Güzellik her yerde karþýlaþýlan bir konuktur. -Goethe |
|
||||||||||
|
Ýstanbul... Geçmiþten günümüze uzanan bir asma köprü misali hala dimdik ayakta efsanevi bir baþkent... Bizans ve Osmanlý Ýmparatorluklarýnýn uðruna düelloya giriþtikleri büyülü bir güzellik... Kaþý, gözü, endamý ile bakanlarý kendine esir eden bir kraliçe... Tarihin mirasý üzerine serpiþtirilmiþ karmaþýklýklar kenti... Kalp atýþlarýný duymak için kendinizi kollarýna býrakýverdiðinizde sizi ansýzýn içine çekiveren bir karadelik; baðýmlýlýk ya da alýþkanlýk... Günden güne yayýlan, hýzla büyüyen kanserli hücreler topluluðu... Çaðlarýn sýrayla sahne aldýðý bir tiyatro sahnesi; yýllara meydan okuyan dekorlarda hala sürdürülmekte olan bir oyuna ev sahipliði yapan bir sahne... Lüksün ve yoksulluðun üzerinde birlikte dans ettiði bir pist... Küçük küçük, renk renk mozaiklerin oluþturduðu parçalarýn üstten baktýðýnýzda oluþturduðu anlamlý bir portre... Kütüpahenizdeki ansiklopedileri karýþtýrýp Ýstanbul tanýmýna baktýðýnýzda geçmiþi tarih öncesi çaðlardan günümüze kadar uzanan eski bir þehir ile karþýlaþýrsýnýz. 1942 - 1952 yýllarý arasýnda Kadýköy çevresindeki Fikir Tepesinde yapýlan kazýlar sýrasýnda M.Ö. 3.000 yýlýna ait bir takým aletler, iskeletler bulunduðu dile getirilir. Traklar, Fenikeliler, Yunanlar, Romalýlar derken en son Osmanlý Ýmparatorluðu ile flört etmiþtir bu tarihi kent. Bir çok sevgilisi olmasýndan sebep her cananýn, üzerinde kalýcý etkileri olmuþtur. Dört bir yanýný çevreleyen surlar, medreseler, camiler, su çeþmeleri, kiliseler, sinagoglar, yalýlar, yollar, tarihi kalýntýlar hep birer aný olarak kalmýþtýr yaþanan bu iliþkilerde. O kadar zengin bir tarih ile günümüze uzanan bu kent, her dönemde olduðu gibi çaða hemen ayak uydurmuþ olup modern iliþkisini yaþamaktadýr bizlerle. Bu flörtün etkilerini heryerde hissetmek mümkündür. Mimarisi, yaþam tarzý, kültürü, eðlence ve dinlenceleri, zevkleri, yemekleri olmak üzere kýsaca tepeden týrnaða bir deðiþim içerisindedir. Denizin kenarýna özenle iþlenmiþ yalýlar yerlerini denizden uzak ama deniz özlemini topraðýn kazýlarak döþenen fayanslarýn içerisine yerleþtirilmiþ tatlý sularýn içinde gidermeye çalýþýlan villalara, el nakýþý gibi dokunan küçük apartmanlar yerlerini devasa beton yýðýnlarýna býrakýyor yavaþ yavaþ. Çam, göknar, erik, incir ve kavak aðaçlarýnýn koyu yeþili ve Marmara Denizi’nin pýrýl pýrýl parlayan mavisi sýralarýný gri, siyah ve haki yeþiline teslim ediyor. Tanrýnýn varlýðýný iliklerinize kadar hissettiren camiler, kiliselerin yerlerine derme çatma bloklarýn üzerine özensizce kondurulmuþ minareler yükseliyor. Ýstanbul... Uðruna þiirler, destanlar yazýlan, fetihler yapýlan, can alýp can verilen, paylaþýlamayan bir mücevher... Kendinizi Yýldýz yokuþundan Beþiktaþ iskelesine kadar hayaller içerisinde býrakýverirsiniz. Sahilde mis gibi deniz kokusu, kalabalýk, gürültü içinde kaybolursunuz. Atlarsýnýz bir takaya martýlar eþliðinde Üsküdar’a kadar uzanýrsýnýz. Her nefes alýþveriþte içinize çektiðiniz boðaz havasý ile daha bir canlanýr yürümeye baþlarsýnýz Beykoz’a doðru. Beylerbeyi, Çengelköy, Kandilli, Kanlýca derken zaman akar gider. Ya da tam tersi istikamet: Salacak, Harem, Haydarpaþa, Kadýköy...Kýz kulesine çýkar, yýllar öncesinden günümüze miras kalan efsanesini dinlersiniz. Nereler yoktur ki daha gezilecek, Eminönü, Sultanahmet, Beyoðlu, Ýstinye, Emirgan, Sarýyer, Þiþli, Bostancý, Maltepe...Devasa bir ahtapotun kollarý gibi sarmalar sizi Ýstanbul’un tarihi ilçeleri. Dört bir yanýndan yükselen ezan sesleri, kýsmen yabancýlarýn yaþadýðý semtlerdeki kilise çanlarý, eski mezarlar, türbeler, sarnýçlar, kaleler binlerce turisti misafir eder her yýl. Kimileri fotoðraf çeker, kimileri dua eder. Osmanlý Ýmparatorluðu’nun görkemli zamanlarýndan kalan saraylarda sergilenen tarihi eserler, müzelerdeki sanat eserleri meraklýsýna muhteþem bir göz zevki sunar. Herkes ayrý bir yerine aþýktýr Ýstanbul’un. Kimileri fabrika kurar, parasýný sever. Kimileri okuyup adam olmaya üniversitelerine; kimileri Anadolu’nun masum kentlerinde arayýp da bulamadýklarý en radikal düþünce derneklerine, tarikatlara koþar. Kimileri aç kalmamak için bir umut köyünü býrakýr gelir, kimileri geçmiþten günümüze sessizce ev sahipliði yapar. Kimileri parklara, ormanlara, bahçelere akýn akýn gider, kimileri tiyatro, sinema, cafe-bar veya alýþveriþ merkezlerine hücum eder. Keyfiçisi de çoktur kentin. Kimileri boðazýn yamacýnda mangalda balýk, balýðýn yanýnda raký olup evin yolunu zor bulur, kimileri sandal sefasýna çýkar, kimileri de Adalar’da kimsenin bilmediði aðaçlardan erik toplar. Ýstanbul... Hayallerin yorgun þehri... Medeniyetin mahsenlerinde yýllanmýþ bir þarap... Ýstanbul...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Yaðcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |