Somali’deki açlýk, kuraklýk ve çocuk ölümlerini içeren görüntüleri bir zamanlar ekranlarda bolca izlerdik. Kara derili Afrikalýnýn bu içler acýsý durumu köle ticaretinin yaygýn olarak yapýldýðý orta çaðdan bu güne deðiþmeksizin süre geldi. Belki de milat öncesi bir arka uzantýsý bile vardýr bahtsýzlýklarýnýn. Öyle ya mýsýr gibi devasa bir uygarlýða komþu olacaksýn da yapýmý onlarca yýlý bulan piramitlerin inþasýnda, gereken giderlerin temini için baþvurulan bir kaynak olmayacaksýn aklýn alacaðý bir durum deðil bu. Her ne ise, yakýnlarda Darfur problemini ele alan bir film izlemiþtim. Gördüklerim karþýsýnda tüylerin ürperdi. Bu nedenle Sudan’da ne oluyor? Merak edip, artýk vazgeçilmez bir tutkuya dönüþen internet ortamýnda konu ile ilgili turlara baþladým.

Ýlk defa Latin kökenli dillerin dýþýnda tamamen yabancý olduðum Afrika dilleriyle yazýlmýþ sayfalarý gördüm. Buradan Cihan haber ajansýnýn konu ile ilgili bir yazýsýna ulaþtým. Darfur’daki problem ele alýnmýþtý. Sudan Büyükelçiliði Enformasyon Ataþesi Abdurrahim Muhyeddin’in verdiði demeçleri içeren yazýda kýsa, kýsa alýntý yaptýðým þu bilgiler bulunmaktaydý ; “ 1972 ve 1983 yýllarý arasýnda yaþanan çatýþmalarda 2 milyon insan hayatýný kaybetti. Bazý dýþ güçler Sudan’ýn istikrara kavuþmasýný istemedikleri için son dönemde Darfur sorununu ortaya çýkardýlar ve çatýþmalarýn alevlenmesinde etkin rol üstlendiler. Dýþ basýnda Darfur sorununu Arap kabilelerin Afrikalý kabileleri katlettiði yönünde haberler yayýnlayarak kamuoyu oluþturmaya çalýþtýlar. Oysa Darfur’da yaþayan kabileler iç içedir ve aralarýnda böyle bir sorun yoktur….200 milyon dönüm tarým arazisine sahibiz. Bu Ýngiltere’nin topraklarýnýn on misli fazlasý demektir… Hayvancýlýkta 140 milyon baþ hayvanýn yetiþtirildiði önemli bir tarým ve hayvancýlýk ülkesiyiz. Günde 300 bin varil petrol ihraç eden ve iki yýl içinde bu kapasiteyi 500 bin varile çýkartmayý hedefleyen bir ülkeyiz. Çok zengin maden kaynaklarýna sahibiz ancak bu zenginliðimizi ülkenin istikrarý için kullanmamýz, dýþ güçler tarafýndan engellenme gayreti içindedir.

Kendisine Darfur’da tam anlamýyla yaþanan nedir? Þeklindeki soruya þu þekilde cevap verir; “ Amerika, Darfur’u gerekçe göstererek Sudan’a girmek ve iktidardaki hükümeti ortadan kaldýrmak istiyor. Bu mesele sadece Darfur’la sýnýrlý bir sorun deðil. Darfur’daki sorunun altýnda güneyde 21 yýldýr devam eden iç savaþ var. Amerika iktidarý kendisine yakýn olan ve 21 yýldýr hükümetle savaþan jhon Grang’a devretmek için uðraþýyor. Jhon Grang taraftarlarý halkýn yüzde 32’ini oluþturuyor. Gösterilen bir diðer sebep ise Amerikanýn bölgeye petrol için geldiðinin söylenmesi. Bu da sebeplerden biri ama asla asýl etken deðil. Sudan’da petrolü Amerika buldu ama çýkartmak istemedi. Þimdi Çinliler ve Malezya ortak çýkarýyor. Hükümet aslýna bakýlýrsa ABD’nin burada yatýrým yapmasýný istiyor. Fakat ABD bunu reddediyor. Çünkü hükümeti kendi mantalitesinden uzak buluyor. Darfur Orta Afrika ve Kuzey Afrikaya ulaþmak için en ideal nokta. Burada elde edilecek bir üs tüm bölgeyi denetim altýna alabilir….”

Ortadaki bu sorunlar yüzünden Sudanlý göçebeler Çad sýnýrýndaki Fransa büyüklüðünde bir mülteci kampýna sýðýnmaya çalýþýrlar. Buraya ulaþabilen 76 bin kiþinin dýþýnda 100 bin Sudan’lýda buraya ulaþmaya çalýþmaktadýr.

Sanýrým birkaç yýl öncesine ait bu sorunlarýn umarým üstesinden gelinmiþ, aranýlan huzur ve istikrar ortamý yeniden saðlanmýþtýr.

Aydýn AKDENÝZ