..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýnsanlarýn bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme > Yûþa Irmak




26 Nisan 2024
Ýþlenmemiþ Cevherler Ülkesi: Türkiye  
Yûþa Irmak
Neden insanlarýmýz kendi kabiliyetlerini geliþtirmenin yollarýný merak edip aramaz? Ya da neden insanlarýmýz kendi yeteneklerini geliþtirip beslemek için yan desteklere ihtiyaç duymaz?


:ABH:
Bütünlük ve tamama ermek hakkýnda söz açýlýnca, dört dörtlük bir var oluþu ve “mükemmel”liði kast etmem hiçbir zaman. Sadece yaþadýðýmýz hayatta düzeni ve istenen o zaruri þeylerin yapýlmasýný anlatmaya çalýþýrým hepsi bu.

Bilirsiniz, insan vücudunda “hayati” denilen organlarýn olmayýþý kimseye yaþama þansý vermez. Ýnsanýn parmak veya kulaðýnýn tekinin olmamasý yaþam faaliyetini bitirmez. Ama kalbinin, ciðerinin olmayýþý bitirir. Ha keza þuurun, beynin, aklýn, dengenin olmayýþý da…

Yukarýda dile getirdiðim þey hepinizin bildiði sýradan bilgilerdir. Buradan yola çýkarak baþkaca bir þey anlatmak istiyorum…
Evet, millet olarak çoðumuzun en büyük eksikliði, kendi eksikliklerimizi bildiðimiz halde bunu gidermek için gayret göstermemektir. Ve kimsenin bu eksikliði görmeye, tanýmaya, geliþtirmeye mecali yok. Neden insanlarýmýz kendi kabiliyetlerini geliþtirmenin yollarýný merak edip aramaz? Ya da neden insanlarýmýz kendi yeteneklerini geliþtirip beslemek için yan desteklere ihtiyaç duymaz?

***

Adamýn biri çýkýp: “ben matematiði sevmiyorum abi.” diye biliyor. Tamam kardeþim, sevmeye bilirsin. Ancak bu sevgisizlik sendeki katlanma gücünü, sabrý da bitiriyor olamaz. Ayrýca sana matematik mühendisi, dehasý ol da denmiyor ki! Türevi, integrali, matrisi, diferansiyel matematiðini yala-yut da denmiyor. Sadece; toplamayý, çýkartmayý, çarpmayý ve bölmeyi öðrenmek zorunda olduðunu bilmen gerektiði söyleniyor. Diðer taraftan “ben matematiði çok seviyorum ama edebiyatý hiç sevmiyorum.” diyen de ayný kafanýn bir baþka versiyonudur.

Türkiye’de çoðu kiþinin matematikle arasýna mesafe koymasýnýn, sevimsiz bulmasýnýn sorumlusu bazý matematik öðretmenleridir. Çünkü tanýdýðým matematik öðretmenlerinin çoðu cebirsel düþünmekten ifade etme yeteneklerini kaybetmiþlerdi. Hatta edebiyat ve edebi sanatlarýn herhangi bir alanýna ilgisi yoktu. Birlikte çalýþtýðým yüzlerce matematik öðretmeninin konu anlatým kitaplarýný ve hitabetlerini dün gibi hatýrlarým. Hemen hepsi o kadar cebirsel ifadelerle konuþup yazýyorlardý ki hani iki-üç kelime fazla kullansa kolayca açabileceði, anlatabileceði konuyu adeta bir bilmeceye çeviriyorlardý. Lise yýllarýmda aldýðým matematik kitaplarýndan tutun, yayýncýlýk sektöründe dizgi iþleri yaptýðým tüm kitaplara varýncaya kadar durum anlattýðým gibiydi. Hâlâ da öyledir. Sanki öðretmenlerimiz, bir iþlem, bir teorem deðil de vecize yazýyorlardý. Okyanus – Kültür yayýncýlýk baþta olmak üzere, baþka yayýn evlerinin yazarlarýna: “hocam sorunun kökünü þöyle deðiþtirsek, ya da þu ifadeyi kullansak daha iyi anlaþýlmaz mý” diye teklifte bulunsam “boþ ver abi, arif olan anlasýn” diyorlardý. Demek ki insandaki mümeyyiz vasýflar, diðer vasýfsýzlýklarýn baðýþlanmasýna yetmiyor bu ülkede.

***

Yine bir insan güzel konuþuyor diye konuþmanýn hitabetini yüceltip, alakasýz, anlamsýz, konuþtuðu bölümü eleþtiremiyorsa hiç bir kýymeti olmamalý. Hatta böyle tiplere sýrf ders olsun diye “boþ laflarý satýn alan ömür zengini tipler” diyerek etiketlemek gerektiðini bile düþünüyorum. Çünkü bunlarýn hatalarýný görmek, yanlýþlarýný dile getirmek toplumun hayrýnadýr. Ve yerinde konuþan, insanlarýn toplumda gereken saygýyý, deðeri görmesi için önemli diye düþünüyorum.
Beri taraftan bazýlarý: “Ýnsan bu illa eksikleri olur ” diyor. Evet doðru. Ýnsan bu, eksikleri olacak olmasýna da artýlarý anlamsýz býrakan eksikler baþka bir þey deðil midir sizce de? Ýyi diyelim demesine de iyinin yanýnda þuuru eksik, sorumluluk duygusu eksik, dengesiz ve tutarsýzdýr da diyebilmeli deðil miyiz hak edene? Bir aðacýn gökyüzüne doðru uzanan dallarý da olur, yana açýlan kýsa dallarý da tek dallý aðaç olabilir mi? Ýnsan, en azýndan ihtiyacý olan miktar kadar kendini yetiþtirmiyor, geliþtirmiyorsa katiyen bir yer iþgal edemez hayatta…

***

Týpký futbol dedikleri oyunda olduðu gibi. Azýcýk ciðeri iyi olan, fiziði elveriþli olan herkes futbol oynayabilir. Ama bu sporun ne yazýk ki ülkemize mahsus zorluklarý var…
Bir oyuncu driplinglerle, çalýmlarla 50-60 metre topu taþýyor; sonra geliþigüzel dümdüz kaleye þut çekiyor. On senedir ayný hareketlerle futbol oynamaya çalýþýyordu. Kondisyonu, ayaðý, bileði, her þeyi on numaraydý. Tazý gibi koþtuðu halde hiç de yorulmuyordu. Ýyi niyetine, samimiyetine, futbol aþkýna diyecek bir þey bulmak da mümkün deðildi. Ama be mübarek kardeþim, biraz kendini deðiþtirmeye ve tamamlamaya çalýþsan hoþ olmaz mýydý? Þu topun dibine vurup uçurtma gibi havalandýrmazsan ölür müydün acaba? Azýcýk falso ver, biraz kesme kavisiyle elektriklendirip bari kalecinin üzerine gitsin top, tribünlere deðil! Yapanlarý görmüyor musun, senin iþin bu ise hakkýný verip, kendini geliþtirsen daha güzel olmaz mýydý? Olmuyor iþte. Öyle gelmiþ öyle gidecek çaresi yok! Adamý seyrederken o deparlarýna, bitmeyen koþmalarýna bakýnca ben yoruluyorum ama o tutumunu zerre kadar deðiþtirmek istemiyordu maalesef.

