"Evet efendim çok haklýsýnýz. Ýnternet bazen yol geçen haný gibi oluyor. Bakýn Þenol bey sitelerde yazan arkadaþlarýn birçoðu benim gibi emekli memur, amir sýnýfýnda olan insanlar. Ayrýca ne idüðü belirsiz kiþilerde yazýyor. Ýnsanlarý sýnfýna göre sýnýflandýrmak istemiyorum. Ama sokak serserilerinden tutunda, sabýkalý, esrarkeþ, manyak, psikopat tiplere de çoðunlukla rastlýyoruz. Bu insanlarýn yaþama karþý bir nefreti, bir öfkesi var. Ne atalarýmýzý, ne devletimizi ne de onun deðerli kurumlarýný tanýyorlar. Dinimize, örf ve adetlerimize saldýrdýklarý yetmezmiþ gibi üstelik birde Ermenileri, Yahudileri, Rumlarý, sabýkalý tipleri, suçlularý savunuyorlar. Böyle þey olur mu efendim? Ýnsan yediði ekmeðe ihanet eder mi? Bunlar resmen vatan haini. Ah zamanýnda olacaktý ki bu hareketleri yapsýnlar. Sýký mýydý bizim zamanýmýzda böyle konuþmak. Ortam þimdilerde müsait tabii ki. Atýyorlar tutuyorlar. Ben ve diðer arkadaþlarým bunlara karþý bazen sert duruþ sergiliyoruz. Ne yani bu saatten sonra bu memleketi Ermenilere, Kürtlere mi teslim edeceðiz? Sonra bizim otuz yýllýk hizmet, kariyer ne olacak? Üç ayda bir aldýðýmýz yedi milyar maaþ ne olacak? Bunlar eminim hayatýnda bir gün bile çalýþmamýþtýr. Aile terbiyesi de almamýþtýr efendim."

- Ülkemizin bir deðiþim sürecinden geçtiði bir gerçek. Farklý düþüncelerin açýkça tartýþýldýðý bir döneme giriyoruz gibi. Ne dersiniz? -

"Doðrudur, her düþünceye açýðýz bir edebiyat sever olarak. Ama bir noktaya kadar. Bizim düþünce alanýmýza girip bulaþmasýnlar, saldýrmasýnlar yeter. Sayýn Þenol bey size samimiyetimle söyleyebilirim. Eðer bizler olmasaydýk bu düzen çoktan deðiþirdi. Ailemizin yarýsý memur, yarýsý köylüdür. DÝðer arkadaþlarýmda öyledir. Allah tan devletin görünen kurumlarýna veryansýn ediyorlar. Yani bizleri fark edemiyorlar. Osmanlýda bunu çok güzel baþarmýþtýr. Kendi memurlarýna Cumhuriyeti kurdurmuþtur .Yani düzen aslýnda ayný düzen. Allah'a þükür bizlerin sayesinde bu sistem hiç aksamadan, adeta týkýr týkýr Ýsviçre saati gibi çalýþýyor. Aslýnda bu aklý evvel serseriler kendilerini çok zeki zannediyor. Biraz terbiyemi bozacaðým ama müsaadenizle. Bin yýllýk bu toplumu bu devlet düzenini siz mi deðiþtireceksiniz ulan hergeleler? "

- Hulusi bey düþüncenizin bir bölümüne katýlmasam da fikirlere her zaman saygý duyarým. Elbette bir yaþam tecrübeniz var, kabul ediyorum. Yeni nesil gençlerde bayaðý aktif sayýlýr. Gençlerimizin edebiyata katkýsýný nasýl görüyorsunuz?-

"Çok güzel bir soru. Gerçekten gençlerimizi gýpta ile izliyorum. Üniversitelilerin, belli yaþ gruplarýndaki gençlerin þiirlerini, yazýlarýný zevkle okuyorum. Boþuna söylenmemiþ bir söz. Ýstikbal gençlerde diye. Öyle güzel aþk, sevgi þiirleri yazýyorlar ki bir insan ancak bu kadar masum olur. Aman Allahým bu ne güzel bir güzellik diyorum. Bir saflýk, bir masumluk var, inanamýyorum. Adeta süt kuzularý. Ýnsanýn bazende aðzýnýn suyu akýyor hani. Allah onlarý nazardan saklasýn. Ýnþallah o vatan haini, sabýkalý, keþ, psikopat tiplerin düþüncelerine kapýlmazlar da bizim yolumuzdan giderler. Bizim gibi olurlar. Düzende böyle devam eder, sürünür gider"

-Teþekkür ederim sayýn Hulusi Fýrat söyleþi için vaktimiz ne yazýk ki sýnýrlý...Baþka bir söyleþi de görüþmek üzere-

"Ne demek efendim asýl ben teþekkür ederim. Benim vaktim sýnýrsýzdýr. Amaç memleketimizin bizlerin huzur ve saðlýðý deðil midir? Ne zaman isterseniz söyleþi için hazýr olurum. Bir telefon açýn yeter"