***

Sadece futbolda da deðil, her konuda böyle bir ülkeyiz biz. Aþkta, ikili iliþkilerde, iþ hayatýnda vs.. Canýný eline emanet ettiðiniz yârinizle bile iletiþimsizlikten taþ-duvarlar örebilirsiniz bir gün arýnýza. Bir zamanlar yolculuk yaptýðýnýz, tuz ekmek yediðiniz, her þeyi paylaþtýðýnýz, eðlendiðiniz, güldüðünüz, aðladýðýnýz milyon tane hatýranýn hiçbir anlamý olmaz zamanla. Ve ilginç olan þu ki iletiþimi kesen kendisi olduðu halde en çok kýrýlan da yine kendisidir. Sanki yüreði o, tezeði siz taþýyorsunuzdur göðsünüzde… Adeta ölü gibi sessiz sedasýz iliþkinin tekrar yoluna girmesini beklerler. Þahsi ilgisizliklerini, ruhsuzluklarýný susarak bastýrýp, kýrk kat yabancýymýþ hissini tatmanýzý isterler. Oysa siz ayrýlýk olmasýn, muhabbet bitmesin diye iletiþimi diri tutma adýna elinizden geleni, konuþmak için bahaneler üretip iletiþimde kalmaya çalýþmýþsýnýzdýr sevginizden… Buna raðmen geçelim bir selamý, Allah’ýn bayramýnda bile bir bayram mesajý göremezsiniz. Bunlar da insana dair þeyler ve yaþanmasý mümkündür. Bir insan gururlu olabilir hatta hasta da, ilgiyi sevebilir, tutkuyu isteyebilir ama bunlarý hak edip etmediðini düþünemez. Diðerkamlýk, empati kurabilme, hissettiklerini paylaþabilme yetenekleri sýfýrdýr. Bu onlarýn eksikliðidir. Bu bir eksiklik olmasa, onca yýldýr tanýdýðý dostlarýný kýrarak uzaðýnda yaþamaya mecbur býrakmaz. Susmayý iletiþim kurma biçimi gören, buz gibi davranmayý, yok saymayý, geç cevap vermeyi iletiþim dili sanan ne çok cevherlerimiz var bu ülkede.

Kendi cevherinin farkýnda olmadan yaþayan iþlenmemiþ cevherler ülkesinde bir kaç alanda gördüklerimi paylaþmaya çalýþtým sizlerle. Kuþkusuz bu eksiklikler bir þekilde hal edilebilir, çözülebilir. Ýnsan dediðimiz varlýk zaten zevalden kemale doðru yolculuk yaparak olgunlaþýr. Ve samimiyetin, muhabbetin, tatlý dille iletiþimin düzeltemeyeceði hiç bir açmaz olamaz… Bunun için insanýn kendini tanýmasý, eksikliklerini görmesi gerekir. Diyelim ki kendi göremiyor. En azýndan samimiyetinden þüphe duymadýðý dostlarýndan yardým isteyebilmelidir. Saf, katkýsýz, emeksiz kabiliyetlerin yýðýnla yaþadýðý bir toplum olmamak için þarttýr bu.
Siz siz olun eksikliklerinizi görmeye çalýþýn.
Ya da gören birilerini dost edinin.
Ýnsan tanýþmadýðýný, aþinalýk kurmadýðýný, bir kývam þartýný halletme cehdiyle yönelmediðini zaten tanýyamaz, bilemez ve sevemez.
Kendiliðinden gelenle ve mecburen önüne konulanla yetinmeye çalýþan herkes mahzun olur ve her güzellikten mahrum kalýr.
Lütfen geliþmekten, yenilenmekten, olgunlaþmaktan, anlayýþýnýzý, bakýþ açýnýzý geliþtirmekten çekinmeyin…

Kalýnýz saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yüzleþme kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýyi ve Kötü Krallar
Ýncir Çekirdeðini Doldurmak Ya da Doldurmamak
Kýþ Ýçin Bir Sandýk Dolusu Kitap

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul’u Düþünmek
Gülmek Ýçin Krala Aðlamak Ýçin Filozofa Gitmek
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Aðaç Deyip Geçme!
Anýlarýn da Meskeni Var
Duanýn Gizemli Yolculuðu
Çekyataltý Romanlar II
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.